Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'ye teşekkür etti: Önümüze tarihi bir fırsat çıkmıştır
Artı Gerçek - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan, partisinin Meclis grubu toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çıkışlarıyla başlayan 'çözüm süreci' tartışmalarına dair mesajlar verdi.
Önce “Bu cumhuriyet Türk'ün de Kürt'ün de cumhuriyetidir” diyen Erdoğan, daha sonra Bahçeli'yi “Tarihe not düştü. Cesur çıkışıyla yön çizdi” diyerek övdü ve teşekkür etti.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de 'takdir' ettiğini söyledi.
Ancak Erdoğan, DEM Parti'nin desteğiyle seçilen CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınmasına karşı duran Özel'e tepki de gösterdi. Erdoğan, Esenyurt için “Terörün kasıp kavurduğu Esenyurt” ifadesini kullandı ve Özel'in de operasyon için kendilerine destek vermesini istedi.
İsim vermeden, SDG Komutanı Mazlum Abdi'nin “Türkiye ile aramızda diyalog için arabuluculuk yapılıyor” açıklamasına da yanıt veren Erdoğan, “Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beklenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında DEM Parti'yi de hedef alan Erdoğan "Terörün boyunduruğundan çıkamayanların, Türkiyelileşmeye isteği olmayan partinin nerede durduğunun işaretini vermiştir" diye konuştu.
Erdoğan, sürece ilişkin, “Bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizdir. Sevgili Kürt kardeşim senden bu eli sımsıkı tutmanı bekliyoruz” dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Dün Cumhuriyetimizin 101. yıldönmüydü. Bayram sevincimizi paylaşan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Milli mücadelenin şehit ve gazileri ve tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle ve şükranla yad ediyorum.
Geçen hafta Cumhuriyetimizin en büyük kazanımlarından biri olan TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki tesislerine yönelik alçakça terör saldırısı oldu. Şehit düşen kardeşlerimize rahmet diliyor, tedavisi devam eden yaralılarımıza şifalar diliyorum. Dün TUSAŞ'ı ziyaret ettik. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. TUSAŞ tarafından geliştirilen T625-Gökbey'in ilkini Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim ettik. Yıl sonu gelmeden iki adet Gökbey'i jandarmamıza teslim etmiş olacağız.
TUSAŞ çalışanlarımızı her zamankinden daha azimli gördüm. Özgüvenleri fevkalade yüksekti, gözlerinde adanmışlık duygusu vardı. Hainlere rağmen daha fazla çalışarak şehit arkadaşlarının ruhlarını şad edeceklerine inanıyorum.
'TÜRK'ÜN OLDUĞU KADAR KÜRT'ÜN DE CUMHURİYETİ'DİR'
Değerli milletvekili arkadaşlarım çatısı altında bulunduğumuz bu çatı Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare etmiş ardından Cumhuriyetimizi ilan etmiştir.
Cumhuriyet belli bir şahsın, zümrenin, kitlenin, mezhebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu Cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da Cumhuriyeti'dir. Ne kadar batılının, güneylinin cumhuriyetiyse o kadar da kuzeylinin, doğulunun Cumhuriyeti'dir. Sağın da solun da Cumhuriyeti'dir. Hayat tarzı ne olursa olsun kendisini bu topraklara ait hisseden herkesin Cumhuriyeti'dir. Türk'ün olduğu kadar Kürt'ün de Cumhuriyeti'dir. Bu Cumhuriyet, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşıyım' diyen vatan topraklarında yaşayan herkesin Cumhuriyeti'dir. Bu Cumhuriyet hepimizin eseridir. Bu Cumhuriyet 85 milyonun tamamının Cumhuriyeti'dir.
Geçtiğimiz 1 asır boyunca yaşadığımız sorunlar, Cumhuriyet'ten değil, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekileştirdiler. Bu ülkenin huzuruna, birliğine, dirliğine, kardeşliğine en büyük zararı verdiler.
Aziz milletimiz her şeyin farkında. Milletimiz tüm olumsuzluklara rağmen hem Cumhuriyet fikrine, hem de TBMM'ye sımsıkı sahip çıkmış, korumuş, kollamıştır.
Cumhuriyet fikrini ruhunu Allah izin verirse ebed müddet kollamaya yaşatmaya devam edeceğiz.
Sevr'de bize harita dayatarak 'Sizin ülkeniz burası olacak' dediler, 'Hayır' dedik. 'Sınırlarımızı kendimiz belirleriz' dedik. Köklü devlet tecrübemizle, toprağımız için savaşarak, can vererek bağımsız vatanımızı inşa ettik. Yakın coğrafyamızdaki bazı ülkeler aynı başarıyı gösteremediler. Bu coğrafyada bir asırdır kan, gözyaşı, savaş dinmiyor.
Osmanlı Devleti'nin mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti de bu kaostan etkileniyor. Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar korkmuşlar, ürkmüşler ve Cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Bu milletin her bir ferdi şunu çok iyi bilmeli; Türkiye Cumhuriyeti Devleti sıradan bir devlet değildir. Biz 29 Ekim 1923'te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. Kuşkusuz 29 Ekim çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasıdır. Bu aziz millet yüzyıllardır, bin yıllardır hem tarih sahnesinde var olan, tarih yazan, tarih yapan bir millettir.
