Kürtlerin AKP’den uzaklaşma eğilimleri devam ediyor
Remzi Budancir
Artı Gerçek - 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri 14 Mayıs’ta yapıldı. İlk turda meclis çoğunluğunu sağlayan iktidar, 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci turunu da kazanarak iktidarını sürdürdü.
Muhalefet cephesinin kaybettiği seçim sonuçları ile ilgili tartışmalar devam ediyor. 2023 seçimlerinin en çok tartışılan konusu ise seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden giren HDP’nin aldığı oy oranı. HDP 2018 seçimlerinde yüzde 11.7’lik bir oy alırken, Yeşil Sol Parti ismi ile yarıştığı 2023 seçimlerinde yüzde 8,8’de kaldı. HDP’nin yaşadığı oy kaybı tartışmaları beraberinde getirdi.
'2023 SEÇİMLERİ VE KÜRTLER, YENİ EĞİLİMLER, YENİ İHTİMALLER'
Kürt meselesi ile ilgili çalışmalar yapan Prof. Dr. Mesut Yeğen, “2023 Seçimleri ve Kürtler, Yeni Eğilimler, Yeni İhtimaller” konulu rapor hazırladı. Ağustos ayında hazırlanan raporda, 2023 seçimleri, partilerin aldığı oy oranları, Kürt seçmeni eğilimi ve HDP’nin oy kaybına ilişkin tespitler yer aldı. 2023 seçimlerinde hangi partinin kazandığı, hangi partinin kaybettiği sorusunu dile getiren Yeğen, bu soruya verilebilecek yanıtları sıraladı: “AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinden birinde kazanırken, ya da en azından kaybetmezken, HDP her iki seçimde de kaybetti. Türkiye siyasi hayatının beş büyük siyasi partisinin dördü bir açıdan kaybedip, başka bir açıdan kazanırken HDP net biçimde kaybetti. AK Parti meclis seçimlerinde tarihindeki en düşük ikinci oyu alıp büyük bir kayıp yaşarken, içinde olduğu Cumhur İttifakı meclis seçimlerinde çoğunluğu elde etmekle kalmadı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde parti başkanını cumhurbaşkanı seçtirerek önemli bir başarı elde etti. Millet İttifakı’nın iki büyük partisi, CHP ve İYİ Parti ise destekledikleri cumhurbaşkanı adayının seçilememesiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarısız oldular. Ancak meclis seçimlerinde 2018 seçimlerine yakın sonuçlar elde ederek seçimlerin bu kısmında bir kayıp yaşamadılar. HDP ise desteklediği cumhurbaşkanı adayının seçilememesiyle kalmadı, 2018 meclis seçimlerinde aldığı oyların yaklaşık dörtte birini kaybetti.”
KÜRT SEÇMEN DAVRANIŞINDA YENİ EĞİLİMLER
Raporda HDP’nin yaşadığı kaybı “duble kayıp” olarak nitelendiren Yeğen, bu sonucun Kürt seçmenlerin siyasi davranışında yeni eğilimlere, yeni yönelimlere işaret ettiğine dikkat çekti. HDP’nin aldığı sonucun hem Türkiye siyasetinin, hem de Kürt meselesinin ve Kürt siyasetinin seyrinde kimi değişimlere yol açabileceğini belirten Yeğen, “HDP’nin 2023 seçimlerinde aldığı yenilgi, 2015 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye siyasetini, Kürt meselesini ve Kürt siyasetini kuşatmaya başlayan çerçeveyi dönüştürebilir. Bu sonuç Kürt seçmenlerin siyasi davranışında gerçekleşen bir değişikliğin sonucu olduğu gibi, bu değişikliğin devam edip büyüyebileceğini gösteren işaretler de taşıyor” dedi.
