Haftanın öne çıkan kitapları
Özgür Taburoğlu imzalı 'Yavaşlık Felsefesi: Khôra, Tao ve Aralıklar'dan, Çağdaş İrlanda Edebiyatı'nın en önemli kadın yazarlarından Lucy Caldwell'in SİREN Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan öykü kitabı 'Yakınlıklar'a kadar haftanın öne çıkanları...
Artı Gerçek - Yakınlıklar/ Lucy Caldwell/ SİREN Yayınları
Tanıtım bülteninden:
2021 BBC Ulusal Öykü Ödülü
Kadın kahramanlar, kahraman kadınlar.
Çağdaş İrlanda yazınının en ilgi çekici kalemlerinden Lucy Caldwell, Yakınlıklar’da yer alan öykülerde hayatın içinden alelade anları ele alıyor ve kahramanlarını kuşatan dünyayı içeriden resmediyor. Yerini, yurdunu veya rolünü arayan, hamilelikle ya da çocuklarıyla sınanan veya yaşamını sorgulayan, farklı yaşamların olasılıklarıyla avunan kadınlar, Belfast doğumlu Caldwell’in ustalıklı anlatımıyla sayfalarda canlanıyor, arzu ve arayışlarıyla ete kemiğe bürünüyor. Monica Lewinsky’den Caroline Norton ve Sinead O’Connor’a, herkesçe bilinse de saklanan sırlardan sır olmaya mahkûm yaşanmışlıklara, yalnızlıktan sonsuzluğa uzanan Yakınlıklar, kadın deneyimlerini merkeze alan, yalınlığıyla çarpıcı, özgünlüğüyle dikkat çeken bir koleksiyon.
“Sana bu kelimeleri ve bütün kelimeleri veriyorum.”
Künye:
Kategoriler: Öykü
Boyut:13.5×19.5
Sayfa Sayısı:144
Çeviren:Tülin Er
Özgün Adı: Intimacies
Yazar: Lucy Caldwell
Geçmişin İzleri- Altmışlı ve Yetmişli Yılların Kolektif Belleği/ Özge Özdemir/ İletişim Yayınları
Tanıtım bülteninden:
Özge Özdemir Geçmişin İzleri’nde kapsayıcı, özgün bir anlatı kuruyor. Dönemin tanıklarının gözünden hayatın ritmini paylaşıyor. Burada mini etekler, İspanyol paçalar, gür bıyıklar ve kulaklara dolan türlü müzikler de var, Yassıada yargılamaları, sokak çatışmaları ve kavgalı yılların okul anıları da... Sağcılar ve solcular da var, siyaseti hiç hayatına sokmamış olanlar da... Kadınlar da var, erkekler de...Geçmişin İzleri sadece nostaljik bir bellek anlatısı olmanın ötesine geçen, altmışları ve yetmişleri kültürün, siyasetin, sosyal yaşamın birçok alanını kuşatarak anlatan özgün bir çalışma olarak öne çıkıyor.
Künye:
Kitabın Adı: Geçmişin İzleri
Alt Başlık: Altmışlı ve Yetmişli Yılların Kolektif Belleği
ISBN: 9789750534898
Yayın No: İletişim - 3287
Dizi Araştırma-İnceleme - 552
Alan Politika/Siyaset, Sosyoloji, Tarih
Sayfa 272 sayfa
İBOCULAR/ Emrah Cilasun/ Ayrışım Yayınları
Tanıtım bülteninden:
Bundan tam 50 sene önce, 18 Mayıs 1973’de, İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır Cezaevi’nde
işkence sonucu öldürüldü. Emrah Cilasun, Kaypakkaya’nın anısına yayınevimiz tarafından
yayınlanan bir fotoğraf albümü derledi. 312 Fotoğraftan oluşan albüm, sadece İbrahim
Kaypakkaya’yı ve onun kurduğu ekolü anlatmakla kalmıyor bunun da ötesinde,
öldürülmesinin ardından onun adını taşıyacak, kendiliğinden oluşan bir sosyal akımın,
İBOCULAR’ın, yurt içi ve yurt dışında izini sürüyor. Albüm, Siverek’ten Tırakya’ya, Batı
Karadeniz’den Ege’ye, Akdeniz’den Doğu Karadeniz’e kadar, 1974-1980 arası dönemi, kah
tanıkların, kah kıyıda köşede kalmış fotoğrafların gazete küpürlerinin dilinden aktarıyor.
Dönemin merkezi ve yerel gazetelerinin taranması sonucu İBOCULAR hakkında bilinmeyen
önemli bir arşiv malzemesini de gün yüzüne çıkartmış oluyor. Cilasun, derlediği albümle
bilinenin aksine İBOCULAR’ın dünyanın dört bir yanında ne denli yaygın olduklarına dikkat
çekiyor; Libya’dan Avustralya’ya, Almanya’dan İngiltere’ye, göçmen işçilerin, öğrencilerin,
sürgünlerin bilinmedik fotoğraflarına yer veriyor.
