'Hukuk olmayınca her yerden petrol fışkırsa ne olacak?'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklaması yaptı.

'Hukuk olmayınca her yerden petrol fışkırsa ne olacak?'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervini işaret ederek, "Bu memleketin her yerinden petrol, doğalgaz fışkırsa, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü olmadan, birinci sınıf bir demokrasi olmadan, millete karşı sorumlu bir ekonomi yönetimi ve akıllı politikalar olmadan sorunların üstesinden gelinemez" dedi.

Öztrak, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklaması yaptı. Öztrak’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"(Giresun'daki sel) Ciddi ihmaller var: İki genel başkan yardımcımız ve 7 milletvekilimizden oluşan 9 kişilik bir heyet, Genel Başkanımızın talimatlarıyla bölgeye intikal etti. Heyetimiz, akşam 19.00’da Giresun’da afetle ilgili bulgularını açıklayacaklar. Konuyla ilgili şu ana kadar yapılan açıklamalara baktığımızda, bölgede yapılan HES’lerin ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilememesinin, yaşanan afette önemli bir etken olduğu anlaşılıyor. Yine HES kapaklarının kontrolsüz şekilde açıldığı ve barajların duvarlarının yıkıldığı iddia ediliyor. Yine, yıkılarak askerlerimizin suya kapılmasına neden olan menfez için iki İl Genel Meclis üyemizin bundan bir yıl önce, İl Genel Meclis Başkanlığına, yani dönemin Valisine dilekçe vermişler. Bu dilekçede, menfezin sağlamlaştırılması için önlem alınması gerektiği söyleniyor. Ancak o günden bugüne kadar bu işlem yapılmıyor. Dolayısıyla yaşananlarda ciddi bir ihmal de var.

'SARAYIN MİLLİ BAYRAMLARA ALERJİSİ Mİ DEPREŞTİ?'

Sarayın alerjisi mi depreşti: Her milletin tarihinde bazı önemli dönüm noktaları vardır. Bizim zengin tarihimizde de önemli dönüm noktaları bulunur. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi, 29 Mayıs 1453 İstanbul’un fethi. 30 Ağustos 1922 Büyük Zaferi gibi… Milletimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, emperyalizme karşı savaş meydanında kazandığı 30 Ağustos Zaferi’nin yıl dönümü yaklaşıyor. Ayasofya Cami açılışında binlerce kişiyi bir araya toplayan, vatandaşları krediyle tatile gönderen, 15 Temmuz’u, 3 bin etkinlikle kutlayan, öğrencileri pandemide sınava sokan Saray Hükümeti, 30 Ağustos törenleriyle ilgili olarak birdenbire salgının zirve yaptığı dönemdeki önlemlere döndü. Salgının yayılmasını önlemek için gerekli her tedbir alınmalı. Ancak bu tabloda bir dengesizlik var. Pandemide ikinci dalga mı başladı? Yoksa sarayın her milli bayramımızda yakalandığı alerji mi depreşti? 30 Ağustos’ta, başka hangi etkinlikler yasaklandı?

'MİLLETE MÜJDE HAZIRLIĞI YAPILIRKEN BİRİLERİ UCUZ DÖVİZDEN YARARLANMIŞ'

Birileri ucuz döviz kapatmış: Karadeniz’de doğalgaz bulunduğunu sevinçle öğrendik. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak her gelişme, elbette tüm milletimiz gibi bizleri de sevindirir. Yeraltı kaynaklarını arama kapasitemizi artıran adımları atan gelmiş geçmiş tüm hükümetlere, bu keşfi yapan teknik ekibe teşekkür ediyoruz. Ancak, bu müjde konusunda altını çizmemiz gereken önemli hususlar var. İlki bu müjdenin açıklanma şekliyle ilgili… Erdoğan iki gün öncesinden müjde randevusu vermeye başladı. Türkiye’de yeni bir dönem açılacağı söylenerek önemli bir beklenti yaratıldı. Erdoğan’ın ‘cuma günü müjde vereceğim’ açıklamasından önce 7,40 TL’ye yakın bir seviyede seyreden doların değeri, önce 7,30 TL’ye düştü. Saray’ın açıklamasından yarım saat önce ise Dolar 7,21 TL’ye kadar indi. Açıklamanın hemen ardından doların ateşi yine yükseldi. Açıklamanın akşamında dolar kuru yeniden 7,35 TL’ye dayandı. Saray’ın müjde randevusuyla beraber, kamu bankalarının doların değerini aşağı çekebilmek için önemli miktarda döviz sattığını biliyoruz. Anlaşılan millete müjde hazırlığı yapılırken, birileri, punduna getirmiş, ucuz dövizleri kapatmış… Bu ucuz dolarlar kimlere satıldı? Kim bu dolarları kamu bankalarından aldı, soruyoruz.