SEÇİMLERDEN ÖNCE YERLEŞİK EĞİLİMLER
Kürt seçmenin siyasi tercihlerinde neyin değiştiğini ve nelerin daha değişebileceğini anlayabilmek için öncelikle Kürtlerin siyasi davranışının 2023 seçim öncesine bakılması gerektiğini vurgulayan Yeğen, “Kürt seçmenler epey bir zamandır Türkiye seçmenlerinden kökten farklı tercihlerde bulunuyor. Kürt meselesini temsil eden partiyi (HDP) çok yüksek oranlarda desteklemek, 2002 seçimlerinden bu yana Türkiye’de açık ara birinci parti olan AK Parti’yi en azından 2011’den bu yana Kürt şehirlerinde ikinci parti yapmak, bu iki parti haricinde kalan ‘diğer partilere’ ilgi göstermemek bu farklı tercihlerden. Seçimlere Türkiye ortalamasının altında katılmak da diğer bir ayrışma hali. Kürt seçmenlerin 2023 öncesi siyasi davranışlarına dair bu kısa özet esas olarak şuna işaret ediyor: Kürtler, kökleri 1961 seçimlerine uzanmakla beraber, 1991 seçimlerinden beridir giderek güçlenen bir biçimde genel seçmen davranışından ayrışma eğilimi gösteriyor” dedi.
KÜRTLERİN PARTİ TERCİHİNDE ÜÇ EĞİLİM
Kürtlerin parti tercihleri itibarıyla ayrıştığını, parti tercihleri seviyesinde üç genel eğilimin öne çıktığını belirten Yeğen, “İlk olarak, Kürt seçmenler Kürt olmayan seçmenlerce neredeyse hiç teveccüh edilmeyen bir partiyi yoğun biçimde destekliyor. Kürtlere yaslanan ve Kürt meselesini öne çıkaran bir siyasi parti, bugün itibarıyla HDP (YSP), uzun zamandır Kürtlerin birinci partisi durumunda. İkinci olarak, Kürt partisine oy vermeyen Kürtlerin esas adresi uzun zamandır muhafazakâr-İslamcı hareketi temsil eden parti olarak AK Parti. 2002 sonrasındaki bütün seçimlerde Türkiye genelinde birinci olan AK Parti uzun zamandır Kürt şehirlerinde ancak ikinci olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye genelinde beşinci olan HDP-YSP’nin Kürt şehirlerinde ilk sırada yer aldığını hatırlatan Yeğen, “Keza, Türkiye genelinde açık farkla ilk sırada yer alan iktidar partisi, Kürt illerinde Kürt partisinin açık ara gerisinde ikinci parti. Son olarak, bu iki partinin haricinde kalan partiler Türkiye genelinde yüzde 55 civarında destek bulurken, Kürt illerindeki destekleri yüzde 25 civarında. Siyasi davranışın Türkiye genelinde ve Kürt şehirlerinde önemli düzeyde ayrıştığı diğer bir yüzey de katılım. Türkiye genelinde yüzde 86,8 olan seçime katılım oranı Kürt illerinde yaklaşık 9 puan daha az olmuş ve yüzde 77,9’da kalmış. Seçmen tercihlerinin Türkiye ve Kürt şehirlerindeki dağılımı meclis seçimlerinde olduğu kadar olmasa bile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de farklılık gösteriyor” dedi.
DEĞİŞEN TERCİHLER, YENİ EĞİLİMLER
2023 seçim sonuçları Kürt seçmenlerin siyasi davranışına hâkim bazı eğilimlerin zayıfladığını ve bir kısım yeni eğilimlerin ortaya çıktığını gösterdiğini vurgulayan Yeğen, şu tespitlerde bulundu:
-2018 seçimleriyle karşılaştırılarak değerlendirildiğinde, 2023 seçim sonuçları ilk olarak şunu gösteriyor: AK Parti ve HDP hem Türkiye genelinde hem de Kürt şehirlerinde ciddi oy kaybetmiş. AK Parti 2023’te hem Türkiye genelinde hem de Kürt şehirlerinde 2018’de aldığı oyların yüzde 20 kadarını, HDP ise Türkiye genelinde aldığı oyların yüzde 25, Kürt şehirlerindeyse yüzde 10 kadarını kaybetmiş. Bu sonuçlar Kürt seçmenlerin hem HDP’ye hem de AK Parti’ye verdiği desteğin geride kalan beş sene içerisinde azalmış olduğunu gösteriyor.
