Meral Danış Beştaş: 1 Kasım’a giden süreçte bize darbe yapıldı

Meral Danış Beştaş, AKP ile görüşme iddialarına ilişkin "Bize darbe yapıldı 1 Kasım'a giderken. HSK seçimlerinde iktidarla muhalefet uzlaştı" dedi. Beştaş, İmamoğlu’nun “Kürtlerle arama giremez” sözlerine yönelik de “İmamoğlu Kürtler için ne yaptı?" dedi.

Meral Danış Beştaş: 1 Kasım’a giden süreçte bize darbe yapıldı

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) İstanbul adayı Meral Danış Beştaş, seçim öncesi her fırsatta, hem muhalefet hem de iktidara yakın isimlerin argümanı haline gelen ve DEM Parti'nin sıkça hedef gösterildiği 'AKP ile işbirliği' iddialarına ilişkin konuştu.

Beştaş, “İktidarla görüşmemiz dahi yok, hani bırakın ittifakı. Genel olarak siyasi hattımızda iktidar bizim mücadele ettiğimiz odaktır. Her seçimde ‘iktidar ile uzlaşıyorlar’ denir, sonra gider onlar uzlaşır, ama biz tartışılırız.

Hatırlarsanız 7 Haziran’dan 1 Kasım 2015’e giden istikşafi görüşmeler aylarca sürmüştü. CHP ile AKP arasında. Bize darbe yapıldı 1 Kasım’a giderken. HSK seçimlerinde iktidar ve muhalefet uzlaştı. Bu bize yönelik ayrımcı ötekileştirici bakış açısında yatıyor” ifadelerine yer verdi.

'İMAMOĞLU KÜRTLER İÇİN NE YAPTI?'

Beştaş, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Kürtlerle arama giremez” yönünde yaptığı açıklamayı da değerlendirdi.

Beştaş, “İmamoğlu Kürtler için ne yaptı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda (İSMEK) birkaç kurs, hâlâ tiyatrolar yasaklanıyor, hâlâ salonlar verilmiyor. Çok dilli belediyecilik bütün Kürt halkının talebi olduğu halde, hâlâ yok. Kürt’ün adı yok İstanbul’da. Bunları kendisine sormasını öneririm” ifadelerini kullandı.

'NEDENSE KÜRT SEÇMENİN ÇEKİŞTİRİLMESİ HALİ VAR'

DW Türkçe’ye konuşan Meral Danış Beştaş, İmamoğlu’nun açıklamalarının Kürt seçmene verilen bir mesaj olduğunu söyledi.

“İktidarın adayı Murat Kurum da gelip Kürtçe’yi çok iyi bildiğim halde anlayamadığım cümleler, ifadeler kullandı” diyen Beştaş, “Kurum da ‘Kürt seçmenle aramıza giremezsiniz’ diyor, aynı cümlelerle olmasa da. Nedense Kürt seçmenin çekiştirilmesi hali var. Kürt seçmen, özgür birer irade, birer birey kimsenin tapulu malı değil, bizim de değil” ifadelerini kullandı.

'KÜRT’ÜN ADI YOK İSTANBUL’DA'

Beştaş şunları söyledi:

“Diyarbakır’da kayyım atanırken İstanbul özgür değildir. Diyarbakır’daki irade gasp edilince İstanbul’daki Kürt’ün de iradesi gasp edilmiş oluyor. Seçmenimizin de ezici çoğunluğu Kürtler. Böyle bir cümle biz kurmuyoruz. Biz Kürtlerden oy istediğimiz gibi herkesten de oy istiyoruz. Herkesin en doğal hakkı. Polemik yapmak istemiyorum, ‘aramıza giremez, girer’ diye.

Ama İmamoğlu Kürtler için ne yaptı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda (İSMEK) birkaç kurs, hâlâ tiyatrolar yasaklanıyor, hâlâ salonlar verilmiyor. Çok dilli belediyecilik bütün Kürt halkının talebi olduğu halde, hâlâ yok. Kürt’ün adı yok İstanbul’da. Bunları kendisine sormasını öneririm.”

‘1 KASIM’A GİDİLİRKEN BİZE DARBE YAPILDI’

Beştaş, AKP ile işbirliği içinde oldukları iddialarını da yalanladı:

“İktidarla görüşmemiz dahi yok, hani bırakın ittifakı. Genel olarak siyasi hattımızda iktidar bizim mücadele ettiğimiz odaktır. Her seçimde ‘iktidar ile uzlaşıyorlar’ denir, sonra gider onlar uzlaşır, ama biz tartışılırız. Hatırlarsanız 7 Haziran’dan 1 Kasım 2015’e giden istikşafi görüşmeler aylarca sürmüştü.

CHP ile AKP arasında. Bize darbe yapıldı 1 Kasım’a giderken. HSK seçimlerinde iktidar ve muhalefet uzlaştı. Bu bize yönelik ayrımcı ötekileştirici bakış açısında yatıyor.”

‘MÜCADELE AYRI, MÜZAKERE AYRI’

Beştaş, 1 Nisan’dan sonra yeni bir çözüm süreci başlamasına ilişkin umudu olup olmadığına sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Şu anda buna dair hiçbir belirti yok. Çok net söylüyorum: Çözüm süreci ya da Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümü noktasında bizim 1 Nisan sonrası telaffuzumuz yok. Her zamanki baki görüşümüz bu. Dolmabahçe mutabakatına dair genel merkezimiz açıklama yayınladı, ‘Bugün yürürlükte olması gerekiyor’ dedi. Bizim durduğumuz yer o açıklamanın kendisidir aslında.

1 Nisan sonrası için de demek istediğim şu: Yarın bugün değil her zaman bu umut vardır. Demokratik kanallarla, görüşmelerle siyaset yoluyla Kürt meselesinin çözümü ve tabii ki parlamentoda bunun yasallaşması gerekir. Biz iktidarla mücadele ediyoruz şu anda ama, biz 2013’te de iktidarla masaya oturduk. Yani mücadele etmek ayrı, müzakere etmek ayrı şeyler.” (HABER MERKEZİ)