Kemal Kılıçdaroğlu milletvekili sıfatıyla TBMM'de son kez konuştu: Bir donem sona ermekte

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de yapılan 23 Nisan oturumunda konuştu. Kılıçdaroğlu, "418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Bir dönemin sona ermekte olduğunu görüyoruz ve biliyoruz" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu milletvekili sıfatıyla TBMM'de son kez konuştu: Bir donem sona ermekte

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Gündemli Toplantısı’nda konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, burada milletvekili sıfatıyla son kez Genel Kurul'a seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Bu kürsüden vekil sıfatıyla son sözüm şudur; milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracak!" dedi.

"TBMM, tek adam rejiminin gölgesi altındadır" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasında "418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin son bulacağı bir dönemin sonuna yaklaşıyoruz. Terör örgütlerinin ve yeraltı suç örgütlerinin kökünün kazınacağı bir dönemin sonuna yaklaşıyoruz." ifadelerine yer verdi.

'TBMM, 103 YIL ÖNCE EN YÜCE MAKAM OLARAK ÇALIŞMALARA BAŞLADI'

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sevgili yurttaşlarımın ve bilhassa sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. TBMM'nin açılışının 103. yıldönümünde bu aziz bayramın sadece Türk çocuklarına değil başta tüm mazlum milletlerin çocukları olmak üzere dünyanın tüm çocuklarına mutluluk, barış ve sağlık getirmesini diliyorum.

Sizleri TBMM'nin çalışmalarına başladığı 23 Nisan 1920'den bir gün öncesine götürmek istiyorum. Bir gün önce yani 22 Nisan 1920'de Mustafa Kemal 'Dakika geciktirilmeyecektir' uyarısıyla bir bildiri yayımlar. Telgraf aracılığıyla muhattaplarına ulaştırılan bildiride şu satırlar yer almaktadır: Allah'ın izniyle nisanın 23 cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun başvuracağı en yüce makam adı geçen Meclis olacaktır. Bilgilerinize sunulur. Heyeti temsil adına Mustafa Kemal.' Mustafa Kemal'in gönderdiği telgrafta da göreceğiniz üzere TBMM 103 yıl önce askeri ve sivil makamların ve çok daha önemlisi tüm milletinin başvuracağı en yüce makam olarak çalışmalara başlamıştır.

'ÖNEMLİ VASIFLARA SAHİP MECLİS’İN MENSUBU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM'

Mustafa Kemal ve arkadaşları çok iyi biliyorlardı ki hâkimiyetini kayıtsız, şartsız eline almış bir milletin iradesi karşısında hiçbir güç ve düşman duramazdı.

Bu iradeyi temsil edecek makam da elbette TBMM idi. Atatürk ve arkadaşları bu inançlarında yanılmadılar. Bizi Kurtuluş Savaşı zaferlerine ulaştıran, çatısı altında bulunduğumuz bu Meclis’tir. Bu haliyle TBMM milli mücadelemizin ana karargâhıdır. Ana karargâh olduğu için Gazi Meclis’tir. Gazi Meclis açıldığı gün itibariyle üstlendiği yasama ve yürütme sorumluluğun bir sonucu olarak yeni bir devletin temellerini de atmıştır.

Bu haliyle devlet kuran Meclis’tir. Bu devletin adı da ilelebet payidar kalacak olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Yani TBMM, kurulmuş bir devletin meclisi değil bizzat kendi iradesiyle kurucusu olduğu bir devletin meclisidir.

'TBMM, GELECEĞİMİZE DUYDUĞUMUZ GÜVENİN ÇATISI OLMAKTAN UZAKLAŞMIŞ BULUNUYOR'

Hem Gazi Meclis unvanı taşıması hem de devlet kurucu vasfı nedeniyle TBMM dünya siyasi, askeri, demokrasi tarihinde seçkin bir yere sahiptir. Böylesine önemli vasıflara sahip Meclis’in mensubu olmaktan gurur duyuyorum, gurur duyunuz.

Öte yandan taşıdığım milletvekili unvanıyla bu kürsüden sizlere ve bu özel oturum vesilesiyle sevgili yurttaşlarıma son kez hitap etmenin bahtiyarlığı içinde olduğumu vurgulamak isterim. Önümüzdeki seçimlerle birlikte bu sıralardaki yerlerini alacak olan TBMM’nin yeni üyelerine de şimdiden başarılar diliyorum.

Hiç şüphe duymuyorum ki milletimiz yeni üyelerine ülkemizi güçlendirilmiş parlamenter sisteme ulaştıracak iradeyi teslim edecektir. TBMM tüm dertlerimizin, ülkemizin tüm temel sorunlarının çözüm merkezi olmak zorundadır. TBMM, milletçe geçmişimize duyduğumuz saygının, geleceğimize duyduğumuz güvenin çatısı olmaktan uzaklaşmış bulunmaktadır.

'TBMM TEK ADAM REJİMİNİN GÖLGESİ ALTINDA'

TBMM, tarihsel birikimine tezat oluşturacak şekilde tek adam rejiminin gölgesi altındadır. Gazi Meclisimizin yasama gücü tek adam rejiminin tahakkümüne teslim edilmiştir. Bu çerçevede, yargı bağımsızlığı, fikir ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve diğer tüm özgürlüklerle bilimsel, laik eğitim yerle yeksan edilmiştir. Kamu istihdamında liyakatın ortadan kaldırılması, kamu yönetiminde kayırmacılık ve yandaşlık hâkim kılınmıştır. Kamu harcamalarında yolsuzluk yegane yöntem olarak benimsenmiş durumdadır.

