DEM Parti İzmir adayları: Diyarbakır'da ne kadar iddialıysak İzmir'de de o kadar iddialıyız

DEM Parti İzmir adayları: Diyarbakır'da ne kadar iddialıysak İzmir'de de o kadar iddialıyız
DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Türkan Aslan Ağaç ve Akın Birdal, İzmir'in sorunları için çözüm önerilerini anlattı. Eşbaşkan adayları, "Diyarbakır’da DEM Parti ne kadar iddialıysa, İzmir’de de o kadar iddialı" dedi.

Artı Gerçek - 31 Mart'taki yerel seçimler yaklaşırken siyasi partilerin çalışmaları da hız kazandı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) de Kürt kentlerinde kayyımları göndermek, batı illerinde de 'üçüncü yol' alternatifi oluşturmak amacıyla seçim çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye'nin birçok kentinde kendi adayını çıkaran DEM Parti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne insan hakları savunucusu Akın Birdal ve avukat Türkan Aslan Ağaç'ı aday gösterdi. Kentte seçim çalışmalarına başlayan eşbaşkan adayları Türkiye ve İzmir'deki sorunlar ve çözüm önerileri hakkında konuştu.

'DENİZ POYRAZ İÇİN YOLA ÇIKTIK'

Eşbaşkan adaylarından Deniz Poyraz davası avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, Halkların Demokratik Partisi (HDP) il binasına dönük 17 Haziran 2021 tarihli ırkçı saldırıda Deniz Poyraz'ın katledilmesini anımsatarak, binanın önüne geldiği anda sarsıldığını belirtti. Henüz katil binanın içerisindeyken olay yerine geldiğini aktaran Ağaç, şunları söyledi:

"Benim için çalışma yürütmenin en zor olduğu bina burası. Her mutfağa gittiğimde, Deniz Poyraz'ın yerde yatan bedeni gözlerimin önünde. Burada çalışma yürütürken, her an aklımda olduğunu belirtmek isterim. Deniz'i daha önceden tanırdım, arkadaşlığım olması nedeniyle o süreci takip etmek benim için zor oldu.

Benim adaylığım elbette Deniz'inde hayallerini gerçekleştirmek adına oldu. Çünkü Deniz; adil, eşit, özgür bir dünya özlemiyle yanıp tutuşan bir kadındı. Onun özlemlerini, umutlarını bir nebzede olsa hayata geçirmeye vesile olursam, çok mutlu olacağım. Yola çıkarken Deniz'in hayalini gerçekleştirmek için yerelden adım attık. Umarım İzmir kentini herkesin özgürce, güvenle yaşayabileceği bir kent haline getirme imkanına sahip olabiliriz."

'EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ MOR ÇİZGİMİZ'

DEM Parti'nin Türkiye siyasetinde cinsiyet eşitliğini ve eşbakanlık sistemini savunan tek parti olduğunu vurgulayan Ağaç, diğer partilerde ise eril zihniyetin kürsülerin kadınlar tarafından kurulmasına, kadınların yer almasına izin vermediğini belirtti. DEM Parti'nin bu tutumunun çok değerli olduğunun altını çizen Ağaç, "Bu nedenle de eşbaşkanlık sistemini mor çizgimiz olarak görüyoruz. 1923 yılından bu yana belediyeciliğin olduğu İzmir’de gösterilen bütün belediye başkanları erkek. İlçe bazında da temsiliyet noktasında kadınlara çok az yer verildiğini görüyoruz. Bu anlamda DEM Parti eşit temsiliyeti İzmir’de de yerleştirmek istiyor. Elbette DEM Parti içinde de eşit temsiliyeti yerleştirmek kolay olmadı, uzun bir mücadele verildi" ifadelerini kullandı.

'YAŞANABİLİR BİR KENT KURMALIYIZ'

İzmir'in kökleşmiş sorunları olduğunu ifade eden Ağaç, buna "Kadın Kenti" denilen İzmir'de yönetim kademelerinde kadınların olmamasını örnek gösterdi. Belediyede kadınlara genellikle alt birimlerde görev verildiğini söyleyen Ağaç, şöyle konuştu:

"Bu nedenle DEM Parti olarak belediye bütçesini oluştururken, kadın bakış açısıyla, kadından yana bir bütçe hazırlanması gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar İzmir’in bütçesi eril zihniyetle kurulmuş. Eğer bütçeyi kadın bakış açısıyla kurarsak, buna göre hizmet de sunabiliriz. Eğer kentin bütün dinamiklerini sürece dahil edersek, her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz. Yine İzmir'de kökleşmiş ekolojik kırımlar var. Öncelikle bunların bitmesi gerekiyor. Bütün canlıların kendi doğal ortamlarında yaşayabileceği yaşanabilir bir kent kurmalıyız.

