'CHP 2023'e yeni bir yüzyıl hedefi ile giriyor'

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Genel başkan adaylıkları, verilecek mesajlar ve pandemi koşullarının getirdiği sınırlamalarıyla haftalardır gündemde olan CHP Kurultayı ilk gününü Genel Başkan seçimiyle tamamladı. Bugün 60 kişilik Parti Meclisinin seçilmesiyle birlikte CHP, yeni bir dönemi başlatmış olacak.

CHP’NİN 2023 HEDEFİ

"Hedef İktidar" sloganıyla toplanan Kurultay, pandemi nedeniyle izleyicisiz gerçekleştiriliyor. Bu durum kurultay coşkusunu düşürürken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı "İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi" kurultaya damga vurdu. Böylece AKP’nin ardından CHP de 2023 hedefini ortaya koymuş oldu.

Gazeteci İsmet Demirdöğen, Cumhuriyetin 200. yılına dikkat çekerek, "AKP’nin 2023 hedefine karşı Cumhuriyet Halk Partisi de 2023’e yeni bir yüzyıl hedefi ile giriyor. Ve buna da Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırılması dönemi adını koyuyor" dedi.

CHP’de, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı beyannameyi destekleyenler olduğu gibi eleştirenler de vardı. Genel Başkan aday adaylığını açıklayan, ancak yeterli imzaya ulaşamayan İlhan Cihaner, bu kurultay ile bir fırsatın kaçırıldığı görüşünde.

"Karşımızda çökmüş bir iktidar var ama bizim oyumuz da belli bir aralığa saplanış kalmış" diyen Cihaner, adaylığı konusunda ise yeterli imzanın çok üzerinde bir sayıya ulaşarak aday adaylığını açıkladığını ancak delegeler üzerinde baskı kurulduğunu belirtti. Cihaner, CHP çatısı altında mücadeleye devam edeceğini sözlerine ekledi.

CİHANER’İN İMZA SAYISI 128’DEN 62’YE DÜŞTÜ

İlhan Cihaner’i destekleyen CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Cihaner’in açıklamadığı imza sayısını şöyle açıkladı: "Kurultaydan bir gün önce 128 olan teyitli imza sayısı, kurultay günü 62’ye düştü. İnsanlar işiyle tehdit edildi, iş teklif edildi. Bazı arkadaşların işe girmesine vesile olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz."

Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada, CHP’nin ‘Millet İttifakı ile iktidar’ perspektifini de eleştiren Şeker, şunları söyledi: "Türkiye neoliberal politikaların esiri oldu. ANAP ile başlayan, AKP ile devam eden yağma sürecine tam bir karşı duruş sol, sosyal demokrat parti ile mümkün iken, AKP ve MHP’den kaçanlarla neoliberal yağma politikalarının devamını sağlayacak yeni bir sağ merkez oluşturup o merkezin de arkasına Cumhuriyet Halk Partisini katmak gibi bir anlayış var. Biz bunu reddediyoruz. Türkiye’nin 70 yıldır sağ partilerin elinden yaşadığı yıkımdan çıkışın yolu yeni üretilen sağ alternatifler değil, tam da bunların zıttı kamucu, sosyal devlettir. Millet İttifakı iktidar olacak, deniliyor. Bir partinin birinci parti olmak gibi bir hedefi vardır. Bizim onlara bütün olanaklarımızı sunmak gibi bir hedefimiz yok. Bizim birinci parti olmak hedefinden vazgeçtiğimiz gözüküyor. Seçim ortamında her türlü ittifak yapılabilir ama bugünden biz dostlarımızla birlikte iktidar olacağız demek, onların siyasetine uygun davranacağız demektir."

