İmamoğlu'dan Erdoğan'a Soylu çağrısı: Ya kaosa razı gelecek ya da yüzünü kızartmayacak bir isim atayacak
Artı Gerçek - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen terör soruşturmasına ilişkin olarak Saraçhane'de düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddialarına tek tek yanıt verdi.
AKP'li eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın görevde olduğu süreçte işe alınanlar arasında 'silahlı terör örgütü üyesi', 'silahlı terör örgütü yöneticisi' bulunduğunu belirterek, "Eğer savcılığa sunulan raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız” açıklamasını yaptı.
İmamoğlu görevden alınan müfettiş heyetinin başkanlığına bir dönem AKP'den milletvekili adayı olan Arif Yıldırım’ın getirilmesine de şu sözlerle tepki gösterdi: Arif Yıldırım adlı militan, AK Partili bir zatı muhterem, heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili net olarak belgelidir” dedi.
İmamoğlu konuşması boyunca Soylu'yu da sert sözlerle hedef alarak Erdoğan'a seslendi: “Burada Sayın Cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz fotoğrafın yaratacağı kaosa razı gelecek ya da, İçişleri Bakanlığı koltuğuna bir cumhurbaşkanı olarak yüzünü kızartmayacak bir isim atayacak. Artık aleni bir şekilde ortaya çıkmıştır ki Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok” ifadelerini kullandı.
“Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyorum” diyen İmamoğlu soru cevap bölümünde de siyasi mesajlar verdi.
Basın toplantısına CHP'den Muharrem Erkek, İYİ Parti'den Bahadır Erdem, DP'den Mustafa Serhan Yücel, Gelecek Partisi'nden Serap Yazıcı, Saadet Partisi'nden Bülent Kaya katıldı.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
'DİMDİK AYAKTAYIZ VE GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ'
“Bütün ekip arkadaşlarımla dimdik ayaktayız ve görevimizin başındayız. Arkamızda Altılı Masa'nın ve Millet İttifakı'nın gücünü sonsuz hissederek yürüyoruz.”
“Kamuoyunun tanık olduğu üzere bir yıldır yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı ne yazık ki devlet adamı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne, 86 bin çalışanımıza ve hatta ailelerine ve bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır. İlk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMM'de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana kapılan Bakan, sayı ve örgüt listesi vererek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir. Bakan 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde bulunmamıştır. Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığına hem de İstanbul Valiliğine resmi yazı gönderdik. Özetle bu 557 teröristi bizim bilmemiz mümkün değil, bu isimleri bize verin, dedik.”
'BAKAN SOYLU GÖREV SUÇU İŞLEMİŞTİR'
“Bakanın İBB'de teröristler olduğunu iddia ettiği 9 Aralık 2021 gününden 31 Temmuz 2022 tarihine kadar, yani tam 8 ay boyunca her nedense kullanmadığı bir yetki var. OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 6749 ve 7333 sayılı yasaları belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2020'ye kadar İçişleri Bakanlığı'na veriyor. Yani Bakan Soylu sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespiti yapmış ama 8 ay boyunca terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmamıştır. Burada Bakan Soylu terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiştir. Hal böyleyken bir süre sonra mülkiye müfettişleri onların eliyle terörle ilişkili personel soruşturmasını İBB'ye başlattı. Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaştı. istanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşları ve iştirak şirketleri talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme ne yazık ki tek taraflı yürüdü, tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı.”
'ARİF YILDIRIM ADLI MİLİTAN, AK PARTİLİ BİR ZATI MUHTEREM, HEYET BAŞKANI OLDU'
“Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim bir başka baş müfettiş vardı. Heyet bir süre incelemeyi bu başmüfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense -siz nedenlerini gayet iyi biliyorsunuz- yaza doğru bu müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Sağlık sebepleri bu konuda sık kullanılan bir gerekçedir, hepiniz bunu çok iyi bilirsiniz. Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Daha doğrusu görevden alınan başmüfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi, ben istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili yine 28 ayrı özel soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan, AK Partili bir zatı muhterem, heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili net olarak belgelidir.”
