Kobanê Davası devam ediyor: 'IŞİD, Türkiye’nin gizli amaçları için kullanılan bir örgüt'
Artı Gerçek - Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu olmak üzere 108 siyasetçinin 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı Kobanê Davası’nın 44’üncü duruşması ikinci oturumuyla Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.
Duruşmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Ankara il yöneticileri, HEDEP Hukuk Komisyonu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların yanı sıra tutuklu yakını aileler ve izleyiciler katıldı.
'SAVUNMAMI DENİZ POYRAZ’A ATFEDİYORUM'
Kimlik tespitiyle başlayan duruşma, tutuklu siyasetçi Pervin Oduncu’nun savunmasıyla devam etti. Savunmasına, “Ben bu halka borçlu öleceğimi biliyorum” diyerek başlayan Oduncu, savunmasını İzmir HDP il binasında katledilen Deniz Poyraz’a atfetti. Mahkemenin kendisi için 'anlamsızlaştığını' ifade eden Oduncu, “Cezalarınız cebinizde gelmişsiniz. Davanın ilk gününden bu yana bunu hissettirdiniz. ‘İhsas-ı reyx’i burada öğrendim. Anayasa 90’ıncı maddenin nasıl ihlal edildiğini de burada öğrendim. Ben bu kürsüde hukuka inanmaya çalışıyorum. Duruşma boyunca bizlere dönük heyetinizin yaklaşımı bu umudumun kırılmasına yol açtı” dedi.
'ADİL YARGILANMA HAKKIMIZI İHLAL ETTİNİZ'
Savunması ile tarihe not düşmek istediğini söyleyen Oduncu, "Olur da bu ülkeye bir gün barış gelirse; halimizi bir de bizden dinlesinler diye bu savunmayı yapacağım" dedi. Tutuklanması için herhangi bir gerekçenin olmadığını ifade eden Oduncu, "Bana ve arkadaşlarıma uyguladığınız hukuksuzluklar bununla sınırlı kalmadı. Hakkımda tek bir ifade vermemiş birleşen dosya tanıklarına hakkımızda ifade verdirttiniz. Önce tutuklayıp sonra suçumu kurguluyorsunuz. Siz bizim adil yargılanma ve savunma hakkımızı ihlal ettiniz, yalan beyanları tutukluluk gerekçesi yapmaya devam ettiniz" diye konuştu.
LİMON KULLANMANIN CEZASI 11 GÜN HÜCRE
Tutukluluk süresi boyunca maddi ve manevi kayıp yaşadıklarını aktaran Oduncu, insanlık dışı koşullarda yaşadığını belirterek, “Düşmanım da olsa hiç kimse bu koşulları hak etmez. Kullandığımız limon bile 11 günlük hücre cezası ile karşımıza çıktı. Cezaevleri korkunç baskılar altında ve insanlar şu anda tecridin kırılması için açlık grevindeler” dedi.
'IŞİD'LİLER MİLİTAN, SİYASETÇİLER TERÖRİST'
Davanın amacına dair değerlendirmelerde bulunan Oduncu, Türkiye’deki IŞİD örgütlenmelerinin Türkiye’de nelere yol açtığına değindi. "Bize bir tweet yüzünden cezalar verilirken, yüzlerce binlerce insanın katili IŞİD'lilerin ellerini kollarını sallayarak gezmesini yüce adaletin hukukuna, takdirine bırakıyorum" diyen Oduncu, iddianamede IŞİD'lilerden 'militan' tutuklu siyasetçilerden ise 'terör örgütü üyesi' olarak bahsedilmesine tepki gösterdi.
'TÜRKİYE’NİN EL ALTINDA KULLANIYOR'
IŞİD'in Türkiye’de gerçekleştirdiği katliamları hatırlatan Oduncu, başta 10 Ekim Ankara Katliamı olmak üzere pek çok davanın firari sanığı olan İlhami Balı’nın cezasızlıkla ödüllendirildiğini hatırlattı. IŞİD’liler hakkında yürütülen davalara dair gazetelerde yayınlanan 'cezasızlık' haberlerini okuyan Oduncu, “IŞİD her zaman Türkiye’nin gizli ve örtük amaçları için el altından kullanılan bir örgüt oldu. Balı Türkiye yargısının yabancısı değil, 2012 yılındaki El-Kaide Davası’nın da sanığı. Sadece birkaç ay cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakılıyor. 10 Ekim sanıklarından Abdürrahim Boz ise İstanbul’da El-Kaide Davası’nda yargılanarak serbest bırakılan isimlerden biri” hatırlatması yaptı.
Duruşma 13.45’e kadar verilen aranın ardından devam edecek. (MA)
Kobanê Davası devam ediyor... Maçoğlu: Savcı tanık bulmak için bir gazeteye ilan vermediği kaldı
Kobanê Davası devam ediyor... Türkdoğan: Kürt sorununda çözümsüzlüğün bedeli 4 trilyon dolar
Kobanê Davası devam ediyor... Nazmi Gür: Bu iddianame AİHM’e gidecek ve Türkiye mahkum edilecek”
Kobanê Davası: ‘Sapkın’ ifadesini Diyanet’e iade ediyorum
Kobanê Davası yarın devam edecek: Gizli tanık ifadeleri çürütüldü
Kobanê Davası devam ediyor: 'Şüpheden sanık yararlanır ilkesine uyulmuyor'