-2011’den bugüne yapılan son beş seçimde alınan sonuçlar AK Parti’nin Kürt seçmenlerin ikinci büyük partisi olmaya devam ettiğini gösteriyor, ancak küçülerek. 2023 seçimlerinde AK Parti’nin Kürt şehirlerinde yaşadığı oy kaybı bir eğilimin devamı olarak gerçekleşmiş, burası açık. Bu durum, Kürtlerin ikinci partisi olmaya devam etmekle beraber AK Parti’nin Kürt seçmenler nezdindeki çekiciliğinin azalmakta olduğunu gösteriyor.
-2023’e gelindiğinde AK Parti, 2011’de Kürt şehirlerinde almış olduğu her üç oydan birini kaybetmiş görünüyor. Özetle, 2007 seçimleriyle beraber ortaya çıkan AK Parti’nin Kürtlerin ve Kürt şehirlerinin birinci partisi olma hali artık çok gerilerde kalmış, dahası AK Parti 2015 Kasım seçimleri hariç, geride kalan beş seçimin her birinde bir öncekinden daha az oy almış durumda.
HDP KÜRT SEÇMENLERİN BİRİNCİ PARTİSİ OLMAYA DEVAM EDİYOR
-Kürt seçmenlerin HDP tercihlerinde de yeni bir eğilim söz konusu ve buradaki eğilim AK Parti’yle ilgili olanla benzer. Geride kalan beş seçimde alınan sonuçlar HDP’nin Kürt seçmenlerin birinci partisi olmaya devam ettiğini ancak Kürt seçmenlerden aldığı oyların tedricen ve fakat istikrarlı bir biçimde düştüğünü gösteriyor. Öte yandan, HDP’nin Türkiye genelinde ve Kürt şehirlerinde yaşadığı oy kayıpları arasında önemlice bir fark var görünüyor. HDP’nin Kürt şehirlerindeki oy kaybı nominal olarak daha büyük görünmekle beraber, oransal olarak Türkiye genelindeki kaybı daha büyük. Özetle, HDP’nin son seçimde yaşadığı oy kaybı bir eğilimin devamı. HDP Kürt seçmenlerin birinci partisi olmaya devam ediyor, ancak 2015 Haziran’ından sonraki her seçimde bir öncekinden daha az oy alıyor. En azından Kürt şehirlerinde.
-AK Parti ve HDP’nin Kürt oylarındaki düşüş eğiliminin arka yüzünde başta CHP olmak üzere diğer partilerin oylarının yükselişi var. Geride kalan beş seçim boyunca CHP oylarının Türkiye genelinde aşağı yukarı aynı oranlarda seyretmesine karşın Kürt şehirlerindeki bu oy artışı, henüz zayıf da olsa yeni bir eğilime işaret ediyor. Belli ki, Kürt şehirlerindeki bir kısım seçmen başta CHP olmak üzere ‘diğer partileri’ artık oy verilebilir partiler olarak görüyor.
KÜRTLERİN SEÇİMLERE KATILMAMA EĞİLİMİ KUVVETLENİYOR
-2023 seçim sonuçlarıyla 2011’den bugüne yapılan beş seçimin sonuçlarının karşılaştırılması iki şeyi birden gösteriyor. Öncelikle, 1990’lardan beri Kürt seçmen davranışına hâkim dört karakteristik 2023’te de mevcut. Kürtler 2023’te de açık ara en çok Kürt partisini destekliyor, iktidar partisine Türkiye ortalamasının epey altında oy veriyor, ‘diğer partilere’ az teveccüh gösteriyor ve seçime katılma hevesleri daha az. Karşılaştırmanın ikinci olarak gösterdiğiyse şu: Bu dört karakteristik özellik de değişiyor. İlk üç özellik zayıflama eğilimindeyken, son özellik kuvvetleniyor. Kürtlerin HDP’yi ve AK Parti’yi destekleme ve diğer partileri desteklememe eğilimleri zayıflarken, seçime katılmama eğilimleri kuvvetleniyor.