“Nasıl belgeli? Bir örnek vereyim. Bu kişi 20 Mayıs 2019'da Beylikdüzü Belediyesi'ne bir işlemle ilgili yine bir soruşturma açıyor. Yani seçim iptal olmuş, ikinci seçime doğru gidilirken 20 Mayıs 2019'dan bahsediyorum. Belediye Başkanı olarak beni suçlayarak ifademi almak istedi. Yani Beylikdüzü Belediyesi yeni belediye başkanını seçmiş, ben ise mazbatası iptal edilmiş bir istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken. Gözü bu kadar kör, gözü bu kadar görmeyen. Herkes iyi bilsin ki bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir, bunu net olarak ispat etmiştir.”
'BİZE DÖNÜK SALDIRILARIN BELİRLİ BİR TAKVİM VE DİSİPLİN İÇİNDE YÜRÜDÜĞÜNÜ SÖYLÜYORUM'
“Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyorum. Bunlar sıradan olaylar değil. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim ister başmüfettiş olsun bu insanlar da ortadan ne yazık ki teker teker yok ediliyor.”
“Geçtiğimiz yılki iddialarının ardından Bakan Bey 26 Kasım 2022 günü yine medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili müfettiş raporundan bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Şimdi bu bakan kendisini çok akıllı herkesi aptal sanıyor. Basın toplantısına şöyle başladı: Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle ilgili 1107 soruşturma açık açtık ama AK Parti belediyelerine de 885 soruşturma ön inceleme başlattık. Yani aklı sıra ne kadar da adaletli olduğunu izah etmeye ve anlatmaya çalışıyor. Kendini akıllı sanan Bakanın AK Parti belediyeleriyle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, rüşvet iddiaları, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Terör örgütü üyeliği suçlamalarıyla sadece ve sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyelere soruşturma açtı. İstanbul, Mersin, Seyhan, Ataşehir gibi üstelik de yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması yapamayacağı bir döneme ilişkin soruşturma açıyor. Eğer adil bir bakansan 19 AK Parti ve kayyumun yönettiği büyükşehir belediyelerine de İBB'ye yaptığın personel soruşturmasını yap.”
BAKAN SOYLU'YA: SEN KALBİ DE AKLI DA SADECE KÖTÜLÜĞE ÇALIŞAN BİR ZATSIN
“Bir de çıkmış yüzdeler vererek grafikler göstererek ben adil birisiyim demeye çalışıyor. Ne adalet ne hukuk ne ahlak ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah insanı insan yapan melekeleri senden almış. Sen o kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın.”
'BAKAN BEY'İN ENGELİNE TAKILIYOR'
“Bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında arttırmış ve sayıyı alelacele 1668'e çıkartmıştı. Bu 1668 kişiyle ilgili de bakanlığımıza bilgi sorduk, ama şaşırmayın ki ne yazık ki cevap alamadık. Yani bir yıldır İBB'de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve hakkında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama Bakan Bey'in engeline takılıyor. İBB’de olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ama işlem yapmıyor. O birisi Ekrem İmamoğlu ya da İBB değil. Bakanlık bize hiçbir bilgi vermediği gibi bizim verilerimizle bakanlık verileri arasında da ciddi farklar olduğunu görüyoruz."
“Elimizdeki bilgileri soruşturma tarihine göre yeniden ele aldık. Yani 1 Ocak 2019- 31 Aralık 2021 tarihleri arasında bütün arkadaşlarımla birlikte tekrar inceledik. Bildiğiniz gibi soruşturma tarihlerindeki 1 Ocak 2019- 27 Haziran 2019 tarihi arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlit Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul valimiz Ali Yerlikaya görevdeydiniz. Bu dönemleri de titizlikle inceledik.”
