'Millet İttifakı'nın Meclis'te de sürmesini istiyorum'

İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, NTV'de Oğuz Aksever'in sorularını yanıtladı.

CHP, DP ve Saadet Parti ile kurdukları Millet İttifakı'nın seçimden sonra da sürmesini dilediğini açıklayan Akşener, "Erdoğan'ın yorulduğunu düşünen seçmenin İYİ Parti'ye kaydığını" söyledi.

Mitinglerde devamlı kırmızı beyaz giysiler giymesinin nedenini "Türk bayrağının rengi" ile açıklayan Akşener "Cumhurbaşkanı adayı olduğum için" için dedi.

"Ama tabi ben bir kadınım seçimden sonra farklı renklerden kıyafetler de giyeceğim" diyerek sözlerini sürdüren Akşener yeni bir parti olmaları sebebiyle kendilerine yapılan bağışların "biraz yavaş" gittiğini kaydetti.

Akşener'in değerlendirmeleri özetle şöyle:

"FETÖ'CÜLÜĞÜ İSPAT ETMEYENLER ŞEREFSİZDİR"

"Muhteşem bir teveccüh görüyorum. Referandumda da dolaştım. Türkiye'yi iki kere dolaşmış olacağım. Bütün korkutmalara rağmen çok büyük kalabalıklara sesleniyorum. FETÖ'den talimat aldığımı iddia eden bunu kanıtlamakla mükelleftir. Devlet adamlığına ciddiyet yakışır. Bunu kanıtlamayan şerefsizdir.

Terör örgütlerine karşı devletimizin, imha edici bir davranış uygulaması halinde, biz devletimizin arkasında oluruz. Ama bunu iç politikanın öznesi yapılmaması lazım. Davulla, zurnayla yapılmaz. Karşıdakiler önlem alır. Bu da iç politikanın öznesi olduğunun kanıtı.

"HABUR'U BEN YAPMADIM"

Habur rezaletini ben yapmadım. Çadır mahkemelerini ben kurdurmadım. Megri megri diye ben ağlamadım. Hendeklerin kazılmasına ben göz yummadım. O açılan hendekleri kapatmak için 700 tane şehit verdik. Bunlar unutuldu. Ben terör mücadelesini ciddi bir iş olarak görürüm. O ciddi işte kayıplar olur, o kayıplar sizin evlatlarınızdır. Bunun gayri ciddi yapıldığını görüyorum. Bu devlete yakışmaz.

"İYİ PARTİ GÜNEYDOĞU'DA BİR ALAN OLUŞTURDU"

Bugüne kadar Doğu'da seçmen HDP ile AKP arasına zorlanıyordu. Batı'da ise CHP ile AKP arasında bir seçime zorlanıyordu. Şimdi İYİ Parti iyi bir alan oluşturdu. AKP'nin oy oranını yüzde 48 olarak alırsak, 33'ü Erdoğan'a aidiyet duyan insan kitlesi. Bir diğeri AKP'den yorulmuş insanlar, bu insanlar yol arıyor ama Erdoğan'ın yıpranmasını istemiyor. Bir diğeri ise daha önce muhalefete de oy vermiş insan kitlesi. Ama daha önceki seçimlerde oy verdikleri muhalefet, onları hayal kırıklığına uğratmış. Bu 3 seçmen tipinden, bize yönelen tarafını sayarsak birinci seçmen kitlesi daha önce muhalefet tarafına geçen kitle, ikinci kitle Erdoğan'ı seven sayan ama yıpranmasını istemeyen kitle.

"İKİNCİ TURA KALIRSA CHP'NİN ADAYINI DESTEKLEYECEĞİZ"

İkinci tura kalırsa CHP'nin adayı kalırsa destekleyeceğimizi en başında ifade ettik. Bunda bir değişiklik yok. Millet İttifakı'nın da Meclis'te devam etmesini diliyorum.

