Hatimoğulları’ndan gençlere 28 Mayıs çağrısı: Tek adam rejimini gönderelim
Artı Gerçek - Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimleri için 14 Mayıs’ta sandık başına giden milyonlarca seçmen, ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 28 Mayıs’ta bir kez daha oy kullanacak.
14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) listesinden Adana Milletvekili olarak seçilen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, seçim sonuçlarını değerlendirerek 28 Mayıs seçimleri için çağrıda bulundu.
Hatimoğulları, Yeşil Sol Parti’nin 14 Mayıs Genel Seçimlerde geçmiş dönemlere göre oy düşüşü yaşasa da seçilen milletvekili itibariyle Meclis’in üçüncü büyük parti olmayı koruduğunu söyledi. Ayrıca seçimlerdeki usulsüzlüklere dikkat çeken Hatimoğulları, yapılan itirazlarla iktidarın oy hırsızlığını sürdürdüğünü ifade etti.
'BİZİ SEÇENEKSİZ BIRAKMAK İSTEDİLER'
HDP’ye yönelik devam eden kapatma davası, seçim süreci boyunca parti üye ve yöneticilerinin gözaltına alınarak tutuklandığını hatırlatan Hatimoğulları, “Tüm bunlar elbette negatif etkiler bıraktı. Bizleri seçeneksiz bırakmak istediler, seçimlere giremez bir hale getirmek istediler. YSK Anayasayı açık bir şekilde çiğneyerek, Ocak ayında seçime girme yeterliliği bulunan partileri, seçim tarihinin belirlenmesi ardından açıkladı. Yeşil Sol Parti ile halkın karşısına çıkmamız, çok dar bir zaman dilimine sıkıştı. Bizler bir aylık bir seçim kampanyası yürüttük” dedi.
'OPERASYONLARI BOŞA ÇIKARDIK'
Tüm bu koşullara rağmen seçimlerde ortaya çıkan sonuçların beklentiler karşılamadığını ancak bir başarı durumunun açığa çıktığını vurgulayan Hatimoğulları, “Hiçbir parti ayakta kalamaz, direnemezdi bu sürece. Biz her boyutuyla, bu iktidarın bütün operasyonlarını tek tek boşa çıkartarak, tekrar parlamentoda üçüncü parti olmayı başardık” diye konuştu.
MORAL BOZMADAN YOLA DEVAM ETMELİ
Seçim sonuçlarına dair eleştirilerin hayati olduğunu dile getiren Hatimoğulları, şöyle konuştu:
"Eleştiri ve özeleştiri mekanizması bizi geliştiren ve bugünlere getiren yöntemlerden birisidir. Elbette 28 Mayıs seçimlerinin akabininde gerek ii-ilçe örgütlerimizle, halkımızla yapacağımız toplantılar, merkezi toplantılarımızda sürecin genel değerlendirmesini, eksikliklerini değerlendireceğiz. Eleştiri-özeleştiri mekanizması, o günlerde işletilecek. Elbette bizim burada hiçbir şekilde enseyi karartmadan, morali bozmadan yola devam etmemiz gerekiyor."
'KİTLELERDE CİDDİ KARARLILIK VAR'
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 24 Haziran 2018 seçimleriyle kıyaslayarak, toplumda büyük bir değişim talebi olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “Sadece muhalefetin güçlü olduğu yerler değil, daha önce bu iktidara oy vermiş kesimlerde de büyük bir değişim arzusu olduğunu gördük. Çünkü insanlar tek adam rejiminin dayatmalarından bıktı, usandı. Bu iktidarı gönderme konusunda kitlelerde ciddi bir kararlılık vardı. Bunun şimdi seçim sonuçlarına yeterince yansımadığını gördük. Elbette seçim hilelerinin olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bu iktidar her şeyi çaldığı gibi yurttaşın oyunu da çalıyor” ifadelerini kullandı.
