'AKP-MHP koalisyonundan kurtulmanın zamanı geldi'
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, olağanüstü il eş başkanları toplantısında konuştu
HABER MEKREZİ - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çıkışının ardından HDP’nin il eş başkanları Parti Genel Merkezi’nde olağanüstü toplandı. Toplantı, Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli başkanlığında yapıldı. Erken seçim tartışmaları ve örgütlenme tartışmalarının ana gündem olacağı toplantıda, siyasi süreç ve Eş Genel Başkanların yarın başlayacak kent ziyaretleri planlamaları da ele alınacak.
'ERKEN SEÇİM TELLALI AÇIKLAMA YAPTI'
Toplantıda konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün grup toplantısında yaptığı erken seçim çağrısına değindi. Temelli, "Bundan iki hafta önce Sayın Buldan erken seçim olacağına vurgu yapmıştı. Dün de erken seçim tellalı bu açıklamayı yaptı. Böyle diyoruz çünkü kendisi 2002’de de 2015’te de erken seçim tellallığı yapmıştı. Her ne kadar AKP ve Erdoğan sürekli ‘erken seçim gündemimizde yok’ dese de içinde bulunduğumuz kriz koşulları, hatta ülkenin çöküşe sürüklendiği bu koşullar erken seçimin neden gündemimizde olduğunu otaya koydu. Artık sembolik tarihlerden bile medet uman bir koalisyon ile karşı karşıyayız. Tıpkı 2002’deki kirli koalisyonun ortağı olan Bahçeli yine bu koalisyonun bir parçası olmuştur" ifadelerini kullandı.
'GÜNAHLARI ÇOK, VEBALLERİ ÇOK'
AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’deki erken seçim çağrısının da Bahçeli tarafından yapıldığını hatırlatan Temelli, "O günlerde de ciddi bir yoksullaşma ve işsizlik söz konusu iken, sürdürülemez bir yönetim zafiyeti ortaya çıkmıştı. O tarihte de İMF, Ekonomi Bakanlığı’na kayyım atamıştı ve o seçimle AKP iktidara geldi. O zaman erken seçim çağrısı yapan Bahçeli barajın altında kalmıştı. Barajı geçemediği belli olduğu için yine kirli bir pazarlığın içine sürüklendi. Topyekün bir kriz yumağının içindeyiz, bu kriz yumağı ülkeyi bir uçuruma sürüklemektedir. Erken seçimden medet umuyorlar ama bu erken seçim ile onları tarihin çöp sepetine sürükleyeceğiz. Çünkü günahları çok, veballeri çok. Türkiye halkları onlardan hesap soracaktır" diye konuştu.
'İKTİDAR SAVAŞ POLİTİKALARIYLA AYAKTA DURMAK İSTİYOR'
"Korkunun ecele faydası yoktur. Gidiyorsunuz, ne kadar çabuk giderseniz bu ülkenin o denli hayrınadır" diyen Temelli, Türkiye’nin 21 aydır OHAL koşullarında yaşadığını, bugün ise bir kez daha OHAL’in uzatılmasına dair teskerenin Meclis Genel Kurulu’nda görüşüleceğini anımsattı. Temelli, "Son 2 yılını OHAL koşullarında yaşamış bir ülkeden söz ediyoruz. 7 Haziran’dan bu güne baktığımızda o günden bu güne ülkenin içine sürüklendiği durum ortadadır. Bir yanı ile iktidar iktidarda kalabilmek için savaş politikaları ile ayakta durmaya çalışmaktadır. Bugün Afrin’de yaşananlar da bu iktidarın ömrünü uzatması için seçim endeksli bir işgal girişimidir. Bugün çıkıp sürekli ÖSO kahramanlığından bahsedebilecek kadar acz içindedir. Bu ülkenin onurlu yurttaşlarının vergileri ile finanse edilmiş bir çeteden bahsediyor, bu çeteyi bir kahraman olarak dillendiriyor" dedi.
'KRİZİN TEMEL NEDENİ BUGÜNKÜ İKTİDARDIR'
Ekonomik krizin en önemli nedenlerinden birinin AKP’nin sürdüre geldiği yolsuzluk ekonomisi olduğunu söyleyen Temelli, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir krizin de olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:
"Siyasi krizin en temel nedeni bugünkü iktidar. Bugünkü iktidar kendi partisine bile vesayet uygulayan, Meclis’i hiçleştiren bir iktidar. Bizler, demokratik cumhuriyeti inşa edemeden ülkenin özgürlük ve barış sorununu çözemeyeceğimizi söylüyorduk. Şimdi yeniden bunun mücadelesini örgütlemenin zamanıdır. Seçim bizim için mücadelenin uğraklarından biridir. Biz uzun soluklu mücadeleyi örgütleyen bir partiyiz. Bu mücadele barış, özgürlükler ve demokrasi mücadelesidir. Seçimlere kitlenmiş bir anlayışla değil, bu mücadeleye kilitlenerek bunu başarabiliriz."
'BİZİM SEÇİM ÇALIŞAMAMIZ OHAL'E KARŞI MÜCADELEDİR'
OHAL koşullarında seçime gitmeyi hedefleyen iktidara karşı OHAL’e karşı mücadelenin örgütlenmesi gerektiğinin belirten Temelli, "Bugün faşizmin kurumsallaşmasına karşı mücadeleyi konuşmalıyız. Bu vesayetçi anlayışı kökünden yıkmak için nasıl mücadele ederizi konuşmalıyız. Sandıklarda oyumuzu çalanlara, siyasi irademize ipotek koyanlara karşı, kayyımcı zihniyeti defetmek için neler yapabiliriz, bunu konuşmalıyız. Biz tüm bunları nasıl değiştirebiliriz işte bunları konuşmalıyız. Bu aynı zamanda bizim seçim çalışmamızdır. Önümüzdeki seçimler ister erken olsun ister baskın olsun, bir bütün olarak bu mücadele programı içinde önemli uğraklardır. Geçmişin deneyimlerinden yararlanarak bugünün dinamiklerini dikkate alarak yürüyeceğiz.
'AKP-MHP KOALİSYONUNDAN KURTULMANIN ZAMANI GELDİ'
Bu mücadeleye bütün emek ve demokrasi güçlerini davet ediyoruz. Kadınları, gençleri çağırıyoruz. 1 Mayıs’a gidiyoruz emekçilerle işçilerle buluşacak, bu mücadeleyi büyüteceğiz. Güçlü bir demokrasi mücadelesi, toplumsal dinamiklerin yan yana gelmesi ile başarılabilir. HDP, çağrısı güçlü olan, yol açıcı bir partidir. Ancak bu sayede, bu büyük buluşmalarla faşizmi yıkabiliriz. AKP-MHP koalisyonundan kurtulma vakti gelmiştir. Bu tüm ülkenin hayrınadır. Bu tekçi zihniyeti yıkma zamanı gelmiştir, savaş ve yolsuzluk politikalarından kurtulma zamanı gelmiştir."
'TÜRKİYE ERKEN SEÇİM ATMOSFERİNE GİRMİŞTİR'
Basın mensuplarının bugün gerçekleşecek olan Bahçeli ve Erdoğan görüşmesi ve erken seçim çıkışının ‘danışıklı dövüş’ olduğu yönündeki yorumlara ilişkin sorusuna "Danışıklı dönüşten ziyade bir ittifak yapmış durumdalar. Dünkü açıklamadan habersiz oldukları inandırıcı gelmiyor. Bir tarih belirlemeye yönelik bir görüşme olabilir. Ama Türkiye artık bir erken seçim atmosferine girmiştir" yanıtını verdi.