Bakanlık önünde açıklama: Kayyım sadece Siirt’e değil tüm Türkiye’ye atandı

DEM Parti, CHP, EMEP ile Yeni Yol Partisi, kayyım atamalarına karşı İçişleri Bakanlığı önünde açıklama yaptı.

Ankara - Gazetecilik yaptığı dönemde hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla dava açılan DEM Partili Siirt Belediye Eş Başkanı Sofya Alağaş'a Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesinin ve belediyeye kayyım atannmasının ardından İçişleri Bakanlığı önünde ortak açıklama yapıldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca ve Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya kayyım atamaları ve yaşanan hukuksuzluklara karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) İçişleri Bakanlığı önüne yürüdü.

İçişleri Bakanlığı önünde ilk olarak DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığını, anayasanın ortadan kaldırıldığını belirten Koçyiğit, “Bizler bu ülkede eşitlik, demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi verenler olarak sesimizi duyurmak, hukuksuzluklara itiraz etmek, darbe rejimine karşı hukuku savunmak, bu darbe girişimine karşı ülkenin geleceğini savunmak için hep beraber burada. Sesimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz” dedi.

‘MÜCADELEMİZ, SÖZÜMÜZ, EYLEMİMİZ OLACAKTIR’

DEM Partili 7 belediyeye kayyım atandığını hatırlatan Koçyiğit, "Bu ülkede neredeyse muhalif olan, temel hak ve özgürlüğü sahiplenen herkese karşı büyük kıyıcı bir kumpas sürecinin içindeyiz. AKP kendisi açsından dikensiz bir gül bahçesi inşa etmek istiyor. 2028 iktidara yürüyüşünü zorla, kılıçla, bütün temel hak ve özgürlüklerimizi yok ederek yol almak istiyor. Buna karşı bizlerin de mücadelesi, sözü, eylemi olacaktır. Hiçbirimiz AKP’nin bu ülkeye giydirmek istediği bu tekçi baskıcı gömleği kabul etmiyoruz. Bu ülkenin demokrasisini, seçme seçilme hakkını, sandık demokrasisini savunuyoruz ve sonuna kadar da savunacağız” dedi.

Daha öncede kayyım atamalarının yaşandığını belirten Koçyiğit, 2016 yılından başlayan ve 9 yıldır süren kayyım rejimi ile iktidarın bütün ülkeyi yönetmek istediklerini söyledi. Koçyiğit, şöyle konuştu:

“Halkımız gereken cevabı verdi. Tüm Türkiye halkı AKP’ye gereken cevabı verdi. Birinci parti olma yeteneğini aldı onlardan, ikinci parti yaptı, kırmızı kartı gösterdi. 2014 seçimlerinden sonra yeniden sistematik olarak kayyım atayarak, seçimle elde edemedikleri belediyeleri gasp etmek, oradaki kaynaklara çökmek, halkın iradesini yok etmek istiyorlar.”

'GÖZÜ KESERSE PARLAMENTOYU FESİH EDER, SEÇİMLERİ İPTAL EDER’

“AKP’nin bugün gücü yetiyor ve yerel meclislere, belediyelere kayyım atıyor, darbe yapıyor. Bunu açık söyleyelim yarın gözü keserse, kendinde o gücü bulursa, parlamentoyu fesih edecektir, eder. Bu ülkedeki demokrasiyi askıya alır, seçimleri iptal eder. Krallığını, padişahlığını ilan eder” diyen Koçyiğit, şöyle devam etti:

“Bu nedenle bu mesele sadece DEM Parti’nin meselesi değildir. Sadece Kürt halkının meselesi değildir, bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın meselesidir. Kayyım Siirt’e atanmadı, Siirt şahsında bütün ülkeye atanmıştır, her bir yurttaşa atanmıştır. Bu nedenle birlikte olmak, birlikte itiraz etmek, birlikte mücadeleyi örmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bu sorumluluğu hisseden bir yerden 4 siyasi parti buradayız, birlikteyiz ve bu kayyım siyasetine de gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanmasına da Bolu’daki yangın kıyımına karşı da yan yanayız, omuz omuzayız. Bundan sonrada her türlü başlıkta ortak mücadeleyi yürütmek, büyütmek boynumuzun borcudur. Türkiye’yi demokrasi ile buluşturacağız, hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın.”

‘BAKANLIK KENDİNDE OLMAYAN YETKİYİ KULLANIYOR’

Daha sonra CHP Grup Başkanvekili Murat Emir konuştu. Emir, demokrasiye, halkın iradesine, kayyım politikalarına karşı halkın oylarına sahip çıkmak için İçişleri Bakanlığı önünde olduklarını söyledi. Emir, şöyle konuştu:

“Biliyoruz ki İçişleri Bakanlığı aslında anayasayal olarak kendinde olmayan bir yetkiyi kullanmaması gerektiği bir şekilde kullanıyor ve birçok beldeye, yerel yönetime kayyım atıyor. En son Siirt’e kayyım olayı yaşandı. Biz bunu kabul etmiyoruz, buna boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkenin her yerinde kullanılan her bir oy aynı değerdedir, aynı derecede kutsaldır, anayasal açıdan da eşittir. Ama Ovacık’taki seçince seçemezsiniz, Esenyurt’taki seçince seçemezsiniz, Siirt’teki seçince seçemezsiniz, Mardin’deki seçince seçemezseniz diyorsanız, tek sandığı kendi seçildiğiniz sayıyorsanız siz bir otoritersiniz. Siz demokrat asla olamazsınız.”