Kimse bizi yanlış bellemesin. Kimse karamsarlık içinde olmasın. Bu cumhuriyet korkmaz.
Cumhuriyetimizin mayası kardeşliktir.
'SORUNDAN BESLENENLER SORUNUN ÇÖZÜLMESİNE ENGEL OLDULAR'
AK Parti'yi 23 yıl önce kurarken en büyük idealimiz millet ile devleti kucaklaştırmaktı. Bu ülkede dindarlara 2. sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Cesaretle üstüne gittik ayrımcılığa son verdik. Alevilerin sorunlarını çözmek için samimi adımlar attık. Tüm bunları sabote etmek için önümüze çok engeller çıkardılar. Darbe girişimlerinde bulundular. Acılardan nemalanlar her türlü yolu kullanarak sorunları istismar ettiler. Fakat biz yılmadık, kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik. Göreve geldiğimizde ülkemizin tamamı ile birlikte, özellikle doğu Güneydoğu'da ciddi ihmalkârlık söz konusuydu. Doğu Güneydoğu'da tarihin en büyük yatırımlarını biz yaptık. Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda cesur ve tarihi adımları biz attık. Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne gerekiyorsa yaptık ancak sorundan beslenenler sorunun çözülmesine engel oldular.
Terör meselesini ülkemizin gündeminden çıkararak 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz.
Türkiye her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere sorunlarımız çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız Sayın Devlet Bahçeli’ye tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.
Vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu ne manaya geldiğini en açık şekilde izah etmiştir. MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Devlet Bey tavır siyaset ve ferasetiyle akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen tarihe yön çizen bir siyasetçidir.
'TERÖR BARONLARINA HİÇBİR ÇAĞRIMIZ YOKTUR OLAMAZ'
Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz. Tusaş'a yapılan alçak saldırı bir kez daha gösterdi ki teröristin anlayacağı tek dil terörle tavizsiz mücadeledir. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa kökünü kazıyacağız.
Terörün boyunduruğundan çıkamayanların, Türkiyelileşmeye isteği olmayan partinin nerede durduğunun işaretini vermiştir. Türkiye'nin terörü destekleyen, onun sözcülüğünü yapan, husumete, anarşiye hizmet eden oluşumlara taviz vermesi mümkün değildir. Bir koltukta terör diğerinde sivil siyaset taşınmaz. hukuk ve demokrasi içine girmeyen hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır.
'ATTIĞIMIZ ADIMLARDAN GERİ DURMAYACAĞIZ'
Buradan Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AKP olarak kurulduğumuz andan itibaren söylediğimiz gibi devlet herkesin devleti olmalı herkesi eşit kucaklamalı. Kardeşliğe katkı sağladığı için sayın Özel'i buradan tebrik ediyorum. CHP'nin sayın özel başkanlığında doğru yerde duracağına kardeşlik safında duracağına inanmak istiyorum. Türkiye içinde şartlar müsait hale gelmişken, bir hukuk devleti içinde PKK teörr örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatız olan sayın Özel'e de bundan rahatsız olma, hukuksuzluk nedir bunu da öğreneceksin. Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken terör örgütü mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun. Mevcut yönetime destek olacaksın. Siz rahatsız oluyorsunuz diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizdir. Sayın Özel, benim Kürt kardeşim 40 yıldır bölücü örgüt üzerinden sahnelenen oyunu görmektedir.
Hukuksuzluğun olduğu yerde adalet olmaz, hukuksuzluğun olduğu yerde adil yönetim olmaz. Bunları öğrenmeye mecbursun. Terör örgütü mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan rahatsız olmayacaksın. Mevcut yönetime destek vereceksin. Attığımız adımlardan geri durmayacağız. Sayın Özel, benim Kürt kardeşim bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu görmektedir.
'MALAZGİRT'İN İNTİKAMINI ALMAK İSTİYORLAR'
Bebek katilleri ile yan yana yürüyenler, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi'nin torunları olamazlar. Selahattin Eyyübi'nin torunları bu atılan adımlardan, onlar da yıllarca rahatsız oldu. Batı'nın LGBT sapkınlığını savunanlar benim Müslüman Kürt kardeşlerimizin ebedi düşmanıdır. Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem siyasi farzdır. Türkleri sevmeyen Kürt değildir, Kürtleri sevmeyen Türk varsa Türk değildir. Türk Kürtsüz Türk de Kürtsüz varlığını idame ettiremez dedik. Bunu gönülden söyledik. Samimiyetle, hüsnüniyetle söyledik.
Alparslan'ın ordusunda Türk de vardır, Kürt de vardır, Arap da vardır. Bu zafer sadece Türklere Kürtlere değil, Türk Kürt kardeşliğine de Anadolu'da bir yurt inşa etmiştir. Kardeşliğimizi biz hep birlikte savunduk. Uzunca bir süredir bizi birbirimizden ayırmak, Malazgirt'in intikamını almak istiyorlar.
Erdoğan, Ahmet Arif'in 'Adiloş bebe' şiirinden de şu parçayı okudu:
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü…
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:
Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, Türkiye düşmanlığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim diyoruz. (HABER MERKEZİ)