Öte yandan yoksullukla mücadele ediyor olmamız gerekiyor. Aynı zamanda şiddetle mücadele etmemiz gerekiyor. Yerel yönetimlerin görevleri sadece belediyeleri yönetmekten ibaret olmamalı. Yereldeki zihniyeti değiştirirsek, her sorunun üstesinden geleceğiz. Yeter ki dayanışmamız olsun, biz kadınlarla, gençlerle bir dayanışma getirebilirsek, İzmir kentini birlikte yönetebiliriz. Diyarbakır’da DEM Parti ne kadar iddialıysa, İzmir’de de o kadar iddialı. Biz 1 Nisan’a DEM Parti ile uyanacağız."

BİRDAL: KANAYAN YARAYA MÜDAHALE ETMELİ

Eşbaşkan adaylarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, çoğulcu, katılımcı bir demokrasinin kapısını aralamak ve yaşanan sorunların gündeme gelmesi için yola çıktıklarını söyledi. Türkiye’de ırkçılık ve nefretin şiddete dönüşerek yayıldığını dile getiren Birdal, iktidar ve müttefiklerinin ayrıştırma üzerinden bir siyaset yürüttüğünü kaydetti.

Barış ve birlikte yaşama kültürü ile toplumsal dokuyu değiştireceklerini vurgulayan Birdal, "Kürtlerin kendi kültürlerini yayması engelleniyor. Bunu görünür kılıp itirazlarımızı yapacağız. Türkiye ve İzmir’e bir bütün bakmamız lazım. Eğer bir yara kanıyorsa, ona müdahale etmek lazım. Yine cezaevlerinde açlık grevi sürüyor. Tecrit çok ağır bir sorun ve yerel yönetimler olarak bunları demokratik güçlerle birlikte gündem haline getirmemiz gerekiyor. İnsanlar DEM’e, yani kendilerine, işlerine, ekmeklerine, geleceklerine oy verecekler” diye konuştu.

'1 NİSAN’A DEM CEMRESİ DÜŞECEK'

Kendilerinin kentte yaşayan bütün halklara, kimliklere, emek örgütlerine, derneklere ve ekolojistlere bir Kent Uzlaşısı önerdiklerini belirten Birdal, şunları söyledi:

"Ama CHP bu işe parti merkezli baktı ve birkaç belediyede 3-5 belediye meclis üyeliği ile yaklaştılar. Biz böyle yaklaşmıyoruz ve seçimin bir milat olacağını düşünüyoruz. Özellikle Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünde ve farklı kimlikte insanların bir arada yaşamasına, 1 Nisan’da kapı aralanacak. 1 Nisan'da DEM cemresi düşecek. Biz de bu nedenle aday olduk. Aday olmamızın nedeni barış, eşitlik, özgürlüktür. Bu hayaller yolunda yaşamını yitirenlerin anısına aday olmayı kendime bir borç olarak gördüm. Özgürlükçü, ekolojik, kadın bakışı ve demokratik yerel yönetim anlayışını savunuyoruz. Bu anlamda İzmir’in kadınları ile Diyarbakırlı kadınları, İzmir gençleriyle, Diyarbakır gençlerini buluşturmak istiyoruz. Tek başına kurtuluş olmaz. Ya hep beraber kurtulacağız ya da hiçbirimiz" diye belirtti.

KÖY KOOPERATİFLERİ

Ana cadde ve sokakların çok güzel görünmesine rağmen ilçelerdeki ara sokakların yürünmez durumda olduğuna dikkat çeken Birdal, yine İzmir’in en pahalı suyu kullanan kent olduğunu vurguladı. Kentin ekolojik yıkımı en fazla yaşayan yerlerden olduğuna dikkat çeken Birdal, hedeflerini şöyle sıraladı:

"Bu kırıma, yağmalamaya karşı bir ortak bilinç, kültür ve direniş sağlayacağız. Çok güçlü bir ekolojist Kababurun’da eşbaşkan adayımız. Onunla beraber çalışmalarımızı gündeme getireceğiz. Ayrıca 1980’e kadar uygulanan köy kooperatiflerini İzmir'de tekrar hayata geçireceğiz. Burada ürünleri mahallelerde halk pazarları kurarak halka ucuz ve güvenilir gıda olarak ulaştıracağız. Bunun yanında engellilerin yaşamını kolaylaştıracak çalışmalarımız olacak. Yaşlılarımız, yalnız yaşayan insanlar var. Onları yalnız bırakmayacak etkinlikler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. DEM İzmir’de heyecan ve güven yarattı, umuyorum sonuç alacağız. Bu heyecan ve güven dalgasına herkes katılmalı.” (MA)

Öne Çıkanlar