DTK: Kürt düşmanlığı Türkiye'yi çıkmaza sokuyor
DTK Genel Kurul Toplantısı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. 'Ulusal birlik' vurgusu yapılan bildirgede, AKP ve MHP politikalarının, Türkiye’yi çıkmaza soktuğu ifade edildi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Kurul Toplantısı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. Cumartesi Anneleri, Tutuklu ve yurt dışınaçıkmak zorunda kalan siyasetçilerle dayanışma içinde olunacağı mesajı verilen bildirgede altı çizilen bir başka konu da 'ulusal birlik' oldu.
Ortadoğu krizini ulusal birlik perspektifi ve ulus ruhuyla aşacağız" başlığıyla iki gün süren Genel Kurul Toplantısı'nın sonunda, kongrenin sonuç bildirgesi açıklandı.
'ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ YOĞUNLAŞTIĞI BÖLGE: ORTADOĞU'
Kürtçesini DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, Türkçesini DTK Divan Üyesi Saliha Aydeniz'in okuduğu bildirgede, AKP- MHP politikaları ve Ortadoğu ilk sıradaydı:
"AKP-MHP faşizminin gözü kara Kürt düşmanlığı üzerinden yürüttüğü saldırgan politika, Türkiye’yi büyük bir çıkmazın içerisine sokmuştur. Türkiye ve Kürdistan’da hiçbir toplumsal kesimin arzu etmediği Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına girmesi, ne yazık ki bu Kürt düşmanlığı politikalar nedeniyle gerçekleşmiş, Türkiye’yi içinden çıkılmaz sorunlar girdabının içerisine sokmuştur. AKP-MHP faşizmi, Türkiye’yi, Ortadoğu’nun karanlık dehlizlerinin ve bataklığının en merkezine sokarak, tüm Türkiye halklarının geleceğini karartmaya başlamıştır.
Türkiye’nin yaşadığı siyasal, toplumsal, ekonomik, psikolojik ve ahlaki bütün kiriz ve çöküntülerin kaynağını da bu politikalarda aramak gerekmektedir."
'HALKIMIZ VE TÜM BİLEŞENLERİMİZE ÖZELEŞTİRİMİZ VERİLMİŞTİR'
Ara Genel Kurulumuz; DTK Eşbaşkanlık Divanı başta olmak üzere, bütün bileşenleri olarak DTK’nın rol ve misyonuna, halkımızın beklentilerine ve mücadelemizin ihtiyaçlarına denk düşen bir çalışmayı yürütürken eksik ve yetersiz kalındığını belirtmiş, başta halkımız olmak üzere özgürlük hareketinin tüm bileşenlerine özeleştirisini vermiştir. Ara Genel Kurulumuz; TC devletinin bütün baskılarına rağmen büyük bir kararlılık ve özgüvenle mücadelesini yürüten gerek ülke topraklarındaki, gerekse de Diasporadaki halkımıza layık olmak için mücadele sözünü yinelemiştir. Ara Genel Kurulumuz, DTK’nın bütün bileşenleri ve delegeleriyle birlikte sürece ve önümüzdeki dönem görevlerine büyük bir kararlılık ve mücadele bilinci yaklaşma iradesini ortaya çıkartarak tamamlanmıştır."
'TUTUKLU VE SÜRGÜNDE SİYASETÇİLERLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ'
Demokratik Toplum Kongresi'nin Sonuç Bildirgesi şöyle devam ediyor:
"Ara Genel Kurul toplantımızı, önceki süreçte başlayan, son bir yıllık süreçte de derinleştirilerek sürdürülen DTK’yı kriminal hale getirme amaçlı gerçekleştirilen baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ve ‘yargılamalar’ vb. operasyonlar demokratik siyasete ve meşruiyetimize olan inancımız, basına ve kamuoyuna açık ve şeffaf çalışmalarımızla çürütülmüştür. Ara Genel Kurulumuz; DTK Eşbaşkanı Sayın Leyla Güven ve önceki dönemlerde DTK Eşbaşkanlık görevlerini yürüten Aysel Tuğluk, Selma Irmak ile HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Mehmet Aslan şahsında bütün siyasi tutsaklara ve sürgünde bulunan önceki dönem eşbaşkanımız Hatip Dicle ve sürgündeki bütün siyasetçilerimize dayanışma ve mücadelelerine sahip çıkma mesajlarını iletmiştir. Ara Genel Kurulumuz, Eşbaşkanlık Divanı ve tüm Kongre delegasyonunun gerek siyasal gündeme, gerekse de yürüttüğümüz faaliyetler ve önümüzdeki dönem planlamalarına ilişkin kapsamlı tartışmaların yürütüldüğü, birçok gündeme ilişkin karar önergelerini tartışarak kabul ettiği önemli bir çalışma oldu.
