Kemal Can: Millet İttifakı bir restorasyon dönemi kurguluyor
Gazeteci Kemal Can, 14 Mayıs sürecinde aday listelerinden çok kampanyanın genel havasının daha etkili olacağını söyledi. Can, Millet İttifakı’nın listeleri için, “Bir restorasyon dönemi kurgulamak üzerine yaptığı çalışmanın devam ettiğini görüyoruz” dedi.

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
ANKARA - 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçime günler kaldı. Parti ve ittifaklar milletvekili listelerini 9 Nisan’da Yüksek Seçim Kurulu’na teslim etti ve kamuoyuna açıkladı. O günden beri listeler tartışılıyor.
Milletvekili listeleri ittifakların stratejileri ile ilgili ne söylüyor? Aday listelerinin seçimler için önemi nedir? Listelerin partilere ne getirir, partilerden ne götürür? Bu soruların cevaplarını deneyimli gazeteci ve yazar Kemal Can ile konuştuk.
‘AKP YAKALAYAMADIĞI ESKİ HAVAYI ÜRETMEK İSTİYOR’
AKP’nin listelerinde değişim gibi pazarlanabilecek durumlar olduğunu ama bunu yapısal bir değişim ya da yeni bir perspektif olarak görmediğini vurgulayan Kemal Can, AKP’nin yıpranmış isimleri temizleyip, ‘yenileniyoruz’ imajı yaratıp teşkilatlarda yakalayamadığı eski havayı, dinamizmi yeniden üretmek istediğini söyledi. Can, AKP’nin listesiyle ilgili, “Ciddi bir değişim olarak yorumlamak bana isabetli gelmiyor” dedi.
‘MHP’NİN AYRI LİSTESİ KENDİ TABANINI TOPARLAMAYA YÖNELİK’
MHP’nin ayrı listeyle seçimlere girmesini değerlendiren Can’a göre, bu tercihte asıl belirleyici olan partilerin tabanlarının birbirlerine dönük alerjilerinden en az etkilenerek, en yüksek oranda sandığa gitmelerini istemesi.
MHP’de de tıpkı İYİP’in ve TİP’in kendi listesiyle girmesinin gerekçelerinin bir benzeri durumun olduğunu dile getiren Can, şunları söyledi:
“İki parti de tek liste olarak girerlerse seçmenlerinin bir kısmının sandığa gitmeyeceğini düşünüyorlardı. Benzer bir durum Cumhur İttifakı’nda da var. AKP listelerinde seçime girilseydi teşkilatlardan çok büyük reaksiyon gelmeyebilirdi ancak tabandaki seçmende bir düşüş yaşanabilirdi. Özellikle MHP yerel seçimde de ittifak halinde girdiği, iki seçimdir cumhurbaşkanı adayı göstermediği için kendi seçmenini güçlü biçimde toparlama ihtiyacı duydu.”
Can’ın dikkat çektiği bir diğer nokta da MHP’nin, İYİP’in kısmi bir gerileme yaşandığını düşünmesi ve İYİP’ten kopan ya da MHP’den oraya gitmiş seçmeni tekrar kazanmaya çalışması:
“MHP kendi logosuyla girdiğinde bunu daha kolay yapabileceğini düşündü. Elbette milletvekili sayısı olarak düşüş yaşayacaklar ama asıl noktanın burası olduğunu düşünüyorum. Milletvekili düşüşü karşısında oy maksimizasyonunu tercih ettiler.”