'ATI ALIP ÜSKÜDARI GEÇEMEDİ'
Hatimoğulları, ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair şunları söyledi:
“Biz 2019 yerel seçimlerinde bu iktidarı sarstık, belediyeleri ona kaybettirdik. 14 Mayıs seçimlerinde bu iktidarın bütün hilelerine rağmen atı alıp Üsküdar’ı geçemediğini gördük. Kazanamadılar. 28 Mayıs seçimlerine net olarak kilitlenmeliyiz. 28 Mayıs seçimlerinde muhalefetin kazanmasını sağlamak için, başta Kürt halkı olmak üzere Yeşil Sol Parti seçmenlerinin nasıl blok şeklinde oy verdiğini gördük. Bundan sonra da buna ihtiyacımız var.”
'KAYGI YAŞAMADAN İKTİDARI DEĞİŞTİRELİM'
28 Mayıs seçimleri için halka çağrıda bulunan Hatimoğulları, şöyle konuştu:
"14 Mayıs’ta sergilediğimiz duyarlılığın daha fazlasını, 28 Mayıs seçimlerinde sergileyelim ve bu iktidarı gönderelim. Bu iktidarı neden göndermeliyiz? Birincisi bu ülke çok ciddi bir ekonomik krizin içinde, açlık ve yoksulluk diz boyu. Bunun siyasi analizlerini yapmak zorundayız. Hiçbir kaygı yaşamadan bu iktidarı değiştirelim ve yerine demokratik bir düzeni inşa edelim. Bizler bu ülkede yaşayan bütün farklı halklar ve inançlar olarak, AKP iktidarının ya da Cumhur İttifakı’nın, diğer bir ismiyle tek adam rejiminin devam etmesi halinde bugüne kadar bize yaşatılanların çok daha beterini yaşayacağımız aşikar."
'HALKLAR GÜÇLÜ DİRENİŞ SERGİLEMELİ'
Kürt halkı başta olmak üzere halklar ve inançların dini istismar eden iktidara karşı güçlü bir tavır sergilemesi gerektiğinin altını çizen Hatimoğulları, “Seçim döneminde bile Kürtlere dönük operasyonlar hız kesmedi. Kürtler dönük ‘Çöktürme Planı’ devam ediyor. Başta Kürt halkı olmak üzere buna karşı güçlü bir direniş sergilenmeli. 28 Mayıs’ta sandıklara daha güçlü giderek bu seçimi tersine çevirmeli” şeklinde konuştu.
'OYUMUZU EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KULLANALIM'
Cumhur İttifakı ortaklarının kadın karşıtlığında uzlaştığını söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi’nden daha önce çekildiler. Şimdi ortaklarına kadına yönelik şiddetle mücadele yasası olan 6284 sayılı yasanın yürürlükten çıkarılması vaadinde bulundular. Biz bu ülkede Afganistan gibi yönetilmek istemiyoruz. O nedenle seçime gitmemiş olan başta genç kadınlar olmak üzere, bu ülkenin bütün kadınları sandıklara gidelim ve Erdoğan karşısında oyumuzu en güçlü şekilde kullanalım.”
'TEK ADAM REJİMİNDEN KURTULALIM'
İlk kez sandığa gidecek olan gençlere seslenen Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı:
“Aydınlık bir Türkiye’yi sizin elleriyle inşa edebiliriz. Bu karanlıktan derhal kurtulmak, aydınlık bir Türkiye’nin kapılarını aralamak için tek adam rejimine son vermemiz lazım. Bir oyluk canları olan bu tek adam rejimini gönderebilmek açısından lütfen sandıklara gidin ve oyunuzu kullanın. Bu çağrımız bütün ezilenler ve sömürülenlere, halklara ve inançlara, Kürtlere ve Alevileredir. Din istismarı yapan bu iktidara, hayatlarımızı yok sayan bu tek adam rejimine artık tek bir dakika tahammülümüz kalmadı. Bu seçimlerde onlar kazanamadı. 28 Mayıs’ta sandıklara giderek, daha güçlü bir şekilde sandıkları koruyarak ülkenin kaderini hep birlikte değiştirebiliriz. Hep birlikte seçimlere daha çok katılımı örgütleyelim, oyumuzu kullanalım ve tek adam rejiminden kurtulup, Türkiye’nin bir nefes almasını hep birlikte sağlayalım."