Grafiker Mehmet Ulusel’in imzasını taşıyan kapak ve albüm tasarımı rengarenk
fotoğraflardan oluşan albüm aynı zamanda “Türkiye Solu” tarihi açısından da bir ilki
oluşturuyor. Zira Cilasun, Kaypakkaya’nın siyasi fikirleriyle ahenk içerisinde oluşan sosyal
tabanın gerek sosyal gerekse de etnik boyutlarını irdeliyor. 1 Mayıs Mahellesi’ndeki
gecekondulu ile Taşra’daki yoksul köylünün, şehirli orta sınıflarla, Karadenizli takacının
Kaypakkaya’nın fikri dünyasının altında nasıl olup da bir araya gelebildiklerini irdeliyor.
Künye:
Ürün Kodu: 32080407
Derleyen: Emrah Cilasun
Yayınevi: Ayrışım Yayınları, 2023
Yayın Yeri: İstanbul
Dili: Türkçe
Cildi: CiltliI
ISBN NO: 9786259997308
Görünür ile Görünmez/ Maurice Merleau-Ponty/ DOĞU-BATI Yayınları
Tanıtım bülteninden:
Görünür ile Görünmez Merleau-Ponty’nin çalışma notlarıyla birlikte yarım kalmış son yapıtıdır ancak mevcut haliyle bile derin felsefi projesini mükemmelen yansıtır. Merleau-Ponty burada yeni bir ontoloji teklif eder bize. Bunu felsefenin özcü kategorileri ve geleneksel düşüncenin buyurgan grameri ile yapmaz. İnsanın algısını, görme kabiliyetini, duyumsama gücünü ve varlığın ışıltısını son derece naif bir tutumla fenomenolojik bir zemine taşır. Bir sanat yapıtının ortaya koyduğu gibi kişinin algı ve deneyimlerindeki tamamen kendine özgü sese, mantık, uyum ve hayal gücüne ulaşmaya çalışır.
Filozofun düşünceleri bir sistem inşa etmekten çok varlığın benzersizliğini duyurmaya yönelik bir çabadır. Onun felsefesi öznelliğin, içselliğin felsefesi değildir. Algılama ya da algısal inanç dediği şey görünürün ötesinde belleği ve hayal gücünü harekete geçiren, insanın kendisinden önce var olan dünya ile, öteki ile, doğa ile görünmeyen muazzam ilişkisidir. Merleau-Ponty’yi okurken düz bir felsefe metninin sınırlarında gezinmeyiz. Bedeni keşfetmek, dünyanın tenine dokunmak, görünür olandaki görünmezi fark etmek var olmanın gerçek amacını duyurur gibidir. Doğa algılandığı andan itibaren ufuk bakışımızı çevreler; müziğin, edebiyatın ve resmin betimlediği doğa bizi kendisine çağırır. Seyredilen, işitilen ve algılanan saf bir manzaranın parçası oluruz. Aynı düzlemdeki varlıklar birbirleriyle kaynaşır, öyle ki biz değil onlar bize konuşur. Sadece ses değil sözü sarmalayan sessizlik de dile gelir.
Görünür ile Görünmez geleneksel felsefeye yönelik getirdiği itirazlarla, özellikle Descartes, Hegel ve Sartre eleştirileriyle birlikte modern düşünce ve sanat dünyası için yepyeni bir sayfa açmaktadır.
Künye:
Yazar: Maurice Merleau-Ponty
Kitabın Başlığı: Görünür ile Görünmez
Fransızca Özgün Metin: Le visible et l’invisible
Çeviren: Hanife Güven [Fransızca]
Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
Kapak Tasarımı: Harun Ak
Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 384; Felsefe Dizisi - 103
Basım Bilgileri: 1. Basım: Nisan 2023
Sayfa Sayısı: 383
ISBN: 978-625-8123-40-1
Boyutları: 13,5 x 21
Kapak Resmi: "Üç Güzeller" (detay), MS 2. Yüzyıl, Metropolitan Müzesi.