'ANAYASA MAHKEMESİ, BAKANIN YAPMAMIŞLAR DEDİĞİ ARAŞTIRMANIN YAPILMASINI ZATEN YASAKLAMIŞTI'
“Bakan diyor ki; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar. Anayasa Mahkemesi kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bir örnek vereyim; İBB olarak İstanbul Valiliği'ne bünyemize alacağımız bir memurumuz için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019 tarihinde belediyemize verdiği yanıtta Anayasa Mahkemesi kararına göre bu evrakı isteyemezsiniz demiş. Burada anlatmak istediğim aslında şu: Anayasa Mahkemesi 17 ay boyunca bakanın yapmamışlar dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. Yani ilk iddiası tamamen hiç şaşırtmayacak şekilde iftiradır.”
“Allah aşkına soruyorum: Kendi emniyet teşkilatımız mı var da bunları yapabileceğiz? Buradan bakana söylüyorum, biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağı günlerin geleceğine inanan ve mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız.”
“Peki Anayasa Mahkemesi kararına kadar ve 17 aylık aradan sonra yeni yasa çıkınca istanbul Büyükşehir Belediyesi arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır, evet yapmıştır. 13 ayda işe giren 7500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasını talep ettik, bununla da yetinmedik, eski yönetimin döneminde işe alınan çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizin de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu 3 yıl için toplam 10 bin 277 arşiv araştırması talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması için ise tam bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş."
"Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya'nın sorumluğu olduğu dönemde 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYM'nin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hülleci mi oluyor? 'İşe alınacak personelin adli sicil kaydı...' Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı 'e-devletten alınırken kamu seçeneceği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar'.
"Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeniğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?"
"Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda değerlendirilerek işlem yapıldı."
"Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi."
"46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi."
"Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018'de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantısı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır."
"Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019'da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın FETÖ iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir?"
'O RAPORDA SADECE İMAMOĞLU SUÇLANIRSA GÖK KUBBEYİ BAŞINIZA YIKARIZ'
"Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız."
"Bakan Bey, kendi arkadaşlarını da yaktın haberin olsun."
"Bakanın belediyemizle ilgili bir diğer iddiası terör örgütlerine katılanların ailelerine iş verdiğimiz iddiası. Böylece onlara sahip çıkıyoruz diye bir tarif yapmış. Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını niçin yapar?"
"Sayın Bakan tekrar anlatalım. Bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karası da belediyecilikle yakından uzaktan alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir, terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne böyle bir yetkisi ne böyle bir kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumlardır."
"Bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Bakan Bey terör örgütlerinin yakınlarına jest yaptığımızı iddia ediyor. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularına bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari."
"6 yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz. Çataklı'yı 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yapmış oluyorsunuz? Çataklı'nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir? 2020 yılında bizzat ağzınızdan bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız iki kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı."
"Devletin güvenliği emanet edilen kişi burnunun ucundakileri göremiyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır?"
'SAYIN SOYLU OLMAMIŞTIR, OLAMAMIŞTIR'
“Değerli basın mensupları sizlere daha önce bu bakanın defalarca bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemiştim. Şimdi ortaya çıkan tablo devletimizin kıymetli valileri ve AK Parti siyasileri için de ciddi bir tehlike olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Bu kişiyi göreve getiren Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Aslında konuşmamın başından beri anlattığım görev ihmalleri zincirinin sorumlusu da doğal olarak odur. Burada Sayın Cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz fotoğrafın yaratacağı kaosa razı gelecek ya da, İçişleri Bakanlığı koltuğuna bir cumhurbaşkanı olarak yüzünü kızartmayacak bir isim atayacak. Artık aleni bir şekilde ortaya çıkmıştır ki Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır. Olmamış bu adam. Siyasi körlüğe hiç gerek yok. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem Ak Parti'yi hem de iktidarı rezil etmiştir. Ne yazık ki aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen ve bu tümüyle yüzüne, davranışlarına yansımış bu bakan, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir.”
“Her önümüze gelene terörist ve vatan haini diyemeyiz. Güvenlik ne kadar önemliyse hukuk ve adalet de en az o kadar önemlidir.”