‘İKTİDAR PAYLAŞIMININ SORUNSUZ GERÇEKLEŞMESİ PLANLANMIŞ’
Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı için söylediği tercihin tersini yaptığını dile getiren Can, daha çok oy toplama önceliğinin olduğunu ancak milletvekili sayısı maksimizasyonu meselesini daha ayrıntılı çalıştıklarını söyledi. Millet İttifakı’nın tabanda birbirini destekleyecek ya da yan yana durduklarında artan bir pozitif etki yaratacak adaylar koymak yerine illerde en çok milletvekilini çıkartmaya dönük liste hazırladığını ifade eden Can’a göre, altılı masa daha sonrasında iktidar paylaşımının sorunsuz gerçekleşmesini öne alarak planlama yapmış gibi görünüyor:
"Sadece vekil olanlar değil aynı zamanda vekil olması beklenen ancak kabinede olması öngörülen isimleri değerlendirdiğimizde Millet İttifakı’nın bir restorasyon, geçiş dönemi kurgulamak üzerine yaptığı çalışmanın devam ettiğini görüyoruz. Orada genel karakterini büyük ölçüde böyle bir geçiş döneminde iktidar çatısını çok sorun çıkmayacak biçimde tamamlamaya kurgulanmış.”
Listede aktörlerin tabandaki etkileri ya da seçmendeki karşılığı meselesinin eksik kalmış gibi göründüğünü dile getiren Can, bununla birlikte, seçimin öneminden dolayı aday listelerinin seçmenin ilk bakacağı yer olmayacağını söyledi:
“Asıl olarak seçmen kazanabilirliği ve kazanan tarafın genel politik iddialarına bakacak. Buna göre karar verecek. Adayların üzerinden fikir yürütme çok marjinal etki yapacak. Muhtemelen bir hafta sonra aday listelerinin çok da önemi kalmayacak diye düşünüyorum. Kampanyanın genel havası daha etkili olacak."
‘TİP’İN İDDİASI VAR AMA ÇOĞU VARSAYIMSAL’
Yeşil Sol Parti ve TİP’in listelerini değerlendiren Can, TİP’in “çok iyi çalıştıkları ve minimum zararla bir formülasyon ürettikleri” iddiası olduğunu ancak iddialarının çoğunun varsayımsal olduğunu belirtti. Tek listede seçime girmenin en azından milletvekili sayısı açısından çok önemli bir fırsat sunduğunu ancak yapılan tercihin bir deneyimle sınanacağını vurgulayan Can, “Tartışmanın çok büyümemiş olması, çok içlerine sinmese dahi kırıp dökmeden şimdilik yatıştırılması pozitif bir şey diyebiliriz. TİP’in şöyle bir tercihi var. Daha önce mecliste temsil edilmeyen türden işçi, emekçi, çeşitli toplumsal kesimlerden ve temsil kabiliyeti zayıf olan grubu meclisi taşımaya ve aday göstermeyi tercih ettiler. Buna ek olarak pek çok popüler isimleri de listelere yerleştirdiler. Bunun sol, sosyalist ya da Yeşil Sol’a oy vermeyecek yeni bir seçmeni ne kadar cezbedeceğini seçimlerde göreceğiz. Böyle bir iddiaları var ama bunu henüz bir araştırmalarda görmüş değiliz. Ama önümüzde daha bir süreç var, belki biraz daha yükselebilir. Ortaya koydukları iddia ile çelişik bir durum gözükmüyor” dedi.
‘YEŞİL SOL PARTİ ŞAŞIRTICI GELMEYEN BİR LİSTE ÇIKARDI’
Listelerin teslimi sürecinde adayları merakla beklenen partilerden biri Yeşil Sol Parti’ydi. Can’a göre Yeşil Sol Parti’nin listelerinde çok büyük sürprizler yok, hatta geçen senelerdeki durumun benzeri bir liste oluşturulmuş. Can Yeşil Sol Parti’deki durumu şöyle aktarıyor: “Sonuç olarak HDP seçmeninin senelerdir tanıdığı, bildiği türden, onlara çok şaşırtıcı gelmeyen bir liste çıkardıklarını söyleyebiliriz. Listeler dolayısıyla ekstra motivasyon yaratacak özel durum görmüyorum ama motivasyonu kıracak hatalar olduğunu da söylemek için fazla iddialı olmak gerekiyor.