• Katılımcıların, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci girişiminin başarısız olmasının sebeplerine verdikleri yanıtlarda, yüzde 20’si, “hükümetin sürece siyasi menfaat açısından yaklaşması” seçeneğini en önemli sebep olarak işaret etmiştir. Diğer sebepler ise sırasıyla; “yeterli siyasi iradenin olmaması” yüzde 15,5, “tarafların birbirine güvenmemesi” yüzde 15,3, “doğru diyalog kurulamaması” yüzde 14 ve “şiddet ve terör” yüzde 11,8 olarak ölçülmüştür.
• Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 45,7’si, “yeni bir çözüm süreci” ile ilgili beklenti içinde olduklarını belirtmiştir. Yeni bir çözüm sürecine gerek olmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 41,3 olup, fikrim yok diyen ve kararsız olanların oranı ise yüzde 13,1 olarak ölçülmüştür.
• Katılımcıların, Kürt meselesi ve medya ile ilgili algılarına bakıldığında, basının Kürt meselesine dair tutumunu “taraflı ve yönlendirilmiş” bulanların oranı yüzde 53,4 olarak ölçülmüştür. Buna karşılık, Kürt meselesi bağlamında basını “tarafsız ve objektif” bulanların oranı ise sadece yüzde 19,2’dir.
• Katılımcıların, “ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlara bakıldığında, yalnızca yüzde 16,2’sinin “yeterli” yanıtını verdiği, yüzde 70,9’unun ise “yetersiz” ve “CHP’nin herhangi bir politikası yok” yanıtlarını vermiştir.
• Katılımcılara, “Orta Doğu’daki karışıklıkların (savaşların) çözümünde Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Verilen yanıtlara bakıldığında, yüzde 39,8’inin “diyalog” yöntemini, yüzde 26,2’sinin ise “askeri güç kullanımı” yöntemini işaret ettiği görülmüştür. “Hiçbir rol almamalı” diyenlerin oranı ise yüzde 20,8 olarak ölçülmüştür.
• Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 39,1’inin Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt Bölgelerine yönelik politikalarını desteklemedikleri, yüzde 34,7’sinin ise destekledikleri görülmüştür. Cevap vermeyen ve fikrim yok diyenlerin oranı ise yüzde 14,5 olarak ölçülmüştür