Bahçeli'den İmralı açıklaması: Beklenen çağrının bir an önce açıklanması samimi dileğimdir
Devlet Bahçeli, Bolu yangınına ilişkin bakanlığı "İlgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek öz eleştiriden imtina etmesini doğru bulmuyoruz" eleştirisi getirdi. İmralı açıklaması da yapan Bahçeli, "Beklenen çağrının bir an önce açıklanması samimi dileğimdir" dedi.
Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Bolu'da 78 kişinin ölümüyle sonuçlanan otel yangını faciasına ilişkin konuştu. Sorumluluk ve yetki tartışmalarına tepki gösteren Bahçeli, "Otel sahibinden il özel idaresine, valilikten belediyeye ve ilgili bakanlığa kadar 78 vatandaşımızın vebalini ya kurumsal veya kişisel olarak ukdesinde taşıyanlar millet, hukuk ve tarih önünde tek tek hesabını versinler" diye konuştu.
Bahçeli ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığına da "İlgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek öz eleştiriden imtina etmesini; valiliğin ve il özel idaresinin sorumluluk alanında ısrarla uzak duruşunu isabetli ve doğru bulmadığımızı açıklamak mecburiyetindeyim" eleştirisi getirdi.
DEM Parti heyetinin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesine dair de açıklamalar yapan Bahçeli, "Beklenen çağrının bir an önce açıklanması samimi dileğimdir" dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
BOLU'DAKİ YANGINDA YETKİ TARTIŞMASINA TEPKİ
"Kimiz zaman ıstırapların sis bulutunda yolumuzu ve yönümüzü kaybederiz. Kimi zaman da ihmaller zincirinin kıvılcımıyla tutuşur, kara dumanıyla boğuluruz. Ateş düştüğü yere yakar cümlesi sık sık telaffuz edilse de kazın ayağının öyle olmadığını biliyoruz. Türkiye tam bir hafta önce kahredici bir felaketle sasıldı. Çıkan yangın 78 vatandaşımızı hayattan kopardı. Merhum vatandaşlarımıza, çocuklarımıza, küçücük yavrularımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı kurtulanlara geçmiş olsun temennilerimle birlikte şifalar diliyorum."
"Şu yalın gerçeğin farkındayım. Boğaz dokuz boğumdur. Sekizi yutkunmak, biri de konuşmak içindir. Yanlış ve yalan bir kelamın insani ve vicdani erozyonuna, bugünkü hassas ve kırılgan dönemde tahammül etmek mümkün değildir. Ortada dehşet uyandıran bir enkaz varken, hiç olmaması gereken siyasi dalaşmaların, suç ve sorumlu izi sürmek için yapılan karşılıklı sataşmaların bir ur gibi etrafı sarması ne yazık ki insanlığımızı utandıracak boyuttadır. Yangında 8 aile yok olmuş kimin umurunda."
"Hangi ara siyasi ve ideolojik ihtirasların bu kadar eline düştük! Yerin üstündekiler tepinirken mahşer günü yerin altındakilere ne diyecekler? Yakayı kaptırmamak için işimize geldiği gibi konuşuyorduk mu diyecekler? Ne yapalım sorunluluğu üzerimizden atmak için önümüze geleni karalamak zorunda mıydık diyecekler? 78 vatan evladının hesabını kimler verecek?"
"Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında kör dövüşüne dönmesini doğru bulmuyoruz. Bu acıyı yaşatanların yargı önünde hesap vermesi için çalışmaya devam edeceğiz. Kimin sorumluluğu bulunuyorsa hesabını vermesi kaçınılmaz bir adalet gereğidir. Sönmüş ocaklar üzerine kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Facianın dumanları tütüyorken, henüz hayatını kaybeden masumlar otelden çıkarılmamışken onu bunu suçlayıp işin içinden sıyrılma telaşın akapılmak narsistliktir. Gazete köşelerinde televizyon ekranlarında kalem oynatıp söz düellosuna heveslenenler kendi mahallelerinin megafonu olmaktan öte hiçbir değerlerinden söz edilmeyen, ahlaken de namevcut olan çürüklerdir. Ahlaklı olmanın ilk şartı sorumlu olmaktır."