SALICI: GÜNÜN SONUNDA 50+1 ALMAMIZ LAZIM

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği "dostlarımızla iktidar olacağız" perspektifini şöyle yorumladı: "Bizim iki tür dostumuz var. Bir tanesi sadece kadın olduğu için baskı görenler, emekçi olduğu için ötekileştirilen, kendi inancından, dilinden, kültüründen dolayı dışlanmaya çalışanlar, yani toplumun geniş kesimleri. Bir diğeri de asgari müştereklerde benzer düşündüğümüz, ittifak kurabileceğimiz siyasi partiler. İki vurgu bir arada. Önümüzdeki sistem yüzde 50+1’lik bir sistem. Biz bu sisteme muhalefet ettik, doğru olmadığını düşündük. Sistem geldi ve görüyoruz ki her şey daha da kötüye gidiyor ama günün sonunda 50+1 almamız lazım. Gerçekçi olmamız lazım, hem hayallerimiz olacak hem ütopyamız olacak hem de gerçekçi olacağız. CHP niye 97 yıldır ayakta biliyor musun? Değişim sürecine ayak uydurduğu, değişim süreçlerini yönetebildiği için. Şimdi Parti Meclisi’nde değişim olacaktır. Yeni kadrolar, yeni fikirler katıldıkça CHP kendi kadrolarını daha canlı hale getirdikçe iktidar yürüyüşü daha kolaylaşacaktır."

Salıcı, CHP’nin iktidar hedefine dair ise şunları belirtti: "Genel Başkanın 22 Nisan’da Cumhuriyet gazetesinde çıkan ‘Alçakgönüllü Bir Uygarlığın İnşasına Çağrı’ yazısı, geçen hafta sosyal devletin Atatürk’ün devletçilik ilkesi çerçevesinde günün koşullarına uygun yorumlandığı yazısı ve bugünkü konuşmasını beraber alıp baktığınızda Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar perspektifini net bir şekilde görüyorsunuz. Halk iktidarından yana, ekonomiyi önceleyen, ortaya çıkacak olan refahı hakça bölüştürmeye yönelik bir anlayış olduğunu görüyoruz. Oylarımızda bir artış var. İktidar partisinin belediyelerimize yaptığı her türlü baskıya rağmen şikâyet etmeyen, vatandaşa hizmet etmek için gerekli alanları yeniden yaratan bir anlayış ve sadece sorunları söylemekten ibaret olmayan çözümleri de söyleyen bir siyasi akıl var. Bunun iktidara gelmemesi mümkün değil."

Kurultayın örgütleyicisi de olan Salıcı, delegeler üzerinde baskı kurulduğu iddiasına ise "1356 delege var, hangisi birisine baskı yapayım" yanıtını verdi.

GÜRSEL TEKİN: UMUT OLMAK ZORUNDA

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, bir grup gazeteciyle sohbetinde, "Türkiye'de çok partili sisteme geçtiğimiz tarihten itibaren 420 tane siyasi parti kurulmuş ve bunların 53 tanesi kimi tek başına kimi koalisyonlarla iktidar olmuş. Yaşamını sürdüren tek parti Cumhuriyet Halk Partisi. CHP, oy ile tarif edilecek bir parti değildir. Bütün partiler kurultay yapar, herkes CHP kurultayını merak eder. CHP bu kadar kritik bir süreçte; işsizliğin, sefaletin, ekonomik krizin derinleştiği, dış politikada sorunların arttığı bir süreçte umut olmak zorundadır. Sayın genel başkanımızın da bugünkü söylemleri bir umuttur, umut olmak zorundadır. Sadece yapacağız edeceğiz değil mutlaka yapmak zorunda. 18 yıldır ülkeyi yöneten bir siyasi partinin size vereceği bir şey yok. Sorun yaratanlar sorunu çözemez. Çok büyük görevler düşüyor CHP'ye, 13 maddeyi sokak sokak 1959'da olduğu gibi vatandaşımıza anlatmak zorundayız. Başka türlü bu sorunların üstesinden gelmek mümkün değil" diye konuştu.

Parti içi çekişmeler konusunda "Bunu bir kavga gibi değerlendirmeyin" diyen Tekin, "Muhalefet olması lazım ki kendine kendisine çeki düzen versin" dedi.