Deniz Yücel: Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi Anayasa'ya darbedir
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında Can Atalay'ın hukuksuz biçimde vekilliğinin düşürülmesine Anayasa'ya yapılan bir darbedir" dedi, parlamento kararını AYM'ye taşıdıklarını hatırlattı.

Artı Gerçek - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Deniz Yücel, bugün gerçekleşen (2 Şubat 2024 Cuma) MYK gündemiyle ilgili basın toplantısı yaptı.
İlk olarak Türkiye İşçi Partisi (TİP) tutuklu milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin hukuksuz biçimde düşürülmesini değerlendiren Yücel, şunları söyledi:
'ANAYASAL DÜZENİ BOZMA GİRİŞİMİ'
"Anayasa'nın 153. maddesi der ki AYM kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa'nın 153. maddesi bu kadar açıkken Anayasa'nın bu hükmünü uygulamamak, seçilmiş bir milletvekilini hürriyetinden yoksun bırakarak, vekilliğini düşürerek bu hukuksuzluğun bir parçası olmak anayasal düzeni bozma girişimidir.
Anayasa'ya yapılan bu darbe sizi, bizi, sokakta yürüyen insanı, bu ülkede yaşayan her bir bireyi etkileyecektir. Çünkü Anayasa'ya darbe yapılması ülkede kuralsızlığın hakim olması demektir. Kırmızı ışıkta geçilmeyeceğini hepimizi biliriz değil mi? Araçlar ve yayalar kırmızı ışıkta durur. İşte Anayasa bu kırmızı ışıktır. Toplumsal mutabakat metnimiz olan Anayasa; nerede duracağımızı, nerede yürüyeceğimizi söyler. Bizim sınırlarımızı belirler. Eğer siz ona uymazsanız işte o zaman ortaya kaos çıkar. Olan da ne yazık ki bu.
'AYM'YE BAŞVURDUK'
Biz CHP olarak Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin tezkere okutma işleminin yok hükmünde olduğunun tespiti ve parlamento kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk."
SANTA MARİA KİLİSESİ'NE SALDIRI
Yücel, Santa Maria Kilisesi saldırısı ve saldırıyı IŞİD'in üstlenmesi hakkında da şöyle konuştu:
"Dünya kamuoyunda, ibadet eden insanları koruyamayan, can güvenliğini sağlayamayan ülke konumuna düştük. “Türkiye’de her an her yerden saldırı olma” ihtimali, artık öyle bir boyuta geldi ki; ülkede huzur bırakmadı.
Ayin sırasında gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu, bir vatandaşımız da, maalesef hayatını kaybetti.
Birlik ve beraberliğimizi hedef alan, toplumsal huzuru ve barışı bozmak için yapılan bu saldırıyı lanetliyoruz.
'IŞİD ELEMANLARI SOKAK ORTASINDA NASIL GEZİYOR?'
Saldırganlar ibadet eden insanlara kurşun yağdırıyor, istihbarat birimlerinin haberi yok! Güvenlik güçlerinin önleyici bir hazırlığı ve reaksiyonu yok. Yapılan tek şey, saldırıyla ilgili yayın yasağı getirmek…
IŞİD elemanı olduğu tespit edilen bu saldırganlar, silahlı bir şekilde sokak ortasında nasıl geziyor?
Bu konuda bir güvenlik zaafiyeti mi var? Can ve mal güvenliğimizi korumakla görevli olan güvenlik ve istihbarat birimlerinin bir ihmali söz konusu mu? İçişleri bakanlığının bu sorulara derhal bir açıklık getirmesi gerekiyor.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ÇAĞRI
Seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde, İstanbul’un göbeğindeki bu saldırı, ister istemez aklımıza geçmişteki terör saldırıları geliyor. Bu nedenle, İçişleri Bakanlığı’na buradan uyarıda bulunuyoruz….
Her sabah aynı saatte Yok “Şu kadar kişi ele geçirildi”, Yok “Bunları yakaladık”, Yok “Şu çeteyi çökerttik” diye paylaşımlar yapmayı bırakın! İstihbarat birimlerinizi çalıştırın… Bu ülkede tek bir vatandaşımızın burnunun bile kanamayacağı güvenlik önlemlerini alın…"
Ayrıntılar geliyor...