‘HUKUKSUZLUKLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Emir, milletvekilleri olarak Meclis’in önündeki İçişleri Bakanlığı’na geldiklerini belirterek, “Halkımızın hukukunu, hakkını, anti demokratik uygulamalara karşı, kayyım uygulamalarına karşı buradayız. Bilsinler ki bu hukuksuzluklara, haksızlıklara asla boyun eğmeyeceğiz” dedi. Emir, şöyle devam etti:

“Hukuk demesinler, yargı kararı demesinler. Bu hukukun, savcılıkların, soruşturmaların, gözaltıların, tutuklamaların, alelacele verilen, verileceği herkesin günler öncesinden malum olduğu yargı kararlarının bizim açımızdan değeri yoktur. Çünkü biz hukukun, adaletin, giderek despotlaşan ve siyasi iktidarını tahkim etmek için, biraz daha güçlendirebilmek için adeta sopaya dönüştürdüğü yargının nasıl bağımlı olduğunu, nasıl talimatla hareket ettiğini biliyoruz.”

‘ZORBALIĞA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

“Bir gün gazeteci tutuklanıyor, öbür gün belediye başkanına sudan sebeplerle soruşturma açılıyor” diyen Emir, “Öbür gün bir kayyımla, öbür gün bir sanatçı, parti başkanı gözaltına alınıyor. Yıllar öncesinden paylaşımlarını bahane ediyorlar ve bunun üzerinden tutukluluk gerçekleştiriyorlar. Yapılanı biliyoruz korkutmak, sindirmek istiyorlar. Biz ne istersek onu koşulabilirsiniz, biz kimi istersek onu seçebilirsiniz, hukuk yoluyla adalet diyerek gerektiğinde tutuklarız diyorlar. Biz bu zorbalığa asla boyun eğmeyeceğiz” dedi.

‘HALKIN İRADESİ KONUSUNDA OMUZ OMUZAYIZ’

Emir, Meclis’te, alanlarda halkla birlikte bu anti demokratik uygulamalara karşı çıkacaklarını söyledi. Emir, “Anti demokratik uygulamalara karşı çıkma konusunda, halkın iradesi konusunda hep birlikteyiz, yan yanayız, omuz omuzayız ve bu karanlığı hep birlikte yeneceğiz” dedi.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya ise demokrasi ve hukuka sahip çıkmak için İçişleri Bakanlığı önünde olduklarını söyledi. “Demokrasi ve hukuk birbirinden farlı düşünen insanların bir arada yaşaması için olmazsa olmazdır” diyen Kaya, şöyle konuştu:

“Demokrasi ve hukuka aykırı gördüğümüz, siyasi makamlara seçimle gelip seçimle gitmenin esas olduğu bir demokratik rejimden git gide siyasi iktidarın dizayn etmek istediği bir topluma doğru dönüşmeye çalıştırılıyoruz. Buna itiraz etmek için buradayız.”

2016 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kayyım uygulamalarının başladığını belirten Kaya, “Ama biz biliyoruz ki en azından Türkiye’de resmi olarak olağanüstü hal rejimi 2018 Temmuz ayında son kez uzatıldığı için ortadan kalkmış oldu. Resmi olarak da hukuki olarak da ülkede olağanüstü rejiminin sona ermiş oldu. Ama aradan geçen 7 yıla rağmen uygulamaların devam ettiğini üzülerek görüyoruz” dedi.

Siirt Belediye Başkanının yargılama sürecine ilişkin de açıklamada bulunan Kaya, “İlk derece mahkemesinin verdiği kararın kesin hüküm olmadığını belirten Kaya, “Hakkında kesin karar olmayan kişi kanunlar önünde suçsuzdur. Ama görüyoruz ki artık mahkeme kararının sonucu beklenmeden uygulamalar yapılıyor” açıklamasında bulundu.

Kaya, şöyle konuştu: “Beşiktaş’ta ayrı demokrasi, Esenyurt’ta ayrı demokrasi olabilir mi? Bu uygulamalarla çifte standardınızı ortaya koyuyorsunuz. Yine Halk TV Genel Yayın Yönetmeninin tutuklanmasını doğru bulmuyoruz. Demokrasilerde medya organlarının da bağımsız denetimlerini yapabilmesi esasken, bugün gözaltı ve tutuklamalarla özgür basının sesi susturulmaya çalışılıyor. Bizim burada bulunmamız 85 milyonun kardeş yaşamasıdır.

Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca ise, "Halk ‘en küçük ortak paydada bile buluşabiliyorsak buluşalım, artık yeter’ diyor. Biz burada o ‘artık yeter’ sözünü birlikte yükseltmek için bir aradayız. Tek adam rejimi, demir yumruğuyla ağzını açan herkesi susturmak istiyorsa, bize düşen ses çıkaranların sesinin birleşmesinin olanaklarını, araçlarını yaratmaktır. Bunun mücadele kanallarını açmaktır” dedi.

Açıklamanın ardından bakanlığın önüne siyah çelenk bırakılmak istendi. Polisler, çelenk bırakılmasını engellemeye çalıştı. Partililer, engellemeye rağmen çelenk bıraktı. Bu sırada milletvekilleri ve beraberindeki yurttaşlar “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı. (ARTI GERÇEK)

kayyım