Kılıçdaroğlu: CHP'de değişime değil yenilenmeye ihtiyaç var

Kılıçdaroğlu: CHP'de değişime değil yenilenmeye ihtiyaç var
Partisinin ideolojisinin belli olduğunu söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘CHP'de değişime değil yenilenmeye ihtiyaç var’ dedi. Yerel seçimlerde işbirliğine ilişkili konuşan Kılıçdaroğlu, ‘Gündeme gelebilir, gelmeyebilir' vurgusu yaptı.

Artı Gerçek - Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimi ardından CHP’de başlayan değişim tartışmaları devam ederken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tartışmalara yönelik ve yerel seçimlere hakkında konuştu.

CHP’de yenilenmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yapılanları eleştirin tamam ama büyük bölümünü eleştiri olarak kabul etmek de doğru değil. Bunlar eleştiri değil, ön yargıyla kaleme alınan yazılar veya söylemler” dedi.

Yerel seçimlerde çok iyi sonuçlar elde edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Diğer siyasi partilerle işbirliği merak ediliyor. İlerleyen zaman içerisinde işbirliği de gündeme gelebilir, gelmeyebilir. İşbirliği olursa bu Türkiye genelinde her yerde değil” ifadelerini kullandı.

‘İDEOLOJİMİZ BELLİ. SOSYAL DEMOKRAT PARTİYİZ’

Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“CHP'de değişime değil yenilenmeye ihtiyaç var. Yani bizim partimizin ideolojisi belli. Sosyal demokrat partiyiz. Gazi Mustafa Kemal'in ortaya koyduğu bir çizgi, hedef var. Bunun nesini değiştireceksiniz? Bu hedefimiz değişmez. Sosyal demokrat bir partiyiz, 6 okumuz var.

Bizim yenilenmeye ihtiyacımız var. Nedir yenilenme? Örneğin parti tüzüğünün değişmesi lazım. Bunun için de zaten çalışıyoruz. Örgütlerin beklentisi nedir, ne değildir onları alıyoruz. Gerçekten örgütünde çok mutlu olacağı güzel değişiklikler yapacağız ve hayata geçireceğiz.

‘ÇOK İYİ SONUÇLAR ELDE EDECEĞİZ’

Yerel seçimlerde çok iyi bir performans yakalayacağımıza inanıyorum. Pek çok çalışmayı belli bir noktaya getirdik. Aday belirlemelerimiz de iyi olacak. Çok iyi sonuçlar elde edeceğiz. Aday belirlemede şöyle bir yöntemimiz olacak: Tek bir gözlemle aday belirlenmeyecek. Anketler yapılacak, saha araştırması yapılacak. Bizim denetmenler gidecekler alana bakacaklar. “Kiminle kazanırız, kiminle kazanmayız” diye özel çalışmalar yapılacak. Adaylar belirlenecek.

‘İŞBİRLİĞİ DE GÜNDEME GELEBİLİR, GELMEYEBİLİR’

Diğer siyasi partilerle işbirliği merak ediliyor. Yerel yönetimlerde işbirliğini büyük ölçüde halk kendisi yapıyor. Bir belediye başkanı adayını beğeniyorsa, onun parti kimliğinden çok kişiliğine bakıyor, kendi beldesine hizmet verebilecek kişilikteyse rahatlıkla gidip oy verebiliyor. Tabii diğer partilerle nasıl işbirliği olacağı konusunda şu aşamada yorum yapmak doğru değil. Ama ilerleyen zaman içerisinde işbirliği de gündeme gelebilir, gelmeyebilir. İşbirliği olursa bu Türkiye genelinde her yerde değil. Belli alanlarda yerlerde olabilir.

‘BİZ ELEŞTİRİYE DE ELEŞTİRİLENE DE SAYGI DUYARIZ’

“Kılıçdaroğlu “Siyaseti nereye kadar götüreceksiniz” sorusuna “Buna cevap vermek istemem” dedi. Kılıçdaroğlu seçimlerin ardından hem kendisine hem de partisine yönelik eleştiriler için “Ön yargıyla yaklaştığınız zaman eleştiri, eleştiri olmaktan çıkıyor” yorumunu yaptı. “Her eleştiriye saygı duyarım. Ama eleştiri de içi dolu, kendine göre haklı eleştiri olmalı” diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Ben demiyorum ki “Bizim hiçbir hatamız, kusurumuz yoktur.” Böyle bir şey söylemedim. Eksiğimiz de yanlışımız da olabilir. Ama eleştirinin de sizi doğru yöne yöneltecek çerçevede olması lazım. O zaman biz eleştiriye de eleştirilene de saygı duyarız. Eleştiri tamamen hakaret boyutuna, daha doğrusu hakaret içeren bir yazıya ya da bir söyleme dönüşüyorsa bu eleştiri olmaktan çıkıyor. Ön yargı oluyor. Oysa bir gazetecinin görevi ön yargılarından arınıp siyasetçiyi sağlıklı, tutarlı bir eleştiri çerçevesinde değerlendirmektir. Yani illa övgü olacak diye bir şey zaten beklemiyoruz. Bir politikacının övgüden çok, sağlıklı eleştiriye ihtiyacı var. Biz de eksiğimiz, hatamız, yanlışımız nerede onu düzeltmeye çalışırız.

‘BUNLAR ELEŞTİRİ DEĞİL, ÖN YARGIYLA KALEME ALINAN YAZILAR VEYA SÖYLEMLER’

Yapılanları eleştirin tamam ama büyük bölümünü eleştiri olarak kabul etmek de doğru değil. Bunlar eleştiri değil, ön yargıyla kaleme alınan yazılar veya söylemler. Eleştiri farklı bir şey. Eleştirilerin büyük bir kısmı genelde haksız. Bunu partimizin genel merkezi de, partimizin örgütleri de gayet iyi biliyor. Bizim eksiğimizi söyleyebilirler. Eksiğimizi dillendirseler, ‘Şurada şunu yapmadınız, şurada eksiğiniz var niye bunu yapmadınız' deseler çok memnun olurum. Haksız eleştirileri okuyunca, dinleyince gerçekten üzülüyorum.(Kaynak)

Öne Çıkanlar