Nobel ödüllü yazar Ernaux öncülüğünde 500'ü aşkın sanatçıdan Almanya'ya boykot
Artı Gerçek - Aralarında 2022'de Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi olan Fransız yazar Annie Ernaux ve Filistinli şair Muhammed El-Kurd'un yanı sıra film yapımcıları ve kültür çalışanlarının da olduğu 500'ü aşkın isim, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin tutumunu protesto etmek amacıyla Alman devletine boykot girişimi başlattıklarını duyurdu.
Sanatçılar, dünyanın dört bir yanında yaratıcı alanlarda üretim yapan kişileri Almanya'nın devlet destekli dernekleriyle iş birliğinden geri adım atmaya çağırdı.
'ALMAN KURUMLARINDA TOTALİTARİZM YÜKSELİYOR'
Boykot kampanyasında, Almanya'nın "İfade özgürlüğünü, özellikle de Filistin'le dayanışma ifadelerini bastıran McCarthyci politikalar" benimsediği ifade edildi. İmzacılar, Alman yetkililerin savaşın son 97 gününde yaptıklarının, başta sanat alanı olmak üzere tüm ülkede tüyler ürpertici bir etki yarattığını belirtiyor.
El-Kurd, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "Filistinlilerin Almanya destekli bir ordu tarafından eşi benzeri görülmemiş bir hızla katledildiği ve Alman kurumlarında totalitarizmin yükseldiği bir dönemde, iyi insanların Filistin karşıtı ırkçılığı iddialı ve aleni bir şekilde reddetmesi ve bu ırkçılığı yayan ya da ona kılıf uyduran kuruluşları boykot etmesi her zamankinden daha önemli" dedi.
'İŞ BİRLİĞİ YAPMAMAK AHLAKİ SORUMLULUĞUMUZDUR'
Soykırım sırasında her zamanki gibi devam edilemez" diyen El-Kurd, "İsrail'in şu anda kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım kampanyasını inkar eden, meşrulaştıran ya da bu kampanyaya katılanlarla işbirliği yapılamaz. Bu bizim ahlaki sorumluluğumuz." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik ayrım gözetmeksizin 7 Ekim'den bu yana sürdürdüğü saldırılarda 10.000'i çocuk 23.000'den fazla Filistinli öldü.
‘Strike Germany' adı verilen boykot kampanyası, bu saldırılara bir yanıt niteliği taşıyor.
Boykot, çatışmaların tırmandığı son dönemde geniş çapta haberlere konu olan Almanya'nın Filistin'e destek verenlere yönelik baskıcı politikalarına dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Alman yetkililerin 7 Ekim’den bu yana Filistin yanlısı sembolleri ve Berlin'deki Filistin'e destek mitinglerini yasaklamaya varan tutumları ayrımcılık olarak nitelendirildi.
Son olarak Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Arapları Hamas'la aralarına mesafe koymaya çağırması da bu ayrımcı tutumun bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Söz konusu kampanyanın organizatörleri, "Kültür kurumları, Almanya'nın İsrail'e verdiği açık desteği sahiplenmeyen kültür çalışanlarını ayıklamak için sosyal medyayı, dilekçeleri, açık mektupları ve Filistin ile dayanışma ifadeleri için kamu açıklamalarını izliyor" dedi.
ALMAN KURUMLARINA YAPISAL IRKÇILIKLA MÜCADELE ÇAĞRISI
Sanatçıların kampanyası ayrıca, İsrail'in Filistin'e yönelik politikalarını boykot etmek için kurulan küresel 'Boykot, Tecrit, Yaptırım (BDS)' hareketinin 2019'da aldığı karara atıfta bulunarak Alman kurumlarını yapısal ırkçılıkla mücadele etmeye çağırıyor.
Sanatçıların bir kısmının bu çağrıya kulak vermesi halinde, yaklaşan Berlin Film Festivali (Berlinale) gibi Alman kültür etkinliklerinin yanı sıra Goethe Enstitüsü gibi dernekler ve Gropius Bau gibi müzelerin de bu boykottan doğrudan etkilenmesi bekleniyor.
'GREVLER VE BOYKOTLAR SİYASİ DEĞİŞİMİ TEŞVİK EDER'
Boykotu Al Jazeera'ye değerlendiren siyaset bilimi profesörü Phillip Ayoub, "Grevler ve boykotlar genellikle siyasi değişimi teşvik etmede etkilidir." dedi. Almanya'nın "Gazze'deki insani felakete verdiği dengesiz ve giderek yalnızlaşan tepki"sine karşı bu kampanyanın buradaki yerleşik statükoya meydan okuyabileceğini söyledi.
Ayoub şöyle devam etti: "Boykotlar mevcut güç yapılarını bozarlar ve etkili bir şekilde yapılırsa halk desteğini harekete geçirirler. En azından toplumsal sorunlar hakkında farkındalık yaratır ve bu sorunlar adına savunuculuk yapanların seslerini yükseltirler." (KÜLTÜR SANAT)