DEM Parti PM toplantısının sonuç bildirgesi yayımlandı: Hukuki ve siyasi adımlar bir an önce hayata geçirilmeli

DEM Parti, PM toplantısının sonuç bildirgesinde PKK'nin geri çekilme kararına dikkat çekti ve 'Bu gelişme, demokrasi, hukuk ve toplumsal barış süreci bakımından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmeli; gerekli hukuki ve siyasi adımlar bir an önce hayata geçirilmelidir' vurgusu yaptı.

DEM Parti PM toplantısının sonuç bildirgesi yayımlandı: Hukuki ve siyasi adımlar bir an önce hayata geçirilmeli

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 27 Ekim Pazartesi günü düzenlenen Parti Meclisi toplantısına ilişkin sonuç bildirgesini yayımladı.

Toplantıda siyasal gündem, partinin örgütsel durumu ve Meclis Grubunun çalışmaları ile özellikle önümüzdeki günlerde başlayacak olan 2026 bütçe görüşmelerine dair hazırlıkların detaylı bir şekilde ele alındığını kaydedildi.

'HUKUKİ ADIMLAR BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ'

"Bir yılı aşkın süredir ülkenin temel gündemi olan Barış ve Demokratik Toplum Süreci değerlendirilmiş, sürecin ana hedefine ulaşması için partimize düşen görev ve sorumluluklar yeniden ele alınmıştır" ifadelerine yer verilen sonuç bildirgesinde PKK'nin, 26 Ekim'de Türkiye sınırları içindeki tüm silahlı güçlerini geri çekme kararı aldığı hatırlatılarak, "Bu gelişme, demokrasi, hukuk ve toplumsal barış süreci bakımından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmeli; gerekli hukuki ve siyasi adımlar bir an önce hayata geçirilmelidir" vurgusu yapıldı.

'HER SORUMLULUĞU ALMA KARARLILIĞINDAYIZ

Bildirgenin devamında özetle şu ifadelere yer verildi:

"Eş Genel Başkanlarımız 27 Ekim’de yaptıkları açıklamada hem genel sürece hem de Kürt hareketinin attığı son adıma, yani silahlı güçlerin geri çekilmesi kararına yönelik partimizin görüşlerini aktarmıştır. Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin akamete uğramaması, bu topraklarda barışın ve eşitliğin kök salması için üzerimize düşen her sorumluluğu dün olduğu gibi bugün de alma kararlılığındayız. Barışın ve demokratik toplumun inşası bu topraklarda yaşayan herkes için bir arada eşit ve özgür yaşamın önünü açacaktır. Bu ülkenin geleceğini silahların gölgesi değil halkın ortak iradesi belirleyecektir.

'CHP'YE OPERASYONLAR TÜM MUHALEFETE SALDIRIDIR'

Türkiye bir kez daha iktidardan yöneltilen hukuk dışı uygulamalarla, adaletsizlikle ve baskıyla karşı karşıyadır. Son günlerde CHP’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonlar, sadece bir partiye değil; tüm demokratik muhalefete, halkın iradesine yapılmış açık bir saldırıdır. İktidar, yargı eliyle muhalefete yönelik yürüttüğü operasyonlarda bu kez 'casusluk' suçlamalarına başvurmuştur. Medya organlarına da kayyım atanmasına yol açan gelişmelerle karşı karşıya kalınmıştır. TELE1’e ve gazeteci Merdan Yanardağ’a yöneltilen suçlamaların mesnetsiz olduğu ve medyayı baskılamak amacı taşıdığı aşikârdır. Basına dönük baskıları ve kayyım uygulamalarını en sert biçimde kınıyoruz.

'2026 BÜTÇESİ SAVAŞI ÖNCELEMEKTE'

2026 yılı bütçesinin görüşülüp karara bağlanacağı bütçe süreci başlamıştır. Bütçelerin siyasi iktidarlar açısından en önemli siyaset belgesi olduğu bilinmektedir.

2026 bütçe tasarımında AKP iktidarının siyasi tercihi açık bir biçimde görülmektedir. Yoksuldan toplayıp zengine dağıtan bu bütçeyi kabul etmiyoruz. İçinde emekçilerin, kadınların ve gençlerin geleceğini güvenceye alabilecek hiçbir özellik bulunmayan bir bütçe taslağıyla karşı karşıyayız. Bu bütçe, savaşı, silah harcamalarını, sermayeyi öncelemekte; yoğun emek sömürüsüne ve güvencesizliğe dayanmakta; erkek egemenliğini, inanç istismarını ve dini siyasete alet eden anlayışları besleyen harcamaları ilk sıraya almakta; doğa kıyımına yol açabilecek talan siyasetine hizmet etmektedir. Bu bütçede emek yoktur, barış yoktur, eşitlik yoktur. Bu bütçe, sermaye için 'var'lar; emekçiler için 'yok'lar bütçesidir.

Parti Meclisimiz, kasım ve aralık aylarında 'Ekmek-Barış' başlığıyla halkçı ve eşitlikçi bir bütçe talebi için mücadeleyi büyütme kararlılığındadır. Asgari ücret, emekliler, derinleşen yoksulluk ve barış gündemleriyle bir eylem programını hayata geçirmeye; bu gündemlerle beş koldan Ankara yürüyüşü gerçekleştirmeye; tüm demokrasi ve emek güçleriyle birlikte iktidarın önerdiği 2026 bütçesine karşı halkın talepleriyle meydanlarda olmaya karar vermiştir.

11. YARGI PAKETİ'NE TEPKİ

11. Yargı Paketi adıyla kamuoyunda çeşitli bilgilerle tartıştırılan düzenlemeler adaletin değil; kontrolün, inkarın, baskının aracıdır. Ayrımcılığı kanunlaştırma girişimidir. Dönemin ihtiyacı, eşitliğe aykırı ve antidemokratik yasaların değiştirilmesidir. Hukuk sisteminde ceza ağırlaştırma yoluyla daha kısıtlayıcı değişiklikler yapılması değil, bütünlüklü ve özgürlükçü yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Toplumun adalet ve demokrasi ihtiyacı çok temel bir talep olarak ortada dururken, yargı paketinde bu talepleri karşılayacak tek bir madde olmadığı görülmektedir.

Kültürü, dili, inancı, cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi ne olursa olsun her yurttaş eşit hakları ve onurlu bir yaşamı hak etmektedir. Buna saygı duyulması demokratik bir toplumun ön koşuludur. DEM Parti olarak, tüm farklılıklarımızla bir arada yaşama inancımıza saldırı olarak gördüğümüz bu yargı paketine karşı; toplumun eşitlik, özgürlük, adalet ve barış mücadelesini daha da yükseltmek üzere alanlarda olmaya ve mücadele ortaklığımızı büyütmeye kararlıyız." (HABER MERKEZİ)

DEM Parti Parti Meclisi