CHP'de genel başkanlığa aday olan Örsan Öymen kimdir?
Mühdan SAĞLAM
ANKARA- Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) seçimlerden sonra başlayan 'değişim' ve 'liderlik' tartışmalarının ardından eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen'in yeğeni Prof. Dr. Örsan K. Öymen de bugün adaylığını açıkladı. Öymen, Özgür Özel ile birlikte genel başkanlık yarışında Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip olacak.
Peki Örsan Öymen kimdir, CHP’de nasıl bir dönüşüm istiyor, parlamenter sisteme nasıl bakıyor, parti kapatmalar ve kayyım politikaları konusunda ne düşünüyor?
CHP İLKE VE DEMOKRASİ HAREKETİ'Nİ KURDU
CHP’nin eski genel Başkanlarından Altan Öymen’in yeğeni olan Prof. Dr. Örsan K.Öymen, Lisans eğitimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Felsefe bölümünde 1987’de tamamladı. Yüksek Lisans derecesini New York Üniversitesi Felsefe bölümünden alan Öymen lisans derecesini aldığı ODTÜ Felsefe bölümünde doktorasını 1999’da tamamladı. Öymen İstanbul’da çeşitli üniversitelerde akademik çalışmalarını sürdü, 2012’den bu yanaysa Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde Prof. Dr. ünvanıyla akademisyen olarak görev yapıyor. Öymen aynı zamanda Cumhuriyet gazetesinde haftalık politika yazıları yazıyor.
Aktif siyasetle de iç içe olan Öymen CHP’nin Parti Meclisi’de de görev aldı. 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimleri sonrasında, haziran ayında “CHP’de devrim, Türkiye’de devrim” mottosuyla CHP İlke ve Demokrasi Hareketi’ni kurdu.
CHP İlke ve Demokrasi Hareketi'nin tanıtımında “Kadro gücünü, örgütten ve tabandan almayı, CHP’deki oligarşik kadro yapılanmasını yıkmayı temel hedef haline getirmiştir” notu yer alıyor.
CHP İLKE VE DEMOKRASİ, NEYİ AMAÇLIYOR KURUCULARI KİMLER
CHP İlke ve Demokrasi Hareketi internet sayfasında amacını şu şekilde açıklıyor: Amacı, Cumhuriyet Halk Partisi’nde CHP’nin tarihsel ve kurumsal kimliğine ve ilkelerine sahip çıkılması ve parti içi demokrasinin tesis edilmesidir.
Bu çerçevede, Kurultay tarafından onaylanan CHP Parti Programı’ndaki ve CHP Parti Tüzüğü’ndeki cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik/kamuculuk, laiklik, milliyetçilik/ulusçuluk, devrimcilik, sosyal demokrasi ve demokratik solculuk ilkelerinin bir bütün olarak söylem ve eylem temelinde yaşama geçmesi, bu ilkeler doğrultusunda, ekonomi, tarım, sanayi, teknoloji, çevre, doğa, turizm, ulaşım, iletişim, güvenlik, dış politika, göç, siyaset, hukuk, yargı, adalet, laiklik, sağlık, eğitim, kültür, sanat, bilim alanlarında somut projelerin geliştirilmesini temel alıyor.
