CHP'den HDP'ye 'ahlaksız teklif'

CHP'den HDP'ye 'ahlaksız teklif'
HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP'den önemli bir ismin kendisine "Ya sen desen ki biz başkanlık sistemini İmralı’da konuştuk o zaman bu geçmez"...

HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP'den önemli bir ismin kendisine "Ya sen desen ki biz başkanlık sistemini İmralı’da konuştuk o zaman bu geçmez" dediğini açıkladı.

Kürtler dahil bütün muhaliflerin şimdiye kadar uygulanan politikalarla referandumda hesaplaşacağını belirten HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Hayır çıkacak. Biz birçok alanda 7 Haziran havasını teneffüs ediyoruz. 17 Nisan’dan itibaren barışı örgütlemeye başlayacağız" dedi.

Dihaber'den Kenan Kırkaya ve Salman Gozelyuz'ün sorularını yanıtlayan Önder, "Mümkün olan en geniş çerçevede bütün bileşenlerimizle bu ‘Hayır’ı örgütlemek üzere seferber olacağız. Bu konudaki tutumumuz nettir" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı ‘Evet' tanımını eleştiren Önder, "Uzay mekiği kullanma kılavuzu gibi bir şey" tanımı yaptı. Önder, şöyle dedi:

"Karmaşık, anlaşılmıyor. ‘Hayır’ diyenlerden yola çıkarsak Kürdün buna ‘Evet’ demesi için bir sebep var mı? Ayaklarımızın altına aldık dediği milliyetçiliği baş tacı eden ve başat söylem haline getiren bir yeni anayasal önermede Kürt kendisini nerede bulacak? 3-5 kenti haritadan silinmiş, cenazesi günlerce sokakta kalmış, bütün tarihi değerleri ve ulusal kimlik değerleri tarumar edilmiş, seçilmiş iradesi gasp edilmiş, bir yerel seçim yapılmış, yüze yakın belediyede AKP’nin rüyasında göremeyeceği bir çoğunlukla Kürt halkı seçimleri kazanmış ve bunların tamamı yok sayılmış yerine devlet memurları getirilmiş. Kürt baktığı zaman bunların yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Kürt niye ‘Evet’ desin? Aleviler: Kendi inancını küfür yerine kullanan bir zihniyete yaşam biçimlerine alabildiğine müdahaleci, tek inanç tek mezhep bir yaklaşım pratik… Alevi bunun içinde bir rahmet bekleyebilir mi? Kadın, gençlik niye ‘Evet’ desin? Dolasıyla hayır diyenlerin bin tane gerekçesi, ‘Evet’ diyenlerin bir tane mazereti var."

Önder'e göre o mazeret de "tek bir adamın bütün yasama, yürütme, yargı bütün güçleri kendisinde biriktirmesi, dolayısıyla mutlak iktidar."

Başta ‘Anayasa değişikliğinde özerklik olduğuna' dair iddia olmak üzere Kürtlerin kafasını bulandıracak söylemlerin ortaya atıldığına ilişkin bir soru üzerine Önder, CHP'den kendisine gelen ‘ahlaksız teklifi' açıkladı:

"Birçok sol sosyal demokrat olduğunu vehmeden çevre, Kürtler olmazsa biz bu ‘Hayır’ı daha net örgütleriz diyorlar. Bu, Kürdü bir nefret objesi olarak görmekten kaynaklanıyor. Hükümetin başlattığı algı operasyonun seline girdabına kapılmaktan başka bir şey değil bu. Özünde Kürdü insandan ve seçmenden saymama yaklaşımıdır. Bana geliyorlardı; ‘Ya sen desen ki biz başkanlık sistemini İmralı’da konuştuk o zaman bu geçmez.’ Önemli de bir isimdi partisinin karar süreçlerinde."

Söz konusu partinin CHP olduğunu vurgulayan Önder, verdiği yanıtı ise şöyle anlattı:

"Dedim ki, Kürdün evi başına yıkılmış, şehirleri talan edilmiş, yatak odalarına girilmiş, bin bir türlü hakaretin hedefi haline getirilmiş, işinden aşından olmuş, cenazesi günlerce sokakta kalmış. Nefesini tutmuş bununla hesaplaşabileceği günü bekliyor. O da aha bugündür. Siz şimdi 6 milyon belirgin net insanın kafasını karıştırıyorsunuz, bu seçmenden olduğunuz zaman bu referandum yüzde 70’le alır götürürler. Dolasıyla bunu söyleyenlerde mercimek habbesi kadar akıl var mı? Kürdü insandan saymama, Kürt ile yan yana duramama, hükümetin yarattığı nefret söyleminin etkisinde kalma… Sol, sosyal demokrat birçok insanı kazıdığınızda altından mahcup faşist bir zihniyet fışkırıyor."

CHP'nin sırf HDP ile yan yana gözükmeme korkusuyla dokunulmazlıkların kaldırılmasında da "Anayasaya aykırı olduğunu bildiği halde Evet" dediğini anımsatan Önder, "İktidar diyor ki siz HDP ile berabersiniz. Beraberiz kardeşim ne var bunda. 6 milyon oy almış bir siyasi partiden bahsediyorsunuz. Beraberiz, asgari demokratik bir meselede doğal bir ittifakız, ne var bunda diyemiyorlar. Dediği zaman iktidarın bu söylemi berhava edilecek. Bunun farkında değil" diye konuştu. Önder şunları söyledi:

"Bu bir kişi meselesi de değildir. Sosyal demokrasinin cenazesinin defnedileli neredeyse 30 yıl olmuş. Dünyada sosyal demokrasi diye bir şey yok. Soğuk savaşın bitmesi miadını doldurmuş bir düşünce biçiminden bahsediyoruz. Ülke özgülüne baktığımızdan da statükoyu önermekten tek bir önermeleri yok. Çocuk hareketler, çocuk evde sevimlidir ama siyasette batırır. CHP tabanının önemli bölümünü tabii ki bundan ayrı tutuyorum. Bu süreç CHP’nin seçmen tabanını oluşturan insanlarda ikinci büyük dönüşümü sağlayacaktır. İlk büyük dönüşümü biz 7 Haziran’da sağladık."

Referandumda ‘Evet' oylarının yüzde 40-42 bandının üzerine çıkamayacağını savunan Önder, Hayır cephesinde "7 Haziran havasının teneffüs edildiğini" ifade etti.

Önder, "Referandumdan ‘Hayır’ çıkarsa, tıpkı 7 Haziran gibi bu sonuçlar kabul edilmeyecek başka şeyler devreye girecek gibi bir de korku yaratılıyor. Böyle bir şey olabilir mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Her sonuç yeni ve birçok seçenekli yeni yollar önümüze getirir. Deneyim kazanan bir tek muktedirler değil, biz de yaşadığımız süreçlerden önemli sonuçlar ve dersler çıkarıyoruz. Bugün önemli bir komisyonumuz, nitel birikimi ve bileşen anlamında 17 Nisan projeksiyonu ile meşguller. Biz ‘Hayır’ çıkacağından eminiz. ‘Hayır’ın bir sonraki gününü nasıl örgütlememiz gerektiğini, hem yol gösterici olmak, hem demokratik siyaseti örgütlemek ve buna öncülük yapmak istiyoruz."

Öne Çıkanlar