Akşener'in 'Oğan' yorumu: Şaşırmadım, seçmeni koştura koştura Erdoğan'a oy vermez
İYİ Parti lideri Akşener, katıldığı yayında Sinan Oğan2ın Erdoğan'ı desteklemesiyle ilgili konuştu. Akşener, Oğan'a oy veren seçmenlere dair " Erdoğan’ı koştura koştura desteklemeye gideceğini düşünmüyorum" dedi.

Artı Gerçek - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı yayında ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda Cumhurbaşkanı ve AKP Recep Tayyip Erdoğan’a desteğini açıklamasına dair değerlendirme yaptı. Oğan'ın tercihine saygı duyduğunu söyleyen Akşener, seçmen nezdinde ise bunun bir bedeli olacağını söyledi.
Habertürk'e konuk olan Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
'OĞAN’IN İTİRAZ ETTİĞİ HER ŞEY YERİNDE DURUYOR'
"Ben olumlu veya olumsuz değerlendirmeye dair kendimi hak sahibi görmüyorum. Bu değerlendirmeyi yapacak olan sayın Oğan’a 5.3 oy vermiş seçmendir. Bu seçmenler sayın Erdoğan’ı desteklemeye mi gideceklerdir; yoksa bir denge unsuru olarak tutum mu alacaklardır, onu bilmiyoruz. Sayın Oğan’ın kişisel kararını elbette saygıyla karşılıyorum. Uzun zamandır Türkiye’de siyasi partilere, şahıslara oy veren seçmenin iradesi sıfır, o partinin bendesi marabası gibi tarif edilen seçmen var. Seçmen velinimettir.
'ERDOĞAN'I KOŞTURA KOŞTURA DESTEKLEYECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM'
Sayın Erdoğan’a koştura koştura desteklemeye gideceğini düşünmüyorum. İkinci tur için bir aktör olacağını ortaya koyara sayın Oğan yol yürüdü. Millet İttifakı’nı da Cumhur İttifakı’nı da eleştirdiği alanlar vardı. Sayın Kılıçdaroğlu bizatihi sayın Oğan’ı ziyaret ederek cevap verdi. Soru işaretlerine açık ve net cevaplar verdi sayın Kılıçdaroğlu. Sayın İnce özellikle üzerinde durduğum kişidir. Sayın İnce, sayın Özdağ, sayın Oğan dahil olmak üzere onlarla konuşmaya yetkili kıldık biz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşması gerekiyor muhatap olarak. Buna karşılık sayın Erdoğan davet etti ve sayın Oğan’ın itiraz ettiği her şey yerinde duruyor. Şaşırdığımı söylemem. Görüşmelerden sonra gidişata göre şaşırmadım. Bu 5.2’lik alan sayın Oğan’ın hareketiyle koştur koştur gidip sayın Erdoğan’ı destekleyecek diye kavram da yok.
'BİZE OY VERMEYİ DÜŞÜNENLER KIZIP OĞAN’A VERMİŞ OLABİLİR'
Esasında bu seçmenler muhalif. İki muhalif ittifak vardı. Biri ATA bir tanesi Millet İttifakı. İki ittifakın da itirazları vardı Cumhur İttifakı’nın bazılarına. Sayın Erdoğan’ın kutuplaştırma gibi itirazlar vardı. Bunun üzerine elbette İYİ Parti’den de, CHP’den de oy verenler vardır. O sesin duyulmasını isteyen insanları. Hep Z kuşağı diye konuşuldu. Yaş gruplarına göre gruplandırdığınızda farklı alanlarda itirazları olan, kendisinin duyulması olan insanlar vardı. İYİ Parti’den de başka siyasi partilerden de giden olmuştur. Bize oy veren seçmenin çok standart sapması dışında sayın Kılıçdaroğlu’na oy verdiği görülüyor. Bize oy vermeyi düşünüp, sonra kızıp oy vermemiş olabilir.