Homo Ludens: Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme/ Johan Huizinga/ DOĞU-BATI Yayınları
Tanıtım bülteninden:
Homo Ludens (oyun oynayan insan), geçmişe ve kişinin kendisini tanımasına yönelik son derece renkli ve benzerine az rastlanır bir kültür tarihi okumasıdır. Evet, “dünya bir tiyatro sahnesi”dir ve oyunla başlamıştır her şey! Oyun bir algılama yeteneği aynı zamanda bir estetik kavrayış düzeyidir. Oyun ile güzellik arasında yakın bir bağ vardır. Hareket halindeki insan oynadığı oyunla eylemine güzellik, ifadesine canlılık, ruhuna dirilik katar. Bir ruh hali olarak oyun, bir coşkunun yansımasıdır. Bununla birlikte oyunda, ciddiyet asla elden bırakılmaz. Önceden belirlenmiş kurallara büyük bir dikkatle riayet edilir. Çocuklar ve yetişkinler oyuna tam bir ciddiyet içinde dâhil olurlar. Bir oyunun sonunda kazanmak “üstünlüğünü belli etmektir.” Ve bu yüzden de kazanmak bizatihi oyunun sınırlarını aşar, kişiye itibar ve onur verir.
Huizinga’ya göre hukuk, bilim, şiir, bilgelik ve felsefe sahaları oyunun ruhuna sahip olmakla zenginleşmiş ve anlam kazanmıştır. Oyun, aşkın kalbindedir. Oyun zevkini yitiren heyecanını da yitirmiş sayılır. Şiir oyundan doğmuş, farklı formlar sayesinde varlığını korumuştur. Müzik ve dans saf oyun olarak çıkar karşımıza. Hukuk, toplumsal oyunun kurallarını gözeterek gelişme kaydetmiştir. Silahlı çatışmaların kurala bağlanması, aristokratik hayatın ritüelleri oyunsal biçimler üzerinde temellenmiştir. Festivaller, yarışmalar, bayramlar ve âyinler oyun düşüncesinin hep farklı tezahürleridir.
Huizinga geçmişteki zenginliğe kıyasla oyun oynama yeteneğini giderek yitiren insanın, oyunu, maddi ve mekanik bir etkinliğe indirgeyen günümüz toplumlarının yaratıcılık ve hayal gücünü yitirdiğinden ise hüzünle söz eder.
Künye:
Yazar: Johan Huizinga
Kitabın Başlığı: Homo Ludens: Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme
Fransızca Metin: Homo Ludens: Essai sur la fonction sociale du jeu
Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay [Fransızca]
Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
Kapak Tasarımı: Harun Ak
Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 386; Tarih Dizisi - 55
Basım Bilgileri: 1. Basım: Haziran 2023
Sayfa Sayısı: 304
ISBN: 978-625-8123-42-5
Boyutları: 13,5 x 21
Kapak Resmi: Konrad von Altstetten, Codex Manesse, 14. yüzyıl.
Politikanın Vaadi/ Hannah Arendt/ SEL Yayıncılık
Tanıtım bülteninden:
1951 yılında Totalitarizmin Kaynakları yayımlandıktan sonra Hannah Arendt önceki çalışmalarında, ihmal etmekten ziyade kendi ifadesiyle "kasten dışarıda bıraktığı" önemli bir meseleye eğilmek için kolları sıvar: Marksizm. Bu münhasır ihtimamın sebebiyse, yine kendi sözleriyle aktarırsak, "siyasal düşüncenin yaygın kabul gören kavramları" ile içinde bulundukları Soğuk Savaş dönemi şartlarında her yanıyla olağandışı bir "şimdiki durum" arasında aranan "eksik halkayı" tamamlayacak olmasıdır.
Siyasetin artık herhangi bir anlam taşıyıp taşımadığının sorgulandığı bir dönemeçte Arendt, kökleri ta Platon ve Aristoteles'e kadar uzanan bütün bir Batı politik düşünce geleneğinin zirveye ulaşıp da son bulduğu uğrak olarak açıkça Marx'ı işaret eder. O andan itibaren de dallanıp budaklanarak fikri yaşamında hatırı sayılır bir yer kaplayacak "gelenek" tartışması uç hatta uçlar vermeye başlar. Söz konusu geleneğin tarihsel kökleri ve gelişimi yanında, kaynaklık ettiği politika karşıtı önyargılar ve peşin hükümler de etraflıca irdelenir. Sokrates'in kendi yurttaşlarınca ölüme mahkûm edilmesinin yarattığı hüsranın da tesiriyle, Platon'un özünde eylemi yüksek amaçlara ulaşmak için gerekli araca indirgeyerek insani çoğulluğu yadsıyan "hâkimiyet" kavrayışı doğrultusunda politik düşünceyi politik eylem pahasına inşa etme kararlılığının asırlar boyu yankı bulması en temel saptamadır. Hacmiyle adeta kitap içinde kitap gibi duran "Politikaya Giriş" ise zamanın kaygılarından hareketle politikanın anlamı ve içeriğine ilişkin birbiri ardına sıralanmış sorularla okura geniş bir kavramsal artalan sunan bir çeşit "prolegomena"dır.
Politikanın Vaadi başlığı altında derlenen bu metinler, felsefe ile politika arasında gitgide kökleşen çatışmanın yansımalarını mercek altına alırken, politikanın bugün bizlere hâlâ neler vaat edebileceğinin ipuçlarını geçmişin karanlıkta kalmış özgül deneyimleri içinde yoklar.
