Taşra Üçlemesi Caz Projesi
Bircan DEĞİRMENCİ
Artı Gerçek - Bir asrı devirerek ayakta kalmayı başaran İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi’ndeyiz. Neo-klasik mimari tarzda yapılmış ve restore edilirken özüne sadık kalındığından dönemin ruhunu yaşatan bu görkemli bina Uluslararası İzmir 3. Film ve Müzik Festivali’nin açılış törenine ev sahipliği yapıyor. Tören; sinemacı ve akademisyenlerden oluşan jüri üyelerini, siyasetçileri, konsolosları, sinema yazarlarını, yönetmenlerini ve oyuncularını ağırlıyor.
Festival Direktörü Vecdi Sayar 6 günlük programda neler izleneceğini özetliyor. Özellikle “iki arada bir derede” adlı bölümde göçmen sorununu işlediklerini söyleyerek göçmenlerin duygu dünyalarını tanımak için buna ağırlık verildiğini anlatıyor ve İranlı yönetmen Bahman Gobadhi’nin de festivalde yer alacağını müjdeliyor.
Sinema yazarlığına yıllarını vermiş yazar -çevirmen Sevin Okyay emek ödülünü İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinden alırken çok mutlu ve gururlu olduğunu söylüyor. Ayrıca emek ödülünün diğer sahibi de sinema tarihçisi Prof. Dr. Oğuz Makal oluyor.
Ardından sahneye üç müzisyen geliyor. Perdede Nuri Bilge Ceylan filminden kareler gözüküyor. Bu proje Ceylan’ın ‘Taşra Üçlemesi’ olarak bilinen Kasaba, Mayıs Sıkıntısı ve Uzak filmlerine yapılan caz bestelerinden oluşuyor. “Köyün Delisinin Hüznü, Sınıftaki Düşler, Saffet’in Yalnızlığı, Kozadaki Geçmiş, Taşradaki Çocukluk ve Ormandaki Baba” başlıklarıyla bestelenen konser başlıyor.
Dinleti öncesi “Taşra Üçlemesi Caz Projesi”nin mimarı olan Kubilay Devrim Dikkaya ile görüşüyoruz. Dikkaya, bu fikrin Rus Yönetmen Andrey Tarkovski için yapılan bir müzik projesinden esinlenerek ortaya çıktığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Tarkovski Quartet adlı bir topluluk var. Kendileri Tarkovski imgesinden ilham alarak caz besteleri yapıyorlar. Esinlensek de elbette tıpatıp aynısını almadık, onlardan çok farklı bir yöne evrildik”
Projeyi ilk düşündüğünde çalışacağı üç müzisyenle bir araya gelen Dikkaya, “Piyanoda Yiğit Özatalay, davulda Mustafa Kemal Emirel ve saksafonda Barış Ertürk'ün derinlikli müzik yaptıkları için direkt aklına gelen isimler olduğunu belirterek " Üç sanatçı da Bilgi Üniversitesi kökenlidir. İstanbul’da caz hayatındalar. Yiğit Özatalay ayrıca Dostlar Tiyatrosunda müzik direktörüdür ve caz besteleri vardır” diyor.
Ceylan’ın ilk üç filmine odaklanan ve bu filmlerden 11 sahne seçerek üzerine özgün caz besteleri yapan müzisyenler şöyle devam ediyor: “Sahne seçiminde; şiirsel sahneler olmasına, fazla diyalog olmamasına, daha çok görselliğin ön planda olmasına dikkat ettik. Ceylan’dan izin aldık. Kendisine yeniden teşekkür ediyoruz.”
Proje pandemi öncesi başlamış, 4 yıllık bir çalışmanın ürünü. Vecdi Sayar, projenin açılış prömiyerinin festivalde yapılması için teklifte bulunmuş.
Dikkaya o süreci de şu sözlerle anlatıyor:
“Vecdi Bey zaten yıllardır takip ettiğimiz biri. Onun TRT 2’de yaptığı ‘Ve sinema’ adlı programlarıyla bizim sinema zevkimiz gelişti. Zaten Nuri Bilge’yi de ilk duyuran kendisidir. Koza adlı filmi Cannes’da ödül aldığında ilk duyuran kişidir. Vecdi Bey projeyi çok beğenip sahiplendi ve açılışın burada olmasını istedi. Dünya prömiyeri diyor. Almanya’ya da gidecek bu proje. Başka ülkeler de olsun istiyoruz. Bodrum Caz Festivali ve 13 Temmuz’da İstanbul Caz Festivali’nde de yer alacak.”
Dikkaya öğretmen, yıllardır Jazz Dergisi ve Caz Kedisi dergilerinde müzik yazarlığı yapıyor. Radyo Cazkolik için “Fihristimdeki Cazseverler” adlı radyo programları hazırlıyor. Müzik yapımcılığı yapıyor.
Ayrıca Nazım Hikmet’in 60. Ölüm yıldönümü vesilesiyle Nazım’a Caz adlı bir projesi de gösterimde.
Orada da tiyatro sanatçısı Orhan Aydın, Tülay Günal gibi sanatçılarla Nazım Hikmet Ran'ın Karlı Kayın Ormanı, Yiğidim Aslanım adlı şiirlerini caz yorumuyla besteleyip sahnelediklerini anlatıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZFAŞ, İZELMAN ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile düzenlediği 3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali 7 ayrı mekanda 100 film gösterimiyle devam edecek.