Bakırhan Artı Tv'ye konuştu: 'Kürtler onurlu bir barışı hak ediyor'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İrfan Aktan ile Dipnot programının konuğu oldu. Bakırhan, "Kürtler bütün olumsuzluklara, çektiklerine, bedellere rağmen onurlu bir barış istiyor. 40 yıldır bedel ödüyor, onurlu bir barışı hak ediyor" dedi.

Artı Gerçek- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli'nin çıkışının ardından başlayan süreçle ilgili gelişmeleri Artı Tv'de İrfan Aktan ile DİPNOT programında değerlendirdi.

'BİZ BU DÖNEME TARTIŞMA SÜRECİ DİYORUZ'

Sürecin adlandırılmasına ilişkin belirsizliğine değinen Bakırhan “İmralı’da başlayan görüşme ve onun öncesi ekim ile başlayan bu döneme biz tartışma süreci diyoruz. Henüz bir süreç değil. Bir sürece evrilir mi bilemiyoruz ama DEM Parti olarak bunun bir sürece evrilmesini, diyalog ve müzakereyle daha ileri bir aşamaya taşınmasını istiyoruz. Çok yeni. İmralı’da siyasi olarak yapılan bir görüşme ve sonrasında yapılan tartışmalarla devam ediyoruz. Henüz belirsiz olduğu için birçok şeyin adını koymak, adıyla tarif etmek için çok erken" diye konuştu.

'TEK TARAFLI, ÜSTENCİ BİR DİLİN KİMSEYE FAYDASI YOK'

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme sonrasında barış ihtiyacının ve beklentisinin ortaya çıktığını belirten Bakırhan, beklentiye rağmen sürecin belirsizliğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Belirsizlik biz ve muhalefet ile ilgili bir durum değil. Daha önce kimi deneyimler yaşandı. Başta iktidar temkinli yaklaşıyor. Bugün yaşadığımız ekonomik darboğazın sebebi bu sorunun çözülmemiş olmasıdır. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere iktidar da meselenin ciddiyetini, ne kadar önemli olduğunu biliyor. Çözülmesi halinde Türkiye’yi ne kadar olumlu, pozitif zemine çekeceğini biliyor."

İktidarın kullandığı dili eleştiren Bakırhan, "Kürt meselesi ciddiyet, samimiyet, program, iyi niyet ister. Kullanılan dili de eleştiriyoruz. Tek taraflı, üstenci, muhatapları azarlayan, aşağılan bir dilin kimseye yararı yok" dedi.

'ÇAĞRI OLMASI İÇİN İKTİDAR ZEMİNİN UYGUN HALE GETİRİLMESİNİ TARTIŞIYOR MU?'

Silah bırakma çağrılarına ilişkin konuşan Bakırhan, "Türkiye'nin mevcut bütün sorunlarının temel sebebi bu çatışma ve şiddet sürecidir. Türkiye'ye çok şey kaybettirdi. İktidar başta olmak üzere bu meseleyi araçsallaştırmayan, bu meseleyi oy ,yüzdelik hesabına boğmadan, bence tarihi bir misyon, tarihi bir rol üstlenebilirler. Yüzyıllık meselenin, son 40 yılı zaten çok şiddeti geçen bir meselenin çözümü gerçekten çok tarihidir. Çözen açısından da tarihin beyaz sayfasında çok büyük harflerle ismini geçirir. Sayın Erdoğan için de Sayın Bahçeli için de Sayın Öcalan için de böyle bir fırsat var. Şimdi mevcut koşulları değerlendirdiğim zaman bir çağrının karşılık bulması gerekiyor, değil mi? Sadece çağrının sözde kalmaması gerekiyor. Bir çağrının olması için iktidar, zemini uygun hale getirilmesini tartışıyor mu? Tartışması gerekmiyor mu?" diye konuştu.

'ÇÖZÜMÜ SAVUNAN AMA BU KADAR TEREDDÜTLÜ BİR HALK GERÇEKLİĞİYLE İLK KEZ KARŞILAŞTIM'

Halkın sürece ilişkin beklentilerine değinen Bakırhan, “Aslında en büyük güvensizliği Kürtler yaşıyor devlete karşı. Çünkü pratik uygulamaları, o yok sayan tutumu Kürtler'de ciddi kuşkular ortaya çıkarmış. Bakın biz bölge toplantıları da yapıyoruz, halkımızla da buluşuyoruz. Çok büyük toplantılar da yaptık. Ben çözümü savunan ama bu kadar tereddütlü, tedirgin, güvensiz bir halk gerçekliğiyle ilk kez karşılaştım. Bu konuda haksızlar mı, değiller" dedi.

'KÜRTLER ONURLU BİR BARIŞ İSTİYOR'

Süreç tartışmaları devam ederken gerçekleşen kayyım atamaları ve siyasetçilere yönelik yargılamalara da dikkat çeken Bakırhan, şunları söyledi:

“Kürdü dövmediğin, yapmadığın bir şey kalmadı. Şimdi demokratik haklarını istiyor. Var mısın, yok musun? Samimi misin, değil misin? Çoksa çok olanı tartışalım. Gereksizse gereksiz olanı tartışalım. Ama ana dil hakkını 100 yıl da geçse, tek bir Kürt de kalsa savunacak. Buna uygun bir çözüm, bir formülasyon bulmak zorundayız. Kürdün seçtiği yöneticiye canım sıkıldı, seni görevden alıyorum, yerine bir kayyum atadım orayı talan etsin, orayı çürütsün, batırsın, bitirsin. Bu kimse kabul etmez. Üç dönemdir kabul etmediler. Kürtler doğru yerde duruyor. Bütün olumsuzluklara, çektiklerine, bedellere rağmen onurlu bir barış istiyor. 40 yıldır bedel ödüyor, onurlu bir barışı hak ediyor. Eğer bir süreç olacaksa bunun adı da içeriği de Kürdün onurunu kırmayacak bir şey olmalı. Türkün de gururu önemlidir. Burada yenmek-yenilmek, çökertmek-çökmek artık ikilemeden çıkmak gerekiyor."

'UMARIM 2025 NEWROZU'NA BARIŞÇIL MESAJLARLA GİRERİZ'

PKK Lideri Öcalan’ın 2013 Newrozu'nda okunan mektubu ile sürecin başladığını hatırlatan İrfan Aktan’ın "Bu seneki newroza Kürtler nasıl girecek?" sorusuna Bakırhan, şu yanıtı verdi:

"2013 Newrozu çok önemliydi. Ben 2025 Newroz'una da 2013'teki gibi çok kıymetli, önemli mesajlarla girilmesini umut ediyorum. Newroz bizim için çok önemlidir. Kutlamak için de çok büyük bedeller, yoğun mücadele ve çabalar verildi. Umarım, 2025 Newrozu'na da barışçıl bir söylemle, barışçıl mesajlarla gireriz. Çok bilemediğim için nasıl yürüyeceğini umuyorum, diliyorum. 2025 Newrozu'nda daha Türkiye'yi umutlandıran, herkese umut yaratacak mesajların verildiği bir newroz olur. Umarım, Sayın Öcalan’a yönelik bu tecrit kırılır. Belki de 100 yıllık sorunun çözümüne dönük mesajların verildiği bir newroz olur diye umuyorum."

Tuncer Bakırhan dem parti