TİKA'yı kapatacağız diye bir beyanımız yok. Şöyle bir beyanımız var: "AFAD'ından başka arpalık kurumlara, bunları tek tek gözden geçireceğiz. Ben sadece YÖK'ü kapatacağımızı ve TRT'yi satacağımızı" söyledim.
TİKA'yı inceledik. Ve çıkan sonuç TİKA yıllık 8 milyar dolar para harcıyor, faturasız. Bu paranın nereye gittiği belli değil. 6,5 milyar doları vergilerimizden gidiyor.

"DİYARBAKIR'A GİDECEĞİM"

Bu akşam Diyarbakır'a gideceğim oradaki köy okullarına bakın, Kocaeli'deki köy okullarına bakın bitik halde. Ama Kamboçya'ya ilkokul yapmışlar. Bu kurumlar bu kadar büyük paraları nerelere harcadıklarının hesabını vermek zorunda.

TİKA için Pensilvanya'dan talimat aldı dedi Başbakan. Devlet yönetimi ciddi iştir. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı emrinizde. Birer talimatınıza bakar inceletmeniz. İnceletin madem tutuklayın beni.
4,5 milyon insanın kredi borcu var. 100 Liralık borçlar, 10 Lira'ya satılyor zaten bankalar tarafından. Bunlar para alıp batırmışlar değil, günlük hayatını devam ettirebilmek için almışlar. Şehit aileleri var, gazi aileleri var. Biz bunların tamamını sileceğiz. Bu sadece 8 milyar TL tutuyor. Bir defaya mahsus. 2018 Bütçesi'nin yüzde biri. Bakanların torunlarının, gelinlerinin araç kirası fiyatı.

"MERKEZ BANKASINA KARIŞMAYACAĞIM"

Sayın Erdoğan her şey biliyor. Ekonomi, müfredat, eğitim… Ben Cumhurbaşkanı seçilirsem, ekonomistleri yöneteceğim. Merkez Bankası'na faizi indir, kaldır demeyeceğim, denmemesi lazım zaten siyasetçiler tarafından.

Türkiye'de uzun bir zamandır hiçbir şey üretmiyor. Dünya, Endüstri 4.0'ı konuşurken, biz sanayisizleştirildik. 2,5 trilyon dolar vergi toplandı. Teknoloji konusunda bir yatırım yapıldı mı? Fabrika yapıldı mı?
Tarımda Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeydi. Bugün geldiğimiz noktada Konya'da 800 milyon dolarlık buğday alınmış. Dünyada bütün ülkeler çiftçileri koruyor, biz çiftçileri küstürüyoruz. Kalkınma kırsaldan başlamalı. Böyle bir model olmalı, ben bundan söz ediyorum.

Türkiye'nin en büyük projelerini müteahhitlere yaptıracaksınız, hazine garantisi, müşteri garantisi vereceksiniz. Millet Kıraathanesi'ni kendiniz yapacaksınız. Devlet böyle bir şey değil. Yılda 50 milyar dolar üretime yönelik yatırım yapacağız. İstihdam sağlamaya yönelik. İnovasyona yönelik mesela destek veriyoruz, ama pazar desteği vermiyorum ülke olarak. Mevzuat buna uygun değil bunu düzelteceğiz.

"ÜNİVERSETE HASTANELERİNİN İÇİNİ BOŞALTTILAR"

Daha küçük ve hastanın daha rahat ulaşabileceği bir sağlık politikamız var. Şehir hastanelerine garanti verilmiş, doktorlar burada esir. Doktorlara performans sistemi geldi. Hasta bakma sayısı, iğne yapma sayısına bakılıyor. Doktorla hasta karşı karşıya getirildi. Doktorlar dayak yiyor, hastalar bakılmıyor. Üniversite hastanelerinin içi boşaltıldı. Üniversite hastanesi hem öğrenci yetiştirir, hem önemli hastalıkları tedavi eder. Şimdi gidiyorsunuz malzeme yok. Sağlık konusu küçük hastalıklarda iyi ama ölümcül hastalıklarda durum çok kötü."