Kutsalın, hayallerin ve aşkın sembolü Notre Dame
Ayşegül KARAKÜLHANCI DUMAN
ARTI GERÇEK- 15 Nisan Pazartesi akşamı Paris'in göbeğinde Notre-Dame Katedrali'nde (Orjinal adıyla Kathedrale Notre-Dame de Paris) meydana gelen yıkıcı yangın, sadece Fransa'da değil tüm dünyada büyük şaşkınlık ve üzüntü yarattı. İtfaiye şefi Jean-Claude Gallet'in, "Notre-Dame'ın bina gövdesinin tamamen korunmuş olduğu varsayılabilir" şeklinde yaptığı açıklaması küçük de olsa herkes için bir teselliydi.
Katedral şehrin kalbinde, Seine Adası de la Cité'de yükseliyor. Paris'in başlıca turistik mekanlarından biri ve her yıl yaklaşık 13 milyon turistin ziyaret ettiği bir yapı. 1979'dan beri de UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Katedralin yapımına kral VII. Ludwig döneminde başlandı. Kutsal yapının ilk temel taşı 1163 yılında Piskopos Maurice de Sully tarafından yerleştirildi. Bir çok önemli kutsal yapının inşaasında olduğu gibi katedralin Paris'in ortasındaki konumu tesadüfen seçilmemişti. Aynı yerde daha önceden bir Roma tapınağı vardı. Kilisenin tamamlanması yaklaşık 200 yıl sürdü ve ilk ayin 1220 yılında yapıldı.
Bakire Meryem'in kutsandığı katedralin yapımına romanesk mimari stilden gotik tarza geçiş sürecinde başlandı. Ancak katedral gotik stilin zirve noktasına ulaşmıştır. 130 metre uzunluğunda, 48 metre genişliğinde inşa edilen kilisenin 69 metre yüksekliğinde ikiz kulelerinde kullanılan değerli malzemelerle görkemli bir mimari eser olarak insanlık kültür mirası içerisinde yerini aldı.
13. yüzyılda katedralin cephesine portal bölgesinin üzerine kilise ve monarşi birliğinin bir sembolü olarak kraliyet galerisi eklendi. Bu Paris'in mimarisi için bir yenilikti. Üzerinde yer alan 28 figür kralları ve Yahuda'yı betimliyor.
Katedral 1793'te Fransız devriminde yağmalanarak harap edildi. Genelde Fransız krallarının halk için iktidara geldiği iddiası olan orijinal heykeller, devrim sırasında imha edildi. Katedrali'in içinde yer alan kraliyet figürlerinin tümü modern yorumlardır.
19. yüzyılın ortalarında katedral, mimar Eugène Viollet-le-Duc başkanlığında restorasyonu yapılarak yıkılmaktan kurtarıldı. Viollet-le-Duc, katedrale Galerie des Chimères'i (Büyük Galeri) ekledi.
Victor Hugo 1831 tarihinde "Notre Dame'ın Kamburu" (Fransızca orjinal adı Paris'in Notre Dame'ı) adlı romanı yazarak katedrali ölümsüzleştirdi. Kambur Quasimodo'nun güzel Esmeralda'ya aşık olduğu anlatı bir çok kez filmlere konu oldu. Baş kahraman Quasimodo romanda kentin karmaşa ve olaylarına hep katedralin üstünden tanıklık eder.
Katedraldeki bir çok grotesk figürler, romensk canavarlar, orjnallerden ziyade 19. yy kopyalarıdır. Hugo'nun romanının bu eserlerin yapımındaki etkisi ise oldukça büyük.
KADINLARIN MÜCEVHERLERİNDEN YAPILAN ÇAN
Notre-Dame kilisesinin çanlarının tarihi de 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Fransız Devrimi'nden hemen önce katedralin toplam 20 çanı vardı. "Emmanuel" (Grand Bourdon) isimli 13 tonluk döküm çan katedralin en büyük çanıdır. Emmanuel 1685'de yeniden döküldüğünde kadınların ergimiş olan metale mücevherlerini attıkları ve çanın orijinal rengini buradan aldığı söylenir. Fransız devriminden sağlam çıkan çan sadece özel günlerde çalar.
