HDP sözcüsü Günay: Emniyet içinde kaçırmalarla görevlendirilmiş paramiliter yapılar var
AKP’nin 12 Eylül zihniyetini devralarak sürdürdüğünü ifade eden HDP Sözcüsü, Emniyet içinde kaçırmalarla görevlendirilmiş yapılanmalar oluşturulduğunu söyledi.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK-Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, haftalık olağan basın toplantısını Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Günay’ın gündeminde Ortadoğu’daki gelişmeler, Türkiye ve İran’ın yaptığı anlaşmalar, Kürt karşıtı politikaları başta olmak üzere partilerine yönelik baskılar vardı.
‘12 EYLÜL TÜRKİYE TARİHİNİN EN KANLI DARBESİDİR’
Yarın 1980’de gerçekleşen 12 Eylül darbesinin yıldönümü olduğunu hatırlatan Günay, üzerinden 40 yıl geçen darbenin Türkiye siyasal hayatının en kanlı askeri darbelerinden biri olduğuna dikkat çekti. "Bu kanlı darbenin bedeli çok ağır oldu" diyen Günay, "12 Eylül darbesinde 650 bin kişi gözaltına alındı, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 517 kişiye idam cezası verildi. 171 kişinin işkenceden öldüğü, yüzbinlerce insana akıl almaz işkencelerle cezaevlerinden ölüme terk edildiği belgelendi" dedi.
‘AKP 12 EYLÜL ZİHNİYETİNİ BİR MİRAS GİBİ DEVRALDI’
12 Eylül etkisinin hala devam ettiğini belirten Günay, AKP’nin 12 Eylül zihniyetini bir miras gibi devralarak sürdürdüğünü söyledi. Günay, "Halk iradesini gasp eden bu karanlık zihniyet maalesef bugün de varlığını sürdürüyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Tarihimizde kara bir leke’ ve ‘hesaplaşacağız’ dediği 12 Eylül karanlığının uygulamalarının tamamını AKP ve Erdoğan bir miras gibi devraldı. Kendi iktidarını darbe Anayasasından ve kurumlarından aldığı güçle sürdüren AKP, bugün devletin dehlizlerindeki karanlık yapılarla ittifak yaparak bu darbeci zihniyeti derinleştiriyor" diye konuştu.
‘DARBE İÇERİSİNDE YER ALANLARIN ADLARI KAMUSAL ALANDAN SİLİNMELİ’
Topluma karşı işlenen bu darbe suçunun hesabının er ya da geç sorulacağını ifade eden Günay, şunları söyledi: "Ne dün yapılan kanlı darbe ne bugün yapılan irade gaspları ve siyasi darbeler hesapsız kalmayacaktır. Bir kez daha HDP olarak darbe içerisinde yer almış şahısların adlarının kamusal alandan silinmesi ve TBMM’de geçmişle yüzleşme komisyonu kurulması için çağrıda bulunuyoruz. Bahsettiğimiz bu darbeci zihniyet Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün en temel sebebidir. Çünkü bu zihniyet çözümsüzlükten beslenir, savaştan ve şiddetten nemalanır. Bize bu kadar saldırmalarının nedeni çözümsüzlük politikalarına karşı direnen, çözüm yolu gösteren, halklara umut olan tek güç olmamızdır. Kürtlere dair söz kurulurken, kangrenleştirilmiş Kürt sorununa dair fikir belirtirken dar ve tıkayıcı değil; meseleyi daha geniş ve daha bütünlüklü ele alınması gerektiğini ifade ediyoruz."
