Almanya'ya İncirlik kapalı Konya açık

HABER MERKEZİ- Türkiye ve Almanya arasında günlerdir süren İncirlik üssü konusunda iki ülkenin dışişleri bakanları Ankara’da biraraya geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Alman mevkidaşı Sigmar Gabrie, görüşme sonrasında basın mensuplarının karşısına geçti.

İNCİRLİK YERİNE KONYA

Çavuşoğlu Türkiye’ninİncirlik Üssü konusundaki tutumunun sürdüğünü açıkladı. Çavuşoğlu şöyle konuştu: "İncirlik konusunu da değerlendirdik. Brüksel'de yaptığımız önerimiz, Konya NATO üssünü Alman heyetinin ziyaret etmesidir. Şu an itibariyle İncirlik değil, Konya'ya ziyaret mümkün. Şartlar gelişirse ilerleyen günlerde İncirlik de mümkün olabilir ama şu an için şartlar uygun değil. Her şey bir tarafın isteği ile gerçekleşemez."

Konu ile ilgili Almanya Dışişleri Bakanı da bu kararın ilişkileri bozmayacağını ümit ettiklerini söyledi. Gabriel Türkiye’nin kararını şu sözlerle değerlendirdi:
"İncirlik'e şu anda bir ziyaretin mümkün olmadığı belirtildi. Ben tabi bundan üzüntü duydum. Bunu iç siyasete bağlıyorum. Almanya'nın buradaki askerlerini başka yere taşıması ilişkilerin kötüye gittiği anlamına gelmez. Buradan çıksak bile Konya'da devam edeceğiz. Türkiye'nin kararına saygı duymak zorundayız. Alman Anayasası'na göre Alman ordusu parlemento ordusudur. Ordunun dışarıda görev almasına parlemento karar verir. Parlemento ordunun İncirlik'te kalmamasına karar verirse askerlerimizi İncirlik'ten çekmek zorundayız Bu konuda Türiye ile daha fazla ilşikilerin zarar görmesini istemiyoruz."

DENİZ YÜCEL'İ DE KONUŞTULAR

Gabriel tutuklu Alman vatandaşları konusunda da görüştüklerini söyledi. Gabriel "Mevkidaşım bu konunun Dışişleri bakanlarının konusu olmadığını, yargıyı ilgilendirdiğini ifade etti. Ben yine de konunun ilerlemesi açısından kendi önerilerimizi sundum" dedi.

Çavuşoğlu ise Almanya vatandaşı gazatecilerin tutukluğu ile ilgili ve Deniz Yücel’in durumu için "Konu gazetecilik değil, terör sorunu. Bu konuda çok hassasız. Son yıllarda Avrupa'da bir moda var. İstihbarat servisleri gazetecileri ajan olarak kullanmaya başladılar. Yakalanırlarsa 'gazeteci tutuklandı' yaygarasını koparmak için yapılıyor. Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanıyorsa söylersin bunu. Ama teröre destek veriyorsa ya da ajanlık faaliyeti söz konusuyla bu konuda hassasız. Bu konuyla ilgili nasıl Almanya'da bağımsız yargı varsa, Türkiye'de de bağımsız yargı var. Bağımsız yargının vereceği kararı beklemek zorundayız. Bu başka ülkelerin vatandaşları için de geçerli. Ama konsoluslukların iletişimi için gerekli yardımı yapıyoruz. Mesela geçtiğimiz günlerde başka bir ülkenin gazetecisi Türkiye’deki askeri üslerin fotoğrafını çekip Irak’a geçti. Bunla ilgili bir soruşturma başlatılınca, ‘vay efendim gazeteci’. Bu konuda hukuk işliyor." dedi.

Çavuşoğlu Alman bakandan, "PKK faaliyetlerinin engellenmesini ve darbe girişimi sonrası kaçanlara iltica hakkı tanınmamasını" istedi. Çavuşoğlu "Almanya'nın PKK'nın bizim düşmanımız olduğunu anlaması lazım. Almanya bugün onlara karşı bir karar alsın geçmişte yaptığı gibi yine orada da saldırılara başlar. Almanya'da PKK ile ilgili toplam 4 bin 500 dava var. Ama çok azında neticeye varıldı. Uzunn süredir devam eden eden davalarda karar bekliyoruz. Düşmanlarımız dostumuz ve müttefikimiz olarak gördüğümüz Almanya'nın sığınma merkezi olmamalı" dedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel ise Türkiye’den ilticalar konusunda ortak bir çözüm bulamadıklarını belirterek, "Darbe girişimi şüphelileri için çok net delillere ihtiyacımız var. Mevkidaşıma iltica başvuruları için şunu söyledim. İltica başvuruları için bağımsız bir kurum var ve buna mahkemeler karar veriyor. Maalesef bu araştırma çok uzun sürüyor ama böyle olmak zorunda. PKK ile ilgili çok sayıda karar verilmiş, sonuca bağlanmış davalarda var. Almanya hukuk devletidir. Bu kişilerin Almanya'da aldıkları ve çektikleri ceyanın daha fazlasını Türkiye'de çekeceklerse bu kişiler Türkiye'ye iade edilemez" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım ise Almanya Dışişleri Bakanı ile olan randevusunu iptal etti. İptal gerekçesi olarak Yıldırım'ın programının yoğunluğu gösterildi.