'Erdoğan-Bahçeli bloğu teslim olmanın yollarını arıyor'

ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararıyla birlikte, iki ülke ilişkileri, son dönemin en sancılı sürecini yaşıyor. Hükümet tarafından krizin Amerikalı din insanı Andrew Brunson'ın serbest bırakılmaması gerekçe gösterilse de, analizler krizin kökeninde Kürt sorunun dayattığı demokratik değişim ve dönüşüm olduğuna dikkat çekiliyor.

‘KÜRTLER OLMASAYDI ABD İLE TÜRKİYE UZLAŞABİLİRDİ’

Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz'e konuşan yazar Veysi Sarısözen, krizin merkezinde Türk devletinin, Kürtlerin statü kazanmasını önlemek için bastırma, tasfiye etme politikası yatıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu amaçla ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nda ABD ve Koalisyon Güçlerinin karşı cephesinde yer aldı'ğını söyleyen Sarısözen, "Eğer Kürt özgürlük hareketinin görülmemiş direnişi ve dünya halklarını kazanmaya yol açan diplomatik başarıları olmasaydı, ABD, Türkiye ile PKK’nin ve PYD’nin tasfiyesi ve Kürdistan parçalarının tıpkı Güney gibi uydulaştırılması temelinde uzlaşabilirdi. Kürt halkı bu ‘uzlaşmayı’ yenilgiye uğratmıştır. Ve Küresel güçler Kürdistan gerçekliğini, en azından şimdilik kabul etmek zorunda kalmıştır" tespitinde bulundu.

‘TÜRKİYE MAĞLUPLAR MASASINDA OTURACAK'

Son iki haftada yaşananların dışında yakın geleceği, "Türk-Amerikan ilişkilerindeki kriz artık Türk devletinin ya teslim bayrağını çekmesi ya da yıkıma yol açacak bir krize yuvarlanmasıyla sonuçlanacak olan bir aşamaya gelmiş bulunuyor" sözleriyle değerlendiren Sarısözen, "Erdoğan rejimi dünya ölçeğinde yalnızlaşıyor ve ekonomi çöküşe gidiyor" dedi.

Yaşanan krizin kendiliğinden, anti-demokratik rejime son vermesini beklemenin yanlış olacağını da belirten Sarısözen, ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yaptığı görüşmeyi hatırlatarak Türkiye'nin yeni süreçte mağluplar masasında oturacağını söyledi:

"ABD ve Rusya arasında yapılan görüşmeler gösteriyor ki, artık Türk devletinin 'üçüncü dünya savaşı' sürecinde mağluplar masasına oturtulacağı büyük bir ihtimal olarak ortaya çıkmıştır. Yakın bir gelecekte Erdoğan rejimi işgal ettiği bütün alanları terk etmek zorunda kalacaktır."

'ERDOĞAN-BAHÇELİ BLOĞU TESLİM OLMANIN YOLLARINI ARIYOR'

ABD’nin Türkiye’yi gözden çıkarmadığını vurgulayan Sarısözen, "Onu yeniden egemenlik altına almak, Rusya ve Çin macerasına son verdirmek ve artık bir daha ‘başkaldıramayacağı’ şekilde Ortadoğu’da kendi çıkarlarına hizmet ettirmek için çalışmaktadır. Erdoğan-Bahçeli bloğu ise, yıkılmamak için ABD ve NATO'ya teslim olmanın yollarını arıyor" dedi.

‘KENDİLİĞİNDEN SON VERMESİNİ BEKLEMEK YANLIŞ OLUR’

Yaşanan krizin kendiliğinden, anti-demokratik rejime son vermesini beklemenin yanlış olacağını sözlerine ekleyerek Sarısözen, "O nedenle şimdi ABD - Türkiye krizinden anti faşist bir sonuç çıkartmak için şartlar hem büyük imkanları göstermekte aynı zamanda tehlikelere de işaret etmektedir. Şimdi yapılması gereken faşizme karşı bütün güçlerin birliği ve mücadelesidir." (HABER MERKEZİ)