'Meclis'te 4 yılda 4 bin kez Kürdistan ifadesi geçti'

Meclis'te 'Kürdistan' dediği için cezalandırılan Baydemir: Dağkapı Meydanı'nda darağacı kursalar yine Kürdistan Kürdistan'dır. Biz sadece gerçeği dillendirdik.

'Meclis'te 4 yılda 4 bin kez Kürdistan ifadesi geçti'

HABER MERKEZİ - Meclis'te 'Kürdistan' dediği gerekçesiyle Genel Kurul'dan 2 gün çıkarma cezası alan HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Mezopotamya Ajansı'ndan Hayri Demir'e konuştu. Baydemir, "Kürdistan'a, Kürdistan demek büyük bir iş değildir. Bir gerçeği sadece dillendirmiş oluyorsunuz. Esas üzerinde durulması gereken Kürdistan denilince bu kadar milliyetçi ve ırkçı saldırıya maruz kalmaktır. Üzerinde durulması gereken, eleştirilmesi ve karşı durulması gereken budur" dedi.

Baydemir, "Kürdistan'ın adı, Kürdistan'dır. Ben Kürdistanlıyım. Kürt halkının bir evladıyım. TBMM'ye gelmemin en önemli nedeni Kürt sorunun barışçıl çözümüne siyaset etme yoluyla katkı sunmaktır. Bu Meclis'in Kürdistan'ı da kapsamasıdır. Eğer ret ve inkar politikası olacaksa ve parlamento değişmeyecekse Kürdün, Kürdistan'ın, Trakya'nın, Ege'nin, Akdeniz'in ortak çatısı olmayacak o halde şahsım adıma söylüyorum, benim ne işim var bu parlamentoda. Bir Kürt olarak bu kimliğimi reddediyorsa bu parlamento ve bu zihniyet benim ne işim var burada" diye konuştu.

Baydemir, 1920'den 1924'e kadar Meclis tutanaklarına 4 bin kez 'Kürdistan' ifadesinin geçtiğini belirterek, "Hiç yoksa Atatürk'ün 19 konuşmasında Kürdistan'a atıf vardır. En son 1936'lı yıllarda Atatürk, Kürdistan ifadesini kullanıyor. Ama 1924'ten sonra bir tabu haline dönüştürüldü. Yasaklandı ve katliamlar yapıldı. Ne oldu 1924'ten bu yana? Kürt ve Kürdistan sorunu çözüldü mü? Kürt halkı davasından vazgeçti mi ya da o hakikat ortadan kaldırıldı mı? Hayır. Dolayısıyla yasaklamayla, yoksa saymakla bunu ifadeni lince tabi tutmakla bu sorun çözülmüş olsaydı, Şeyh Sait efendinin kıyamında sonra bu sorun zaten dile getirilmezdi" dedi.

Kendisine verilen cezanın hakikatin üstünü örtmeyeceğini belirten Baydemir, "Değil beni Meclis'ten iki günlüğüne veya temelli atmak Dağkapı Meydanı'nda darağacı kursalar Şeyh Sait ve yoldaşlarına yaptıklarının aynısını bana yapsalar, yine Kürdistan Kürdistan'dır. (Elini kalbinin üstüne koyarak) Kürdistan aha buradadır. Sadece burada değil, 40 milyon Kürdün zihnindedir, yüreğindedir ve çabasındadır. Asla bu davadan da vazgeçmeyeceğiz. Ama bir kez daha söylüyoruz bizim rolümüz ve misyonumuz bu sorunu barışçıl yollarla çözmektir. Ortak paydalarda buluşarak çözmektir. Bütünün vazgeçilmez bir parçası olabilmesi için tanınması lazım. Ürkülmemesi lazım. Tam tersine eşitlik, özgürlük, adalet ve bir arada yaşam perspektifiyle yaklaşılması gerekir."

'ERDOĞAN KÜRDİSTAN'IN SINIRLARINI ORTAYA KOYDU'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, başbakan olduğu 2013-2014 döneminde 'Kürdistan' ifadesini kullandığını hatırlatan Baydemir, "Dönemin başbakanı kendi Meclis grup toplantısında tam da parlamentonun çatısı altında benim ifade ettiğime paralel bir şekilde Kürdistan'dan bahsediyor. Hatta sınırlarını ortaya koyuyor. O gün doğruyu söylüyordu. Peki, bugün neden çark ediyorsunuz" diye sordu.

AKP İÇERİSİNDEKİ KÜRTLERE ÇAĞRI

Baydemir, yaşanan tartışmalar sonrası AKP içerisindeki Kürtlere de bir çağrıda bulundu. Baydemir, "Eğer halen zerre kadar bir değer yargınız kalmışsa artık o siyasi hareket içerisinde yerinizin kalmadığını görmeniz gerekiyor. Erdoğan ne diyordu; 'ırkçılığı ayaklarımın altında çiğnerim.' Şimdi ırkçılık AKP'yi ve Erdoğan'ı almış sabahtan akşama kadar ağzında çiğniyor. Meclis'te AKP'ni tutum ve tavrı ırkçılığın oyuncağı olduklarının göstergesidir. Irkçılar onları böyle parmağında oynatıyor. AKP artık eski AKP değildir. Bütün Kürt halkı, hangi siyasi partiye gönül vermişse olsun Kürtlerin ulusal ittifak dışında başka bir seçenekleri yoktur. Kürtlerin ulusal ittifakı Ortadoğu halklarına da barışı getirecektir. Artık Kürtlerin kendi kapılarına geri dönmesi gerekir. Bunun yegâne yolu da ulusal ittifaktan geçiyor" dedi.

İLGİLİ HABER: BAYDEMİR'E KÜRDİSTAN CEZASI

'TOTOLİTER REJİMİN İNŞASININ İSPATI'

Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu konuda esas temel eleştirimiz şuydu; devlet giderek bir parti devletine dönüştürülüyor. Ordu, polis teşkilatı, adliye teşkilatı bir partinin denetimde. Vali, kaymakam, belediye başkanı her şey bir parti ve o partinin liderinin iki dudağı arasındadır. Bunun adı, demokratik devlet olmaz. Bunun adı, parti devleti olur. Meclis'te çoğunluğu elinde bulunan AKP, aynı zamanda şu anda yasama organını da elinde bulunduruyor. Yasama organının kendisinde yani kürsü dokunulmazlığının olduğu bir ortam içerisinde milletvekilinin beyanından dolayı müeyideye maruz kalması demek, totaliter bir rejimin inşa edildiğinin ispatı demektir. Biz bu yasaklara boyun eğmeyeceğiz. Kimse kahramanlık peşinde değil, sadece halkının neferi olma derdimiz var bizim. Ben halkımın neferiyim, özgürlük talebim var. Bu talep halkımındır. Onurlu bir barış talebi var, bu talep benimdir."

Kürdistan Osman Baydemir TBMM