Künye:
Özgün Adı: The Promise of Politics
Yazar: Hannah Arendt
Çeviren: Müge Serin
Genel Yayın Yönetmeni: Bilge Sancı
Editör: Volkan Atmaca
Kapak Tasarımı: Aslı Sezer
Sayfa Tasarımı: İklime Yılmaz
Sayfa Sayısı: 184
Özgün Dili: İngilizce
Basım Tarihi: Mart 2023 |
KDV'den Muaf Fiyat: 95,00 TL
ISBN: 9786257370028
Yavaşlık Felsefesi: Khôra, Tao ve Aralıklar / Özgür Taburoğlu/ DOĞU - BATI YAYINLARI
Tanıtım bülteninden:
Yavaşlık felsefesi, hızlanmış varlıklar ve olaylar arasında yavaşlamanın olanakları üzerine düşünmenin bir yoludur. Bireyin ruhsal, bedensel dinginliğini sağlamanın yanında, daralan bir gezegende diğer canlılara yer açmak için durmayı bilmektir. Modern düşüncenin, sanatın önerdiği gibi trajik, romantik veya avangard öznenin dolaysız fiillerine ara verip, dolaylı eylemlerin imkânlarını araştırmaktır. Yavaşlığın öznesi, hızlanmasına sebep olan etkenlerle ilişkisini yeniden düzenlemeye çalışır. Yavaşlık, yeniden terbiye edilen, yönü ve meyli değiştirilen bir iradenin üretimidir.
Özgür Taburoğlu, metin içerisinde dayanaksız bir şekilde “yavaşlayın” demiyor. Bizlere ivme kazandıran, hızlandıran ve yavaşlamayı zorlaştıran etkileri anlamaya çalışıyor. Süratli özneler olmaya zorlayan yapıları, söylemleri, düşünceleri ayırt ediyor. Bir yandan da başka varlıklarla karşılaştığımız, içine girince yavaşladığımız aralıklar üzerine düşünüyor. Khôra ve Tao gibi aralıkların derin benzerlik ve farklarını tasvir ediyor. Ara yerler ve zamanlarla kurduğumuz ilişkiye göre hızlanmanın ve yavaşlamanın türlü biçimlerini tanımlıyor. Yeryüzüyle, kendimizle ve diğer canlılarla ilişkilerimizi bozan süratlere çıkmamızın sebeplerini araştırıyor. Üstelik sadece egemen yapıların değil, eleştirel görünen düşüncelerin, zarif edebiyat ve sanat eserlerinin de hızlanmaya neden olabileceğini anlatıyor.
Künye:
Yazar: Özgür Taburoğlu
Kitabın Başlığı: Yavaşlık Felsefesi: Khôra, Tao ve Aralıklar
Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
Kapak Tasarımı: Harun Ak
Kapak Resmi: “Yavru Panda”. Geleneksel Çin resminden anonim bir örnek.
Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 287; Felsefe Dizisi - 77
Basım Bilgileri: 1. Basım / Kasım 2020
Sayfa Sayısı: 424
ISBN: 978-625-7030-38-0
Boyutları: 13,5 x 21
Işığına Tavşan Olduğum Filmler/ Murathan Mungan/ Metis Yayınları
Tanıtım bülteninden:
Sinemaya gerçekten tutkuyla bağlı bir edebiyatçı Murathan Mungan. Sinema yazılarını derli toplu bir araya getiren ilk kitap 2007 tarihli Kullanılmış Biletler’di. Şimdi de tutkusunu Işığına Tavşan Olduğum Filmler’de sürdürüyor.
Doğrudan bir filmin kendisini incelemekten çok, içerdiği olgular, sorunlar nedeniyle söz söylemeye kışkırttığı alanlar üzerine de düşünmeyi sürdüren yazıları bir araya getiriyor Işığına Tavşan Olduğum Filmler’de. Sinemanın devleşmiş isimleri Kurosawa, Antonioni, Coppola, Haneke, Parajanov’un yanı sıra Yorgos Lanthimos, Denis Villeneuve ve Ursula Meier gibi çok parlak yönetmenlerin filmlerine kendi merceğinden bakıyor.
Yazı başlıkları şöyle: Gerçeğe Açılan Üç Kapı, Başka Dünyaların Filmleri, Işığına Tavşan Olduğum Filmler, Yaşlılık Devleri, Aile Sineması, Kefaret, Zaman ve İnşa ya da Geleceği Hatırlamak.
Künye:
Kapak Tasarımı: Pınar Kazma
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Kasım 2022
2. Basım: Aralık 2022ISBN13 978-605-316-271-1
13x19,5 cm, 264 s.