Örsan Öymen’in liderlik ettiği hareketin kurucuları arasında CHP üyesi Ahmet Fethi Oral, 19. dönem SHP, 20., 22., 23. dönem CHP Milletvekili ve Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, CHP üyesi Ali Aydemir, CHP üyesi Aydın Keleşoğlu, CHP üyesi Ayhan Tuğsuz, CHP üyesi Prof. Dr. Bengi Başer, CHP üyesi Cezmi Doğaner, CHP üyesi Devrim Ercan, 24. dönem CHP Milletvekili Dilek Akagün, 24. dönem CHP Milletvekili Doğan Şafak, CHP üyesi Ekrem Demir, CHP üyesi Ergun Fersoy, CHP eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan, CHP eski Parti Meclisi üyesi Hüsniye Kaya, CHP üyesi Işık Özkefeli, 23. ve 24. dönem CHP Milletvekili İsa Gök, CHP üyesi İsmail Yetkin Özden, 22. dönem CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, CHP üyesi Metin Gazioğlu, CHP üyesi Mustafa Metin, CHP üyesi Muzaffer Koç, CHP üyesi Naci Günday, 23. dönem CHP Milletvekili Prof. Dr. Necla Arat, 23. ve 24. dönem CHP Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter, CHP üyesi Recep Bakırtaş, 24. dönem CHP Milletvekili ve CHP eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Süheyl Batum, CHP üyesi Prof. Dr. Tamer Koldaş, CHP üyesi Emekli Amiral Türker Ertürk, 19., 20. ve 21. dönem DSP Milletvekili ve CHP üyesi Uluç Gürkan, CHP üyesi Utkan Güneş gibi isimler yer alıyor.
KILIÇDAROĞLU’NA KURULTAY'DA 'ADAY OLMA' ÇAĞRISI YAPMIŞTI
CHP İlke ve Demokrasi Hareketi Hareketin sözcüsü Prof. Dr. Örsan Öymen, CHP'deki kongre ve kurultay sürecine ilişkin Kılıçdaroğlu'na yazdıkları çağrı mektubu 4 Ağustos’ta Taksim'deki bir otelde düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
Bu mektupta seçimlerin kaybedilmesinin gerekçeleri, adaylık sürecinden propaganda sürecine kadar hareketin yanlış ve eksik bulduğu noktalar hatırlatıldıktan sonra Kılıçdaroğlu’ndan Kurultay’da aday olmaması, bir adayı işaret etmemesi ve tarafsız kalması talep ediliyor. Mektubun ilgili kısmı şöyle:
“Bu genel manzara ve genel başkan olduğunuz dönemde CHP’nin hiçbir seçimi kazanmadığı gerçeği dikkate alındığında, teokratik bir diktatörlük rejiminin yaşandığı bu karanlık yıllarda, CHP’nin ve Türkiye’nin geleceği için, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yeniden inşa edilmesi ve cumhuriyetin korunması için, ayrıca şahsınızın da daha fazla yıpranmaması için, demokrasinin ve siyaset etiğinin bir gereği olarak, yerel seçimlerden önce Kurultay’ın yapılmasını sağlamanız, önümüzdeki Kurultay’da genel başkan adayı olmamanız ve bunu en kısa sürede açıklamanız, Kurultay’daki genel başkanlık yarışında herhangi bir aday adayını desteklemeden tarafsız kalmanız ve kongre-kurultay seçim sürecine müdahale etmemeniz, en doğrusu olacaktır.”
KILIÇDAROĞLU’NA ADAYLIK BİLGİSİ MEKTUPLA VERİLDİ
CHP Kurultay sürecine doğru adayların merakla beklendiği noktada Örsan Öymen’in adaylığını açıklayacağı bilgisi dolaşıma girdi. Artı Gerçek’in ulaştığı CHP’li yöneticiler bu bilgiyi doğruladı ve Öymen’in bir mektupla adaylığını genel başkan Kılıçdaroğlu’na ilettiklerini söyledi.
Öymen 4 Ağustos’ta Taksim’de yaptığı basın toplantısında sözcüsü olduğu İlke ve Demokrasi Hareketi'nin Kurultay'da bir aday çıkaracağını ve ismin üzerinde görüşmelerin sürdüğünü söylemişti. Nihayetinde o ismin yapılan toplantılarda Örsan Öymen olmasına karar verildi. Öymen’in adaylığı Kılıçdaroğlu’na mektup yoluyla iletildi. Öymen bugün CHP Genel Merkezi’nde 16.00’da adaylığını resmen ilan edecek.