SONUÇLAR VE OLASILIKLAR
2023 seçim sonuçlarını karşılaştırmalı olarak değerlendiren Yeğen, raporunda sonuç ve olasılıkları şu şekilde sıraladı:
-Kürt seçmen davranışına 1990’lardan beri hâkim olan dört karakteristik de değişme eğilimi gösteriyor.
-İlk olarak, Kürtler halen açık ara en çok Kürt partisine oy veriyor ancak giderek daha az.
-İkincisi, Kürtlerin bir dönem birinci parti olarak destekledikleri AK Parti’den 2015’te başlayan uzaklaşma eğilimleri devam ediyor.
-Üçüncü olarak, ‘diğer partilerden’ CHP, Kürt şehirlerinde henüz zayıf olmakla beraber, oy verilebilir parti hüviyetine kavuşmuş. Son olarak, Kürt seçmenlerin seçimlere katılma oranlarında azalma eğilimi hızlanmış durumda.
DEVLET BASKISI VE KÜRTLERİN SEÇİMLERE ARTAN KAYITSIZLIĞI
HDP’nin oy kaybının esas sebebinin çözüm sürecinin 2015’te çökmesiyle beraber oluşan büyük kırılma olduğu tespitinde bulunan Yeğen, devlet baskısı, Kürtlerin seçimlere artan kayıtsızlığı, değişen seçmen profili, karizmatik lider yoksunluğu, HDP’nin baraja takılma riskinin ortadan kalkması, HDP’nin Kılıçdaroğlu’na verdiği desteğin CHP’ye desteğe evrilmesi, TİP’le ittifak, yanlış aday tercihleri ve HDP’nin Kürt siyasetinin esas aktörü kılınamamasını da oy kaybı nedenleri arasında saydı.
'ABD VE AB’YE YAKINLAŞMA GİRİŞİMİ ‘KÜRT MESELESİNE DÖNÜŞE’ BİR VESİLE KILINABİLİR'
Kürtlerin HDP’ye verdiği desteğin ve seçimlere ilgilerinin azalmasının Kürt meselesinin önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetine eski kuvvetiyle geri dönmesini zor kıldığını belirten Yeğen, ikinci olasılığın ise Kürt partisinin Türkiye siyasetinde oyun kurucu olma kapasitesinin daha da budanması olabileceğine işaret etti. Kürt meselesinin ve Kürt partisinin Türkiye siyasetindeki etkisinin ve değerinin azalmasının olası sonuçlarına değinen Yeğen, olasılıkları şu şekilde sıraladı: “Kürt meselesindeki cari güvenlikçi çizgiyi sürdürüp, derinleştirmenin mi yoksa bu çizgiden geri sarmanın mı önünü açar, burası meçhul. Gerek Türkiye devletinin yatkınlıklarını gerekse de AK Parti’nin son dönemde yaptıklarını hesaba katınca güvenlikçi çizginin sürdürülmesi ihtimalinin daha kuvvetli olduğunu söylemek mümkün. Öte yandan, seçim sonrasında oluşan kabinenin kompozisyonu, Soylu’nun yerine “temel referansım hukuk”11 diyen Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı yapılması ve kabinede çok sayıda Kürt bakana yer verilmesi gibi gelişmeler, iktidarın HDP’nin yenilgisini ve Kürtlerin artan kayıtsızlığını Kürt meselesi sahasına yeni bir biçimde girmek için bir fırsat olarak kullanabileceğine de işaret ediyor. İktisadi gerekçelerle de olsa ABD ve AB’ye yakınlaşma girişimleri de ‘Kürt meselesine dönüşe’ bir vesile kılınabilir.”