'ERDOĞAN KAZANIRSA KADINLAR NEFES ALAMAYACAK'
Benim derdim şu; biz bu ucube sistemin, burada özne sayın Erdoğan sayın Kılıçdaroğlu değil. Sayın Erdoğan kazanırsa, göreceksiniz en fazla 2 sene sonra özellikle kadınlar ‘Meral hanım haklıymış’ diyecekler. Özellikle kadınlar nefes alamayacak. Bu dile sahip bir partiyle el sıkışma durumunda bıraktı. Bunu kaybedersek, bu ucube sistemi bir tartışamayacağız. Sayın Erdoğan’ın son seçimi. Bunu bir kenara koyun. Burada çok büyük haksızlık var. Sistemden kaynaklanan abukluklar var. Ben bugün derin yoksulluk çalıştığım Ümraniye’deki evlerden geliyorum. Okulları anlattı çocuklar, şu duvara kafamı vurasım var. Bugün milletvekili var ama kıymeti harbiyesi yok. Bu sistemi değişteribiliriz. Sayın Erdoğan kazandı, sanıyorum 326 civarında milletvekili oldu. Bir dahaki seçime kaç yıl sonra ise, sayın Erdoğan aday olamayacağı için bir kişi koyun. Bu tarafta öfkesi artmış, bu yarık, bu fay hattı iyice genişleyecek. 50 yılık siyasi hafızaya sahibim. 21. yüzyılda sizin çocuklarınız bambaşka şeyler konuşurken biz 1947’nin Türkiye’sindeyiz. 1947’yi değiştirmek üzere rahmetli İnönü ile rahmetli Bayar oturdu. Şimdi tekrar oraya döndük.
'ANKET ŞİRKETİNDEN BİRİ BİLGE YILMAZ’I ARAYIP İSTİFA ET DEDİ'
Bir anket şirketinin üst düzey yöneticisi Bilge Yılmaz hocayı arayıp ‘istifa et bu partiden’ demiştir. Bu bilime, ahlaka yansıyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ile görüşmesiyle ilgili tam yetkiyi verdik. Bu arkadaşlarımızın destek vermesine itirazımın olmadığını ilk önce ben söyledim. Çarşamba günü toplantı yaptık. 2 bin sandık civarında itirazımız vardı. 4 şehire itirazımız vardı. İkisi hala sürüyor. Bütün bu çalışmaları basınla paylaştım.
'BENİM BULUNDUĞUM YERDE NE PKK NE DE HİZBULLAH OLUR'
Masadaki mevzu da partimizin bilgisi dahilinde, sonraki aşamada parti yöneticilerimizin bilgisi dahilinde. Yani ben kafama göre takılmadım. Bundan dolayı problem yaşadıysa partimiz. Bütün bunları kendi iç bünyemizde konuşacağız. Cumhurbaşkanlığını aldığımız halde de bunlar olacak. Bu kutuplaşma işlerinden bıktık ama böyle bir sonuçla karşılaştığımız gerçekliktir. Komplo anlamında söylemiyorum, HDP’yi tanzim etmeye kalkışan kişilerin, ısrarlı bir şekilde anahtar, kilit her neyse HDP’nin olması gerektiğini çekiçle vura vura götürdüler işi. HDP’nin Cumhur İttifakı’nın bileşenleri tarafından PKK ile özdeşleştirip bu defa bizim kafamızda çekiç olarak kullanılması. Benim bulunduğum yerde ne FETÖ, ne İBDA/C, ne PKK, ne de Hizbullah olur. Bunları söylemek bile insana kendini kötü hissettiriyor. Cumhur İttifakı da HDP’yi sopa olarak kullanırken diğer taraftan Kürtlere hakaret edildi. Kürt eşittir PKK’lı oldu bu ülkede. Sonuç itibariyle anahtar millettir, seçmendir. Dolayısıyla o seçmenin Kürt, Türk, HDP’ye, İYİ Parti’ye, CHP’ye, AK Parti’ye, MHP’ye oy vereni de seçmenin hayallerini, hedeflerini duymak gerekir." (HABER MERKEZİ)