Gençler, kadınlar, çiftçiler, işçiler, iş insanları, bilim insanları umutsuzluk sarmalı içerisine sürüklenmiştir. İnatla sürdürülen yanlış dış politikanın sonucu olarak ülkemiz bölgesinde yalnızlaşmış, milyonlarca göçmene, sığınmacıya, mülteciye karşı sınırlarımız korunamamıştır.

'VATANDAŞIN GEÇİM GÜCÜ NEREDEYSE SIFIRLANMIŞTIR'

Ve nihayetinde hayat pahalılığı bir kanser gibi tüm yaşamı sarmış, vatandaşlarımızın geçim gücü neredeyse sıfırlanmıştır. Ancak yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, umutsuz olmak için hiçbir neden yoktur. Çünkü bizler uçurum kenarındaki yıkık bir ülkeden modern bir cumhuriyet yaratan Mustafa Kemal’in çocuklarıyız.

'BİR DÖNEMİN SONA ERMEKTE OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Milletimizin çelikten iradesi tek bir adamın iki dudağına, kişisel ikbal ve beklentilerine, liyakatsiz kadrolarına teslim edilmiş görünse de bir dönemin sona ermekte olduğunu görüyoruz ve biliyoruz. Dolayısıyla saygıdeğer vatandaşlarımı, geçmişin ve bugünün olumsuzluklarından konuşmaya değil gelecek güzel günlerin, gelecek baharın hayalini kurmaya davet ediyorum.

14 Mayıs seçimlerine yaklaştığımız bu günlerde milletimizin, ülkemizin dört bir yanını cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracak heyecanı sarmış durumda. Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği, yurt dışına gitmiş gençlerimizin güle oynaya geri döneceği, gitmeyi düşünenlerin bu düşüncelerinden vazgeçeceği güzel bir geleceğin arifesindeyiz.

Meclisimizin açılışının 103. yılında cumhuriyetimizi kalıcı bir biçimde demokrasiyle taçlandıracağız. Demokrasiyle taçlandırılmış demokrasimiz sadece mazlum milletlere değil, tüm dünya demokrasilerine örnek olacak.

Otoriter rejimlerin sandık yoluyla yenilebileceğini, ülkelerin ve bölgelerin tüm problemlerinin çözüm yolunun birlikte olabilmekten geçtiğini tüm dünya görmüş olacak.

Kimseyi ötekileştirmemenin, kimseye kin tutmamanın insan haklarının en temel ilkelerinden olduğunu ve başarıya da ancak bu temel ilkelerin yol göstericiliğinde ulaşılabileceğini tüm dünya deneyimlemiş olacak.

'418 MİLYAR DOLARIN HESABININ SORULACAĞI BİR DÖNEME YAKLAŞIYORUZ'

418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin son bulacağı bir dönemin sonuna yaklaşıyoruz. Terör örgütlerinin ve yeraltı suç örgütlerinin kökünün kazınacağı bir dönemin sonuna yaklaşıyoruz. Yoksulluğun ve yolsuzluğun sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Beytülmale el uzatılamayacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Cumhurbaşkanı’nın dahi özgürce eleştirilebileceği bir döneme yaklaşıyoruz. Tüm kararların istişareyle, ortak akılla alınacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Çankaya Köşkü’nün tüm Türkiye’nin evi olacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Barış Akademisyenleri’nin kürsülerine döneceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmenin atanacağı, köy okullarının yeniden açılacağı bir döneme yaklaşıyoruz.

EMEKLİLERE 15 BİN LİRA HATIRLATMASI

Üstenci bir anlayışla bakan, vatandaşını küçümseyen, sadece kendi zenginliğini düşünen yönetim anlayışının sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Liyakatin hâkim olacağı, Kızılay’ın kan ve çadır satmayacağı, AFAD’ın enkaz altında kalan vatandaşını ölüme mahkûm etmeyeceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Beşli çetelerin saltanatının sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Tank Palet fabrikasının geri alınacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Başta Gülhane Askeri Tıp Akademisi olmak üzere tüm “askeri hastanelerin” açılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz.

Kurban Bayramında emeklilerimizin banka hesabına 15 bin Türk lirası tutarındaki bayram ikramiyesinin yatırılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Deprem konutlarının ve dükkânlarının hak sahiplerine ücretsiz verileceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Başta ekonomik sorunlar olmak üzere ülkemizin tüm sorunlarını birlikte çözeceğimiz; ülkemize bolluk ve bereket getirecek bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Merkez Bankası'ndaki bu millete ait olan 128 milyar doların kimlere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkartılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Milyarlarca dolar temiz paranın istihdam ve kalkınma için ülkemize gelmesini sağlayacak, ahlaklı ve vicdanlı bir yönetimin iktidara geleceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz…

'EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETE AİT OLACAK'

Özetle dünyaya örnek olacak yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bu dönemi siyaset bilimciler Türkiye Cumhuriyeti’nin çağı olarak nitelendirecek. Bugün için bir kişiye ait olan egemenlik son bulacak; yüz yıl önce olduğu gibi egemenlik yeniden kayıtsız şartsız millete ait olacak. 14 Mayıs itibariyle Türkiye, yaşama sevincini geri alacak. Türkiye, baharına kavuşacak. Türkiye’ye bahar geldiğinde göreceksiniz tüm dünyaya bahar gelecek… Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına; depremde yaşamını kaybetmiş tüm vatandaşlarımıza ve terör örgütleriyle mücadelede şehit düşmüş güvenlik görevlilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.

Tüm çocuklarımızın Atatürk’ün kendilerine armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ve vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Ülkemizin ve dünyanın tüm çocuklarına mutlu bir gelecek için çalışacağımızın sözünü veriyorum… Aziz Milletim, bahara, gerçek baharı getirecek sandığa doğru ilerliyoruz. Bu kürsüden 'milletvekili' sıfatıyla son sözüm şudur: 'Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtacaktır.' (HABER MERKEZİ)