"Sorumluları adaletin karşısına çıkaramazsak gerçek anlamda hiçbir sorunu çözemeyiz. Bırakalım yargı görevini yapsın. Otel sahibinden, il özel idaresine, valilikten belediyeye ve ilgili bakanlığa kadar 78 vatandaşımızın vebalini taşıyanlar hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler. Benim yetki alanımda değil demek en başta ülkemizin demokratik hukuk imajını, ahlaki sorumluluk iradesini gasbetmekve çiğnemektir. Ner yapacağız? Bu yangının faturasının Köroğlu Dağı'ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız? Sosyal medyada servis edilen resmi rapor ve yazışmaları nereye koyacağız? 12 Aralık 2024 tarihinde Bolu Belediyesi İtfaiye belediyesi'ne yapılan başvurunun 16 Aralık'ta bir raporla tespit edilen 8 başlıktaki eksikliğin ve aynı başvurunun 24 Aralık'ta geri çekilmesinin peşine düşmeyecek miyiz? Çalışmayan yangın alarmını, olmayan sesli uyarı sistemini, bulunmayan yangın merdivenlerini, ulaşımdaki noksanları görmek, hukuken sonuca bağlamak gerekmektedir. Bolu Kartalkaya yangını faciadan fazlası, tamamı tamamına cinayettir. "
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA ELEŞTİRİ: HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ HAREKET EDEREK ÖZELEŞTİRİDEN İMTİNA ETMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ
"Eksikliklerin tespitinden 17 gün sonra oteldeki restorana uygunluk belgesi veren, müşahede edilen eksikliklerle ilgili hukuki ihbar görevinden kaçınan Bolu Belediyesi’nin yangını siyasi karambole getirme arayışını, bahse konu belediyenin siyasi sorumlusu olan şahsın günbegün polemik çarkı döndürüp orayı burayı hedef alarak çamur atmasını, ilgili Bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek özeleştiriden imtina etmesini, Valiliğin ve İl Özel İdaresi’nin sorumluluk alanından ısrarla uzak duruşunu isabetli ve doğru bulmadığımızı huzurlarınızda açıklamak mecburiyetindeyim."
GAZZE'DE ATEŞKES
"Filistinlilerin nerede yaşayacağına kimse karar veremez. ABD yönetiminden beklentimiz ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymasıdır. Temennimiz iki devletli kalıcı barıştır. Gazzeli mazlumların sürgün edilme projesi sakıncalıdır. Siyasi ayak oyunlarının, küresel otokrat heveslerin hiç kimseye faydası olamaz."
'SEÇİM BEKLENTİSİ HAYALİ BİR BEKLENTİDİR VE BOŞA KÜREK ÇEKMEKTİR'
"Boykot moykot ezberlerinden sonra, sokağa çıkma çağrılarının, sivil direniş kışkırtmalarının ya darbeye ya da isyana davet olduğunun farkındayız. 15 Temmuz’dan ders almayanlara sesleniyorum, haydi yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim? Ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin de boyunuzun ölçüsünü alalım. Kuyruk acısının ve kulis sancılarının pençesinde ne yapacağını, ne isteyeceğini bilemez bir halde bir uçtan diğerine sürüklenen CHP’nin 12 Eylül’de yarım kalan hesaplaşmaya dönük bir özlemi varsa, kınında beklemekten yorulmuş kılıç gibi burada olduğumuzu hatırlatıyor ve haykırıyoruz. Seçim beklentisi hayali bir beklentidir ve boşa kürek çekmektir. Çağdaş demokrasinin hiçbir kural ve ilkesiyle yolu kesişmeyen CHP ve yedeklerinin Türkiye’nin siyasi istikrarını bozma teşebbüsü ters tepmeye mahkumdur. Cumhur İttifakı karanlık emel sahiplerinin alayını ülkemizin her köşesinde karşılamaya hazırdır. Türkiye sahipsiz değildir. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni aynı kökün dalları, aynı milletin evlatları olarak birdir, beraberdir ve kardeştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak ve yaşatılacaktır. Terörsüz Türkiye’nin huzur ve güven dolu mesajının maşeri vicdanda karşılığını bularak gerçeğe döneceği günlere az kalmıştır."
'İMRALI ÇAĞRIYI BİR AN ÖNCE AÇIKLAMALI'
"Geliniz, silahlarınızı öldürülmeden önce siz kendi iradenizle bırakınız. Pişman olduğunuzu, bu mücadelenin asla sonuç vermeyeceğini açıklayınız. Binlerce insanımıza yaşattığınız acılardan duyduğunuz pişmanlığı duyurunuz. Küresel güçlerin hizmetinde bölgesel aktörler olmaya bir son veriniz. Aziz milletimizin sizler için reva göreceği akıbete teslim olunuz. Son olarak diyeceğim odur ki, DEM heyeti ile İmralı arasındaki görüşmelerin terörsüz Türkiye’ye önşartsız destek olması ve beklenen çağrının bir an evvel açıklanması samimi dileğimdir." (HABER MERKEZİ)