Hatimoğulları ve Bakırhan, Öcalan'ın mesajını paylaştı

İstanbul'da "Aleviler barışı konuşuyor" konulu panelde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan, 'eşit yurttaşlık' vurgusu yaptı. Hatimoğulları, Öcalan'ın mesajını paylaşarak 'Öcalan eşit yurttaşlık temelinde demokratik bir anayasa için çalıştığını ifade etti' dedi.

Hatimoğulları ve Bakırhan, Öcalan'ın mesajını paylaştı

Artı Gerçek - Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ile Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde bulunan bir otelde "Aleviler barışı konuşuyor" konulu panel düzenledi.

Panele, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğlulları ve Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti, kurum ve kuruluş temsilcisi de katıldı.

Konuşmasına Suriye'de Alevilere dönük saldırılara değinerek başlayan Hatimoğulları, "Suriye’deki Alevi canlarımızın sesi olmak, hepimiz açısından oldukça önemli” dedi.

Hatimoğulları, Kürt sorunun çözümüne dair de şu ifadeleri kullandı:

"Artık sadece bu bölgenin ve ülkelerin gündemi değil, artık bütün dünyanın gündemi. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Kürt halkının oluşturmuş olduğu öz yönetimler bugün bölgenin ihtiyacı olan, biraz önce bahsettiğimiz katliamları bitirecek anlayışın ta kendisidir. Bugün Suriye'deki Kürtler bütün Ortadoğu'da en seküler, farklı halkların ve inançların bir arada yaşamasını sağlayan, özellikle geri plana itilmek istenen kadınların siyasetteki ve toplumdaki temsiliyetinin önemli taşıyıcılarıdır."

'ÖCALAN AÇIKCA İFADE ETTİ'

Mevcut iktidarın kendi rejimini tahkim etmek için 'her yönteme başvurabileceğini' vurgulayan Hatimoğulları, Kürtlerin 'örgütlü ve politik bir halk olduğunu' ve 'kandırılmayı kabul etmeyeceğini' ifade etti.

Konuşmasının devamında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın DEM Parti heyeti ile görüşmede ifade ettiği sözleri paylaşan Hatimoğulları şunları söyledi:

"Sayın Abdullah Öcalan ikinci görüşmede şunu çok net ifade etti; muhalefetin olmadığı bir barış olmaz. Muhalefet yoksa bu iktidar her şeyi kendine yontar. 4 saate yakın gerçekleşen görüşmede ‘Demokratik bir barışın zemininin sadece Kürt sorununu çözmek için değil, bu ülkede tarih boyunca yaşanmış olan Alevi sorununu çözmek, eşit yurttaşlık hakkı temelinde bu ülkede yaşayan bütün farklı halkların ve inançların temsil edilmesini sağlamak, bunun sadece sözde değil özde, demokratik bir anayasa ile güvence altına alınması için çalışıyorum’ diyor. Bunu da siz canlarımızla özel olarak paylaşmayı önemli buluyoruz."

"Barışa her şeyden fazla ihtiyacımız var" diyen Tülay Hatimoğulları, gazetecilere dönük saldırılar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ifadeye çağrılması ile Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasına dikkati çekti.

BAKIRHAN'DAN ÖRGÜTLENME VURGUSU

Hatimoğulları'nın ardından sözü alan Tuncer Bakırhan da konuşmasında Suriye'de Alevilerin yaşadıkları baskı ve saldırılara değindi.

Bakırhan, "Gün yok ki Alevi yurttaşlarımızın canına ve malına el konulmuyor. Biz bunu kınıyoruz, buna asla katılmıyoruz. Bunun karşısında durmaya devam edeceğiz. Ama örgütlenmenin ve ortak mücadele zeminini büyütmenin de ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu bu yaşanılanlardan dersler çıkararak anlamış olduk” dedi.

'KÜRTLERE DE ALEVİLERE DE EŞİT YURTTAŞLIK'

Bakırhan, şöyle devam etti:

"Bu süreç sadece Kürt'ü gündemine alan, Kürt'ün hakkını tartışan bir süreç değil. Biz eşit yurttaşlık derken sadece Kürtlere eşit yurttaşlık demiyoruz. Sayın Öcalan da son iki görüşmede en önemli gördüğü ve üzerinde durduğu mesele eşit yurttaşlıktır. Sayın Öcalan, Kürt'e eşit yurttaşlık ama Aleviler reddedilsin demiyor. Kürt'e eşit yurttaşlık ama ezilenler, emekçiler, alın terinin hakkını almasın demiyor, Kürt'e eşit haklar ama kadınlar katledilsin, Kürt'e eşit haklar ama demokrasi arayanlar mahpushaneye gönderilsin, adresi adliye koridorları olsun demiyor. Onun için Alevi canların bu süreci anlaması, katılması sahip çıkması çok tarihi önemdedir. Tartışılan sadece Kürtler olmadığı için eşit yurttaşlığın gerçekleşmesi halinde Alevilerin de eşit yurttaşlık haklarının tanınacağı bir süreçte Alevi yurttaşlarımızın bu sürece aktif şekilde katılması gerekiyor. Yazılan, çizilenler yorumlar gerçekleri yansıtmıyor.

Kürtler kimseyle oturup, onun ikbali için bir anlaşma içinde ittifak içinde değil. Kürtler, Türkiye’nin demokratikleşmesi için, bir demokratik zemin diyalog müzakere zemini aramaya çalışıyor. Bu İmralı’da da böyledir, DEM Parti zemininde de böyledir. Bizi yalnız Kürtlerle sınırlayan akıl sanırım bizi tanımıyor. Biz Maraş’taki Aleviyiz, Sivas’taki Aleviyiz, Hacı Bektaş’ta yaşayan Alevinin kendisiyiz. Bizim yaşadığımız, maruz kaldığımız bütün baskılara Hacı Bektaştakiler de yaşıyor. Dolayısıyla eşit yurttaşlık hakkını doğru anlayayım. Eşit yurttaşlık Alevileri, Kürt, emekçiyi, kadını kapsayan, hakkını hukukunu alamayanların mücadelesini kapsayan hepimizin ortak talebidir. Dolayısıyla bu süreç yürüyecekse, bir sürece olacaksa, çözüme evrilecekse emin olun Kürt ne aldıysa Alevi de onu alacak.

Aynı durmamız, kendi mahallelerimizi görmemiz, mahallemiz dışındaki dünyayla ilgili olmamamız, mahallemiz dışındaki hak ihlalleriyle, katliamlarla ilgili alakalı olmamamız bizi bu hale getiriyor. Bir arada olursak, birlikte olursak hiçbir dönem olmadığı kadar haklarımıza ulaşma zeminini yakalamış bir durumdayız.”

Panel basına kapalı olarak devam etti. (MA)