'BU BİR SİYASİ DAVADIR'
“Bu bir hukuk davası değil siyasi davadır. Bu bir kişisel dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil haysiyet davasıdır. Kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse bu milletten teslim olmasını beklemesin. Öyle bizler kolay kolay hakkını yedirecek insanlar değiliz. Çünkü hiç kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da yedirmeyiz. Öyle kolay kolay da mücadeleden vazgeçmemiz mümkün değildir.”
SORU - CEVAP
"Ne HDP ile ne de siyasi partilerle bu sürecin işletilmesine yönelik ne bir ilişki ne de bir ortaklık süreci vardır. Bu zaten mümkün değil. Bu zaten İBB’nin işe alım prosedürleri bellidir.”
“Terör örgütleriyle iltisaklı ya da sahada görevli insanlar var ise onları tespit edecek kişi ben değilim. Soruyu yanlış kişiye sordunuz. Bir başka platformda aynı soruyu sayın Bakan’a sormanızı sizi tavsiye ederim.”
(Beştepedeki toplantıda bakan var mı?) “Bu toplantı ile ilgili detaylar var. Ama konumum gereği aktrarılan bu bilgiler üzerinden yorum yapmam doğru olmaz. Ama bakan olduğu bilgisi bize ulaştırıldı. Bize izleyenlere sorsak aklınıza hangi bakan gelir?”
“Bazıları İBB Başkanı niçin Cumhurbaşkanı’na ithafen konuştu diye ses çıkarabilir. Tabii ki diyeceğim, ben kendilerinin 25 yıl önce oturduğu belediyenin makamında oturuyorum. Kendisine yapılan hukuksuzlukla görevden alındığı sürecin misli misli fazlasını yaşıyorum. Kendisine görevdeyken yapıldığını iddia ettikleri engellemenin bin mislini yaşatıyorlar bana. Ben bunları ifade etmek zorundayım.”
“Aynı zamanda 40 haneli köyde doğmuş, cumhuriyetin okullarında okumuş, dünyanın en önemli kentlerinden birine belediye başkanı olmuş kişiye siz terör soruşturması açarsanız ben kıyameti koparırım.”
“Soylu’nun iş tutuşuyla ilgili, MOBESE kamerasından, daha önce açtığı soruşturmalara, ifade biçiminden, diline, seçimlerde evet 700 terörist tespit ettik deyip açıklama yapıp yargılamadan sonra 0 ceza ala kişinin olduğu bir sürece baktığımızda muhatabımızla ilgili söylenecek sözlerin çok azını söylediğimizi anlayabilirsiniz. Kendisini şikayet edeceğim tek merci sayın Cumhurbaşkanı’dır. Ben de onu yapıyorum.
“Ekrem İmamoğlu hedeftir. Ekrem İmamoğlu onların iktidar anlayışlarının, rant kaynaklarının merkezini söküp almıştır.”
“Gökkubeyi yıkmak bazen ikinci turda 800 bin fark atmaktır. Bazen 10 milyonlarca fark atmaktır.”
“Bu sadece Ekremimamoğlu ya da CHP ya da Altılı Masa için değil halkımız için bir haysiyet mücadelesidir.”
“DEVA Partisinin il başkanı aramızda. (Yeneroğlu yurt dışında olduğu için aramızda değil)
NE OLMUŞTU?
İçişleri Bakanlığı, İBB ve bağlı şirketlere yönelik “terör soruşturması” sonucunda, güvenlik soruşturması yapılmadan personel alımı ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu açıklamıştı.
Bakanlık yaptığı açıklamada "İBB'ye bağlı kuruluşlar ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden 455'inin PKK/KCK, 80'inin DHKP-C, 20'sinin MLKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer örgütlerle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler olduğunu" ifadelerini kullanmıştı.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği tarafından İBB ile bağlı kuruluş ve iştiraklerinde işe alınan personelin işe girişine yönelik hazırlanan tevdi raporu, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın memur ve özel soruşturma bürosuna teslim edilmişti. (HABER MERKEZİ)
Kulis: İBB'yi teftiş eden heyetin başkanı rahatsız oldu, görevden ayrıldı
İçişleri Bakanlığı'ndan 'İBB'ye terör soruşturması' açıklaması