Nefret mitinginden AKP adaylığına: 'LGBTİ+'ları hedef alan siyasetin süreceğinin işareti'
Oğulcan ÖZGENÇ
ANKARA - 14 Mayıs seçimlerine günler kala milletvekili adaylarının belirlenmesiyle başlayan tartışmalar devam ediyor. 18 Eylül 2022’de İstanbul Fatih’te düzenlenen LGBTİ+ karşıtı “Büyük Aile Buluşması”nda LGBTİ+ görünürlüğünü “kirli ve çirkin oyun” olarak tanımlayan Bahadır Yenişehirlioğlu da AKP Manisa 1’inci sıradan aday gösterildi. Hak savunucuları, AKP ile nefret mitingleri arasında bir bağ bulunduğu konusunda hemfikir.
14 Mayıs seçimleri yaklaşırken açıklanan milletvekili adayları listesi kamuoyunun gündeminde. Dikkat çeken adaylardan biri de AKP listelerinden aday gösterilen Bahadır Yenişehirlioğlu. İstanbul’da 18 Eylül 2022 tarihinde düzenlenen LGBTİ+ karşıtı mitingde konuşan Yenişehirlioğlu, 2018 Genel Seçimlerde AKP’nin beş milletvekili çıkardığı Manisa’dan 1’inci sıra adayı olarak gösterildi.
NEFRET MİTİNGİNDE NE DEMİŞTİ?
Yenişehirlioğlu’nun LGBTİ+ karşıtı mitingdeki sözlerinin bir kısmı şöyle: “Buradaki bütün hanımefendiler, beyefendiler biliyorlar ki bu Anadolu coğrafyasının, bu kadim toprakların olmazsa olmazı iki husus var: Bir, aile bizim için kutsaldır; iki, geleneklerimizi asla kaybetmek istemiyoruz. Küresel güçlerin dayatmalarına karşı aileyi ve nesli korumak adına bütün hassasiyetlerimizle bu meydanı doldurduk. Binlerce insan, örgütlenerek çok kısa bir sürede aynı derdi taşıyan insanlar olarak; bu küresel oyuna, bu dayatmaya, aile değerlerimizi yok etmeye üzerine planlanan bu kirli ve çirkin oyuna ‘Dur!’ demek için bugün Saraçhane Parkı’nda buluştuk.”
Peki, hak savunucuları bu adaylığı nasıl yorumluyor?
“ŞİMDİ, NEFRET MİTİNGLERİNİN MEYVELERİNİ TOPLAMA ZAMANI”
Yenişehirlioğlu’nun adaylığını Artı Gerçek’e değerlendiren Kaos GL İletişim ve Medya Koordinatörü Yıldız Tar, bu adaylığın şaşırtıcı olmadığını vurguladı. Tar’a göre; sadece Bahadır Yenişehirlioğlu değil, AKP’nin aday gösterdiği pek çok isim partinin LGBTİ+ karşıtı politikalarının taşıyıcısı konumunda. Bu isimlerin başında Süleyman Soylu’nun geldiğini belirten Tar, şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz yıl 15 şehirde nefret mitingleri örgütlendi. Bunlar örgütlenirken LGBTİ+’ların onur yürüyüşleri ve başkaca açık etkinlikleri yapılamadı. Valilik yasakları getirildi. Bahadır Yenişehirlioğlu ile ilgili durum ise şöyle: Nefret mitinglerini düzenleyen Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu, farklı farklı aktörlerle işbirliği yapmıştı. Yeniden Refah ve HÜDAPAR gibi aktörler Cumhur İttifakı’na katılmadan önce LGBTİ+ karşıtı ittifaka katılmıştı. Oradan ittifaka transfer oldular. Yenişehirlioğlu, kendi biyografisinde liseyi bitirdikten sonra Fransa’ya gitmek istediğini ama annesinin ısrarıyla hukuk okuduğunu aktarıyor. Eğer ki 60’larda Fransa’ya gitseydi oradaki 68 rüzgarından bir nebze faydalanabilirdi.”
Tar, kamuoyunda etkili olduğu düşünülen insanlar üzerinden LGBTİ+ karşıtı söylemin yaygınlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Yenişehirlioğlu’nun adaylığını bu perspektiften değerlendiren Tar, cümlelerini şöyle tamamladı:
“Şimdi nefret mitingleri zamanında piyasaya sürülen oyuncuların, sanatçıların meyvelerini toplama zamanı. Bunun için de Abdülhamid dizisinde oynayan bir ismi aday göstermenin işe yarayacağını düşünüyorlar. Bunlar işe yaramaz. Çünkü bu eğilim elitist bir yaklaşıma işaret ediyor. Bu durum, nefret mitinglerinin tabandan örgütlenmediğini gösteriyor. Bu aday da kendi elitizmi ve tabandan kopukluğuyla muhtemelen meclise girecek ama uzun ömürlü olacağı fikrinde değilim. Çünkü halktan ve halkın önemli bir bölümünü oluşturan LGBTİ+’lardan kopuk bir siyaset yapanlar, daha önceki elitist müdahalelerin kaderini paylaşmaya mahkum.”
“AKP İLE NEFRET MİTİNGLERİ ARASINDA ORGANİK BİR BAĞ VAR”
Ünikuir Derneği’nden Siyasal Katılım ve Savunuculuk Programı Koordinatörü Mahmut Şeren, bu adaylığın AKP’nin seçimi kaybetse de mecliste LGBTİ+’ları hedef alan nefret siyasetini sürdüreceğinin bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Yenişehirlioğlu’nun adaylığının nefret mitingleri ile AKP arasındaki organik bağa işaret ettiğini belirten Şeren, “Bu adaylık, var olanın ayyuka çıktığı bir durum. AKP nefret mitingleri döneminde bu mitingleri ne yüksek bir perdeden desteklediğini söyledi ne de kınadı. Aslında küçük küçük destekleri oldu. Bazı şehirlerde büyükşehir belediye başkanları bazı şehirlerde milletvekilleri nefret mitinglerine katıldılar. Bir destek olduğu bunlar sebebiyle tabii ki anlıyorduk. Ama nefretin sesini meclise taşıyacak bir adayı göstermeleri, daha ileri bir adım” ifadeleriyle değerlendirdi.
Öte yandan Şeren bu adaylığın hak savunucuları bakımından olumlu bir gelişme olduğunu şöyle ifade etti: “Bu adaylık, nefret mitingleri ve AKP arasındaki organik bağı sergilemesi bakımından olumlu bir gelişme çünkü bu adaylıkla açık desteklerini ilan etmiş oldular. Hatta belki de bu gibi isimler üzerinden bu tür mitinglerin organizasyonuna dahil oldular. Bu bizim elimizi güçlendiriyor. Çünkü biz nefret mitingleri ile nefret suçlarının ve siyasetin birbirini beslediğini iddia ediyoruz.” Şeren, mecliste hak temelli politika üretecek bir milletvekili bloğuna olan ihtiyaç olacağını vurgulayarak cümlelerini noktaladı.