'KAYYUM SİSTEMİ TARİHİN ÇÖP SEPETİNE ATILACAK'
DTK Ara Genel Kurulumuz; Türkiye’nin son derece önemli ve tarihi bir süreçten geçtiği, Türkiye Demokrasisinin AKP-MHP faşizmi tarafından büyük bir saldırı ve tehdit altında olduğu belirlemesini yapmış, AKP-MHP faşizmine karşı, demokratik bütün toplumsal kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırmıştır. Ayrıca, bir baskın seçimle yapılma olasılığı olan yerel yönetim seçimlerinin önemine atıf yapılarak, Demokratik siyaset kurumlarına ve bütün demokrasi güçlerine Türkiye Demokrasisine, halklarımızın gerçek iradesine sahip çıkmak, kayyum sistemini tarihin çöp sepetine atmak için seferberlik ruhuyla bir çalışmayı hemen şimdi başlatmaları çağrısını yapmıştır. Türkiye’de yaşanan, giderek de derinleşerek tüm toplumsal kesimleri iflasa, işsizliğe, yoksulluğa ve açlığa mahkum eden ekonomik krizin olası sonuçlarının şimdiden öngörülerek, krizin faturasının özellikle emekçi yoksul kesimlere çıkartılacağı gerçeğinin bilincinde olarak mücadelenin aciliyetine özellikle dikkat çekmiştir.
'PENAHİ, ZANYAR VE LOQMAN MURADİ’NİN İDAM EDİLMELERİNİ LANETLİYORUZ'
İran rejiminin, başta Kürt siyasi tutsaklar olmak üzere, muhalif kesimlere karşı idam uygulamalarını ve en son olarak Kürt siyasetçiler Ramin Hüseyin Penahi, Zanyar ve Loqman Muradi’nin idam edilmelerini hunharca ve insanlık dışı bir uygulama olarak lanetlemiş, şiddetle kınamıştır. İran rejimini idam uygulamalarından vazgeçirmek için uluslararası topluma duyarlılık ve dayanışma çağrısı yapmıştır. Ara Genel Kurulumuz; İran rejiminin Hevler’de bulunun İran Kürdistan Demokrat Partisi ve HDK’nin karargâhına yaptığı saldırıyı şiddetle kınamış, saldırıda yaşamını yitiren KDP-İ ve HDK merkez yöneticileri ve üyelerine Allahtan rahmet, KDP-İ ve HDK’ye şehitlerimizin ailelerine ve bütün halkımıza başsağlığı dilemiştir. Bu tür saldırıların dört parça Kürdistan’da halkımızın mücadelesini engelleyemeyeceği inancı ile KDP-İ ve HDK’ye destek ve dayanışma mesajlarını vermiştir.
ORMANLARIN YAKILMASI İNSANLIK SUÇUDUR
Ara Genel Kurulumuz; Kürdistan’da bir devlet politikası olarak uygulanan doğa ve toplum yıkım politikalarının son süreçte orman yangınlarıyla devam ettirildiğini değerlendirmiş, Kürdistan doğasına ve ormanlarına karşı gerçekleştirilen bu zalim uygulamaların doğaya, topluma ve tüm canlı varlıklara karşı gerçekleştirilen bir soykırım ve insanlık suçu olarak değerlendirmiştir. Tüm ulusal ve uluslararası toplumu ve ilgili uluslararası kurumları bu doğa katliamına karşı duyarlı davranmaya, tepki göstermeye çağırmıştır.
CENAZELERE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Yine, bu saldırılar eşliğinde, Kürt halkının evlatlarının cenazelerine yapılan insanlık dışı uygulamaları şiddetle kınamış, cenazelerin defin işleminde gerçekleştirilen ahlak dışı, insanlık dışı saldırıları, baskıları, defin işlemine katılanlara karşı yapılan uygulamaları şiddetle kınamış, protesto etmiştir. Hiçbir uygulamanın ve baskının, halkımızı değerlerimizin cenazelerine sahip çıkmaktan alıkoyamayacağını büyük bir mücadele inancı ile belirtmiştir.
'CUMARTESİ ANNELERİ'YLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ'
Ara Genel Kurulumuz; Cumartesi Anneleri’nin kendi evlatlarının akıbetlerini öğrenmek, faili meçhul cinayetleri açığa çıkartmak için 20 yıldır yürüttükleri hukuk mücadelesini insanlığın örnek alması gereken ender mücadelelerden bir tanesi olarak tanımlamıştır. Cumartesi Anneleri’nin mücadelesini bir hukuk mücadelesi olmanın yanı sıra, bir ahlak, vicdan, insan olma, insanca ve özgürce yaşama, insanı yaşatma mücadelesi olduğu gerçeğine vurgu yapmış. Cumartesi Anneleri’nin 20 yıldır büyük bir irade ve kararlılıkla yürüttükleri bu mücadeleye yapılan saldırıları şiddetle kınamıştır. Tarihi ve toplumsal belleğimiz olan Cumartesi Anneleri’yle dayanışmanın önemine vurgu yapmıştır." (MEZOPOTAMYA AJANSI)