'BİRİLERİ MİLYONLARINA MİLYON KATTI'

Yine daha müjde randevusu verilir verilmez, borsada enerji hisseleri jet hızıyla yükseldi. Anlaşılan birileri bu müjdenin ne olduğunu önceden biliyordu. Ardından basına; ‘karadeniz’de 800 milyar metreküp doğalgaz bulundu’ haberleri yayıldı. Enerji hisseleri üç gün boyunca tavan yaptı. Bu dönemde 10 milyon TL’lik enerji hissesi alan bir kişi 1 milyon TL ile 2,7 milyon TL arasında para kazandı. Karadeniz’de doğal gaz bulunduğunun resmen açıklanmasının ardından da senetler bu sefer tepe taklak aşağıya gitti. Neredeyse, ilk açıklamadan önceki seviyelerine döndü. Hisseler asansör gibi inip çıkarken, birileri milyonlarına milyonlar kattı, deveyi hamuduyla götürdü.

'SOSYETE DAMAT GÜZELLEMESİ'

Bulunduğu söylenen gaz rezervinin saray tarafından, sosyete damat güzellemesine döndürüldü. Bu durum, işin ciddiyetini sorgulatmaktadır. Havuz medyasına, sarayın besleme yazarlarına talimat verilmiş, her köşede sosyete damat güzellemesi yapılıyor. Bu tam bir müflis bezirgan siyaseti. Son altı ayda ülkenin net döviz rezervlerini 60 milyar dolar eriten, bütçe açığını patlatan, işsiz sayısı 10 milyonun üstüne çıkarken, çokomel- puf kek tartışması yapan sosyete damat, ‘gaz onun sayesinde bulundu’ denerek yere göğe sığdırılmıyor. Damat da bu keşfin; cari açığı kapatacağını, döviz ve cari fazla vermemizi sağlayacağını, Türkiye için eksen değişikliği yaratacağını gemi güvertesinde babacığına söyleyerek, gaz vermede onlardan geri kalmıyor. Bu damat yakında atıcılıkta kayınpederi geçer.

'GÜNEY AMERİKA'DAKİ PETROL ZENGİNLERİ NE DURUMDA?'

Hukuk devleti olmadan sorunlar bitmez: Bu memleketin her yerinden petrol, doğal gaz fışkırsa, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü olmadan, birinci sınıf bir demokrasi olmadan, millete karşı sorumlu bir ekonomi yönetimi ve akıllı politikalar olmadan sorunların üstesinden gelinemez. Ortadoğu’daki ve Güney Amerika’da petrol zengini ülkelerin durumu ortada… Örneğin Venezuela, dünyanın en büyük enerji kaynaklarına sahip… Ama bu ülkede sefalet kol geziyor. Vatandaşını doyuramayan, 11 kilo zayıflatan Venezuela Hükümeti, ‘Milleti Maduro diyetine soktular’ diye eleştiriliyor. Ve Saray bu enerji zengini ama fukara Venezuela’dan peyniri vergisiz ithal etmeye karar veriyor.

Ne diyoruz hep? Bunlar milletin derdine kör ve sağırlar. Milletten koptular. Saraylarından milletin halini görmüyorlar. Kayınpeder ve damadının pembe tabloları vatandaş için bir şey ifade etmiyor. Esnaf perişan, salgından yediği darbe yetmez gibi artan masraflarla uğraşıyor. Elektrik, su, gaz faturaları almış yürümüş. Şimdi bir de ertelenen borçları ödeme vakti geliyor. Esnaf kara kara düşünüyor. Kırtasiyeci, kantinci, servisçi zor durumda… Verilen kredilerin, vergilerin ödemesi geliyor, Bu mesleklerde vatandaşlarımız salgın nedeniyle iş yapamıyor ama kira çalışmaya devam ediyor. Boğaza kadar borç ve belirsizlik içinde ‘yarın ne olacak’ diye bekliyorlar. İşsiz sayımız 10,5 milyonu aşmış. Damadın yönettiği ekonomide 3 milyon 208 bin kişi işinden olmuş. Milletin üniversite mezunu evlatları evde anasının, babasının eline bakıyor. İşte Türkiye’nin gerçek sorunları bunlardır. Milletin çözüm beklediği dertleri bunlardır. İşte bu iktidarın müjde gazıyla üstünü örtebilirim sandığı da bu manzaradır.

'AVUKATLARDAN AÇLIK GREVİNE SON VERMELERİNİ BEKLİYORUZ'

Ebru ve Aytaç adlı iki genç avukat, aylardır açlık grevinde… Partimiz, açlık grevlerine karşıdır. Genç avukatların aileleri de bu açlık grevine son verilmesini istiyorlar. Biz bu avukatların açlık grevini bir an önce sonlandırmalarını, yetkililerin de buna yardımcı olmalarını bekliyoruz. Bu iktidarın artık ülkeyi yönetme kabiliyeti kalmadı. Milletimizin de tahammülü kalmadı." (ANKA)

erdoğan chp basın Berat Albayrak doğalgaz Hukuk Öztrak