PARLAMENTER DEMOKRASİYİ SAVUNUYOR, KAYYIM KARŞITI
Örsan Öymen’in adaylığı kendisinin fikirleri konusunda meraka neden oldu. Sözcüsü ve CHP Genel Başkan Adayı olduğu CHP İlke ve Değişim Hareketi, siyasi partilerin kapatılması ve kayyımlar konusunda şöyle bir görüş ortaya koyuyor:
Var olan başkanlık sistemini eleştiren hareket bu konuda parlamenter dönüşü savunuyor. “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ortadan kaldırılacak, yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığına dayalı parlamenter sisteme geri dönülecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri arttırılacak. TBMM, 2018 referandumu öncesinde sahip olduğu yetkilerine yeniden kavuşacak. Yürütme organı, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu olacak; Cumhurbaşkanlığı’nın yetkileri sınırlandırılacak. Parlamenter sistem konusunda 2018 yılı referandumu öncesinde geçerli olan siyasi düzene geri dönülecek.” İfadeleri hareketin internet sayfasında yer alıyor.
Söz konusu hareketin dikkat çeken bir diğer vaadi, uzun süredir özellikle HDP’li belediyelere atanan kayyımlar konusundaki tutumu. Değişim Haraketli bu konuda şu sözlerle tutumunu ifade ediyor:
“Halkın egemenliğinin ve temsiliyeti ilkesinin gasp edilmesi anlamına gelen, hukuka aykırı biçimde belediyelere kayyum atanması uygulamasına son verilecek.”
SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASI VE HDP
Hareketin sayfasında siyasi partilerin kapatılması bazı şartlara bağlanıyor olsa da parti kapatmayla sonuçlanacak davalarda yönetim kademesinde bulunanlara ömür boyu siyasi yasağı savunuyor.
“Demokrasinin demokrasiyi ortadan kaldırma hakkı olmadığı gerçeğinden yola çıkılarak, anayasayı ve siyasal partiler yasasını ihlal eden, anayasada ifade edilen demokratik, laik, sosyal hukuk devletini ve anayasal düzeni yıkma girişiminde bulunan sözde “siyasi partilerin” ve sözde “sivil toplum kuruluşlarının” kapatılması ve bu sözde “siyasi partilerde” ve sözde “sivil toplum kuruluşlarında” yönetim kademesinde bulunanlara ömür boyu siyaset ve sivil toplum hizmeti yasağı getirilmesi sağlanacak, bu yönde yasal düzenlemeler yapılacak.”
Türkiye’de siyasi partilerin kapatılması ve siyasi yasaklar konusunda anayasanın 69’uncu maddesi 9’uncu fıkrasında siyasi yasak süreye bağlı ve bu 5 yıl ile sınırlandırılıyor.
Bu noktada yaklaşık iki yıldır kapatma davasıyla yüz yüze kalan Halkların Demokratik Partisi HDP davası hakkında Öymen’in ne düşündüğü merak konusu. İlke ve Değişim Hareketi’nin sayfasında buna dönük bir açıklama yok ancak Öymen köşe yazılarında bu konuyu ele alıyor.
HDP’nin kapatılması davasını AKP’nin seçimi kazanmak için uyguladığı bir starejesinin parçası olduğunu ifade eden Öymen“ AKP, MHP ve PKK” başlıklı yazısında konuya ilişkin şunları söylüyor: HDP’nin, terör örgütü PKK ile arasındaki ilişkileri ortadan kaldırması, PKK’nin terör eylemlerini düzenli bir biçimde kınaması, PKK’yi bir terör örgütü olarak resmen ve açıkça ilan etmesi, PKK’yi savunan açıklamalar yapmayı bırakması, Türkiye’nin anayasada ifade edilen üniter yapısını tanıması ve Kürtler için bağımsızlık, federasyon, özerklik gibi hedeflerden vazgeçtiğini açıklaması, Kürtlerin asimilasyona ve ayrımcılığa uğramasıyla ilgili sorunları siyasal mücadeleyle çözmeye odaklanması, sadece etnik kimlik üzerinden değil, Türkiye’nin bütün sorunları üzerinden siyaset yapmaya başlaması, mutlak bir zorunluluktur.”
Özgür Özel, 'Kurultay için 5 Kasım uygundur' dedi
Kulis: CHP'de yeni isimlerden adaylık açıklamaları gelebilir