Erdoğan'dan Özel'e: Yabancılardan demokrasi dileniyor
İBB yönelik soruşturma ile ilgili 'Heybedeki irili ufaklı turplar birer birer ortaya çıkıyor' diyen Erdoğan, Özgür Özel'i ise Brüksel'deki konuşması nedeniyle 'Yabancılardan demokrasi dileniyor' sözleri ile hedef aldı. Erdoğan, muhalefet için 'toksik' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "4. Tarım Ekosistemi Buluşması" programında konuştu. Erdoğan konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmaya ve ekonomi programına değindi.
'KİMLERİ HARACA, MAAŞA BAĞLADIKLARI BELLİ OLUYOR'
Erdoğan, İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk iddialı soruşturmaya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "İstanbul’un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar" diyerek, "Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul’u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor" ifadelerini kullandı.
ÖZEL'E: YABANCI SİYASETÇİLERDEN DEMOKRASİ DİLENİYOR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Brüksel'deki Avrupa Birliği Konseyi toplantısındaki konuşmalarına tepki gösteren Erdoğan, "Lafa gelince Kuvayi Milliye'ci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor" dedi.
'EKONOMİ PROGRAMIMIZI KÖTÜLEME GAYRETİNDELER'
Erdoğan'ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
"Ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışı ülkemize zarar veriyor. Ülkemiz her alanda çağ atlarken muhalefetin bilhassa da ana muhalefetin kronikleşen kalite sorunundan biz açıkçası rahatsız oluyoruz. Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor, fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir değişiklik olmuyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahitlik ediyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla 'Çiftçinin şu kadar borcu var' diyerek güya ülke ekonomisini ve ekonomi programımızı kötüleme gayretindeler. Oysa çizdikleri karamsar tablo ile gerçekler arasında ciddi fark var. Evet, çiftçi kardeşlerimiz çok uygun şartlarda kredi kullanıyor. Bunu da öyle muhalefetin iddia ettiği gibi battıkları için değil, üretimlerini geliştirmek, kapasitelerini artırmak, yurt dışına ve yeni pazarlara açılmak, işletmelerini büyütmek için alıyorlar. Ve ödemelerini de yapıyorlar. Kredilerin geri dönüş oranı yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Bankamızın verdiği kredilerde bu oran yüzde 99'a çıkıyor. Yani ortada batma, iflas etme, borç batağına saplanma ve ödeyememe gibi bir durum söz konusu değildir.
'HEYBEDEKİ İRİLİ UFAKLI TURPLAR BİRER BİRER ORTAYA ÇIKIYOR'
Ortada bir batan, iflas eden varsa ana muhalefetin felaket tellallığı siyasetidir. Yıllarca beraber yol yürüdükleri arkadaşları İstanbul’un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul’u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor.
'YABANCI SİYASETÇİLERDEN DEMOKRASİ DİLENİYOR'
Gündemlerinde ne millet, ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp, butlanla kalkıyorlar. Meselenin daha hazin tarafı şudur; lafa gelince Kuvayi Milliye'ci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor.
Meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim; Rabbim ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın." (HABER MERKEZİ)