GÜL PENCERELERİ
Yarı çapı 12 metre olan ön cephedeki vitraylı gül penceresi Avrupa'nın da en büyük kilise rozetidir. Notre Dame'ın iki kanadında bulunan bu pencereler geç gotik dönem bir tarza sahiptir. Bu pencereler katedraldeki sayılı renkli camlı pencerelerden olması açısından dikkat çeker ve Avrupa'nın özgün eserleri arasındadır.
KATEDRALDE İKİ TAÇ GİYME TÖRENİ YAPILDI
1431'de İngiliz Kralı VI. Henry, Fransa Kralı olarak 10 yaşında bu katedralde taç giydi. İngiltere, yüzyıl boyunca Fransa'ya karşı savaştı. Paris'teki taç giyme töreni bir provokasyondu.
1804 yılında ise Napolyon kendisini Fransız İmparatoru olarak burada taçlandırdı. Papa Pius VII'nin huzurunda, kendi tacını kendisi giydi.
Bugüne kadar katedral sadece kutsal ayinler için kullanıldı. Düğünler, vaftizler ve cenaze hizmetleri için çok uzun zamandır kullanılmıyor.
RESTORASYON VE YANGIN
Katolik aleminin bu muhteşem yapısı, 15 Nisan Pazartesi akşamı restorasyon çalışmaları devam ederken çatıda başlayan yangınla 5 dakika içerisinde alevler içinde kaldı. Bu tür çok eski ve ahşap yapılarda restorasyon yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü çok kuru olan ahşap materyal küçücük bir elektirik kontağında dahi hemen alev alabiliyor.
Yetkililer yanıgının şimdilik kaza sonucu çıktığını ifade ediyorlar. Fransa hükümeti olayı kapsamlı araştıracağını açıkladı. İtfaiyeyi suçlayanlar çok ancak yine de iyi bir iş çıkardıklarını söylemek de yanlış olmaz. Çünkü katedralin çevresi de tarihi ahşap binalarla çevrili. Etraftaki yapıların da korunarak yangın söndürme opersyonunu yapmaları gerekiyordu bu da itfayecilerin işini kolaylaştıran bir durum değildi. Şimdi asıl sorun tarihi katedralin ayakta kalan kısmınının dayanıklılığı. Yangını söndürmek için kullanılan suyu taşıyıp taşıyamayacağı belli değil. Kullanılan su kuru ve eski ahşap için ciddi bir ağırlık teşkil ediyor.
Bir başka problem de yüzyıllardır binada kenetleri bir arada tutan kurşun maddesi. Yangında muhtemelen kurşun eridi. Eriyen kurşun taşa ve varsa içerdeki yanmamış eserlerin de üzerine akmış olabilir. Bu maddenin temizlenebilmesi çok kolay değil. Bunun için ilerde özel bir çalışma yürütülecektir.
YANGINDAN GERİYE KALANLAR
Binanın ana gövdesi kurtarıldı. Ünlü gül pencerelerinde yangında zarar görmediği açıklandı. Kilisede bulunan Hristiyanlık hazinelerinin birçoğunun kurtarıldığı söyleniyor. İsa'nın çarmıha gerildiğinde taşıdığı iddia edilen dikenli tacı da kurtarılabildi.
Ayrıca bazı önemli vitray pencerelerin yangından sağ salim çıkmasının da mümkün olduğu söyleniyor. Bir itfaiye sözcüsü, yapılan ilk incelemeden sonra, duvarlara sıkıca tutturulmuş büyük yağlı boya resimlerin bir kısmının restore edilebileceğini umduklarını söyledi. Ancak yangının açtığı hasar henüz tahmin edilemiyor. Unutmamak gerekiyor ki katedral Fransız hükümetinin mal varlığı. Elde edilen tüm bilgilerin kamuoyu ile hemen paylaşılıp paylaşılmayacağını kestirmek şimdiden mümkün değil.
Katedralin restorasyonu için dünyadan bağış yağıyor. İş insanları yüz milyonlarca euro bağışta bulundular. Ancak bu restorasyonun en az 100 yıl süreceği tahmin ediliyor. Notre- Dame şimdilik Hugo'nun kahramanları Esmeralda ve Quasimodo ile birlikte hayallerin ve anıların bir parçası olarak yaşayacak.