‘KÜRTLERİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİ AMAÇLIYOR’
Günay’ın gündeminde İran ile Türkiye arasında gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısında alınan kararlar da vardı. Bu toplantıda savaş kararı alındığını belirten Günay, şunları söyledi: "Bu toplantıda açıklanan kararlar devletlerarası bölgesel çözümsüzlük politikaların yeni bir belgesidir. Irak, İran ve Türkiye arasında Kürtlerin temel haklarını gasp etmek, onların kendini yönetmesinin önüne geçmek amacıyla yapılan bu işbirliği sadece bugün değil dün de yapılıyordu. Bu devletlerin mücadele ettiği özneler değişse de, aralarındaki ittifak ve bu ittifakın ‘Kürt karşıtı’ mantığı hiç değişmiyor. Bu devletler kendi aralarında Kürt karşıtı ittifakı derinleştirirken, mümkünse Kürtleri de karşı karşıya getirmeyi, Kürt karşıtı ittifaka Kürtlerin bir kesimini de dahil etmeyi amaçlıyor.
‘KÜRDİSTAN YÖNETİMİ ÇÖZÜM ROLÜNÜ OYMALIDIR’
Biz geçen hafta Sayın Nêçîrvan Barzanî’nin Ankara ziyaretini yakından takip ettik. Elbette Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bütün diplomatik kanalları kullanmasını, her kesimle ilişkilerini geliştirmesini sonuna kadar destekliyoruz. Fakat Rojava’da, Başûr’da Kürtler arası ilişkileri baltalamaya çalışan her türlü girişime karşı Bölgesel Kürt Yönetimi'ni uyarmayı ve bu politikalara alet olunmamasını talep etmeyi de görev biliyoruz. Beklentimiz, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin diplomatik ilişkilerinde çözümden yana rol oynamasıdır, Kürtler arası birliği bozan yaklaşımlara tavır almasıdır. Daha önce de defalarca tekrarladık, Bölgesel Kürt Yönetimi Kürt sorunun çözümü konusunda tarihi rolünü oynayabilir, Kürtler arası birliği geliştirebilir."
‘KAÇIRMALARLA GÖREVLENDİRİLMİŞ PARAMİLİTER YAPILAR VAR’
Günay, partilerine ve muhaliflere yönelik baskılara da değindi. AKP’nin barış politikalarına saldırı politikalarıyla cevap verdiğini hatırlatan Günay, bu dönemde en fazla HDP’li kadın ve gençlerin hedef alındığını söyledi. En son İstanbul’da farklı tarihlerde 3 Gençlik Meclisi üyelerinin kırıldığını ifade eden Günay, "Ağrı’da ifade için Emniyet'e çağrılan Gençlik Meclisi Üyemize ajanlık dayatmasında bulunuldu. Yine Gençlik Meclisi ve aynı zaman Parti Meclisi üyemiz olan Büşra Kuyun, Van’da kendilerini kolluk olarak tanıtan kişilerce daha önce kaçırılmıştı. Lider Polat’ın kaçırılmasının görüntüleri ortaya çıktı. Bu görüntüler nasıl, hukuk dışı, ahlak dışı bir saldırı konseptinin devrede olduğunu gösteriyor. Kaçırılan gençlik meclisi üyelerimize uygulanan şiddetin boyutundan ve gençlerimize söylenenlerden anlıyoruz ki Emniyet içerisinde bu tür uygulamalar için görevlendirilmiş paramiliter ve JİTEMVARİ yapılanmalar oluşturulmuş" dedi.
‘DEMİRTAŞ’IN PARTİSİ HDP’DİR’
Günay, son günlerde basında yer alan "Selahattin Demirtaş parti kuruyor" iddialarına da değindi. Bu tür iddiaların HDP’ye yönelik saldırıların devamı olduğunu belirten Günay, "İktidar yandaşları kalkmış ‘Demirtaş yeni parti kuracak’ yalanına sarıldılar… Şimdi buradan bu iftiranın sahiplerine sesleniyoruz; ‘Sevgili Selahattin Demirtaş’ın partisi HDP’dir ve bu partinin Eş Genel Başkanı iken sizler mafya hukukuyla onu zindana attınız. Yetmedi, tahliye kararına rağmen reisinizin talimatıyla ‘karşı hamle’ yaparak tekrar tutuklattınız. Hiç uzatmadan diyoruz ki; Biraz ahlaklı olun, biraz vicdanlı olun ve kendinize başka yalanlar ve senaryolar bulun" dedi.