Bakan Tunç'tan 'umut hakkı' sorusuna kaçamak yanıt: 'TBMM'de konuşulan hususlar'
Artı Gerçek - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin dava hakkında "Daraltılmış baz çakışması gerçekten önemli bir delil" dedi. Tunç, şu an için istenen ek raporların beklendiğini vurgulayarak "Suçluluk ispat edilinceye kadar, karar kesinleşinceye kadar masumiyet karinesi vardır" dedi.
Tunç'un kayyım uygulamalarını savunurken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan için gündeme getirdiği umut hakkına ilişkin soruya yanıt vermemesi dikkat çekti.
'CİNAYETİ KİMLER İŞLEMİŞSE YARGI HESAP SORACAK'
Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri Platformu'nun düzenlediği programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tunç, Narin Güran davası hakkında şunları söyledi:
"Narin evladımızın cinayete kurban gitmesi bizi derinden yaraladı. Bu süreç içerisinde arama çalışmaları yapılırken de adli çalışma başlatıldı. Narin evladımızın adli tıp otopsileri gerçekleşti ve elde edilen bulgular, etrafta özellikle teknik çalışmalar yapılarak araçlardan elde edilen bulgular soruşturma kapsamında değerlendirildi. Kamera görüntüleri incelendi, bunların bir kısmı TÜBİTAK'a gönderildi ve incelendi. Jandarmamız, kolluk görevlilerimiz yoğun bir çalışma gösterdi. HTS kayıtlarından yola çıkarak baz kayıtlarının tespiti oldu. Daraltılmış baz çakışması gerçekten önemli bir delil. Mahkeme bütün delilleri değerlendirecek.
Daraltılmış baz çakışmalarıyla ilgili bilirkişiden ek raporlar istendi. Tanık beyanları, şüphelilerin sanıkların beyanları hepsi mahkeme tarafından değerlendirilecek hususlar. Suçluluk ispat edilinceye kadar, karar kesinleşinceye kadar masumiyet karinesi vardır. Cinayeti kimler işlemişse yargı bundan hesap soracak dedik.
26 Aralık'a kadar mahkeme heyetinin istediği ek deliller de var. Gelecek olan ek raporlarla birlikte mahkeme heyeti güncelleme yapacaktır."
'YSK ADAYLARI ONAYLARKEN DEVAM EDEN SORUŞTURMALARA BAKMAZ'
Bakan Tunç, Esenyurt, Mardin, Halfeti ve Batman belediyelerine kayyım atanmasına karşı tepkileri de değerlendirdi. Tunç, görevden alınan belediye başkanlarının seçime girmelerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından izin verilmiş olduğu yönündeki eleştirilere yanıtında, "Yüksek Seçim Kurulu adaylığı kabul ederken devam eden bir soruşturma varsa, YSK sabıka kaydına bakar. YSK'nın adaylığı reddetme gibi bir yetkisi yok" dedi.
Tunç, şunları söyledi:
"Tüm bu yerel yöneticilerle ilgili uygulamanın nasıl yapılacağı hukuk sistemimizde belli. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir, suç varsa soruşturur. Yerel yöneticiler, belediye başkanları milletten aldıkları yetkiyi millete hizmet olarak kullanmak zorundalar. Onları millet hizmet etsin diye seçiyor.
Özellikle gerek belediye başkanları seçilmeden önce başlayan soruşturmalar var. Belediye başkanı seçildikten sonra da açılan soruşturmalar var. Kesinleşmiş bir hükümlük olduğunda başkanlık düşer, Meclis seçer. Burada kesinleşen bir yargı yok. Geçici olarak görevden uzaklaştırmadır ve yerine geçici görevlendirmedir."
UMUT HAKKI SORUSUNA 'TBMM'DE KONUŞULAN HUSUSLAR' YANITI
Tunç, "Terörle mücadeledeki kararlılığımızdan taviz vermeden devam edeceğiz. Burada özellikle, bir takım değerlendirmelerin bize sorulması ve açıklama yapmamız doğru değil. Cezaevlerindeki hükümlülerin yakınlarıyla nasıl görüşecekleriyle ilgili hükümler mevcut. 40 yıldan bu yana ülkemizi huzursuz eden PKK terör örgütünü silip atmak zorundayız" derken, Öcalan'a umut hakkı konusunda "Bunlar TBMM'de konuşulan hususlar" demekle yetindi. (HABER MERKEZİ)