Önder’den su kaynakları ile ilgili kanun teklifi: Geleceğimiz yok oluyor

DEM Parti Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, genel kurul açılışında su kaynaklarının korunmasına yönelik kanun teklifi hazırladığını söyledi.

Önder’den su kaynakları ile ilgili kanun teklifi: Geleceğimiz yok oluyor

Artı Gerçek - DEM Parti Meclis Başkan Vekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, bugün genel kurul açılışında yaptığı konuşmada bir kanun teklifi hazırladığını söyledi.

"Günümüzde, savaşlar ağırlıklı olarak su kaynakları üzerinden şekilleniyor bütün dünyada" diyen Önder, bütün siyasi parti temsilcilerinden ve grup başkan vekillerinden öneriye destek vermelerini ve böylece su kaynaklarıyla ilgili geleceğe önemli bir miras bırakabileceklerini söyledi.

Önder yasa teklifini önümüzdeki hafta sunacağını belirterek şu konuşmayı yaptı:

"Dünyada artık nehirleri tekrar gelmekte olan iklim krizi ve benzeri tehditlerle bunlara karşı bir önlem olarak su kaynaklarını yeniden içilebilir duruma getirme çabaları var. Şimdilik çok cılız ama yaklaşmakta olan tehdidi düşündüğümüzde, çocuklara, dünyanın gelecek nüfusuna karşı insanlığın bir borcu olarak düşünüyorum.

"Anadolu'nun sesi, suyun hafızası ve geleceğin vicdanı adına bu yasa teklifini bütün vekillerimizin katkısına açmak istiyorum çünkü nehirlerimizin binlerce yıldır taşıdığı su kadar hikâyeleri de var.

"Fırat'ın, Dicle'nin, Kızılırmak'ın, Sakarya'nın, Büyük Menderes'in, her birinin bir sesi Anadolu'nun kültürüyle, tarihiyle, insanıyla iç içe ancak bu ses artık kuruyan yatakların çatlaklarında yankılanıyor.

"HÜKMETTİĞİMİZİ SANDIK"

"Suya hükmettiğimizi sandık oysa su bizi var eden şeydi; nehirleri yalnızca birer kaynak, bir enerji hattı, bir sınır olarak gördük, onları böldük, yönlerini değiştirdik, kuruttuk, oysa su yaşamak ister.

"Bugün dünyada bir dönüşüm yaşanıyor; Yeni Zelanda'da Whanganui Nehri, Kolombiya'da Atrato Nehri, Hindistan'da Ganj Nehri birer hukuk öznesi hâline geldi çünkü bir nehir kirletildiğinde, kurutulduğunda, talan edildiğinde sadece su kaybolmuyor, bir kültür, bir yaşam ve en önemlisi, topyekûn büyük insanlık ailesi olarak evrende birlikte yaşadığımız canlılarla beraber geleceğimiz yok oluyor.

"SAKARYA SES VEREBİLSE NE SÖYLERDİ?"

"Bizler Anadolu'nun çocuklarıyız, nehirlerimiz destanlarımızda, türkülerimizde efsanelerimizde yaşar ancak onları artık sadece şiirlere ve türkülere mahkûm edemeyiz. Bugün, Anadolu'nun tüm nehirlerine bir tüzel kişilik tanımak, onların hakkını korumak, geleceğe nefes vermek zorundayız. Sayın siyasi parti temsilcileri ortaklaşma iradesi gösterirlerse buna seçilecek pilot bir nehirle başlayabiliriz.

"Bir nehri nasıl iyileştirebilir, nasıl korur, nasıl sularını doğasında olduğu gibi içilebilir hâle getirebiliriz. Kapımızdaki krizle su yoksulu bir ülke kategorisinde anılıyoruz artık, bütün bu yemyeşil cennet ülkeyi 'su yoksulu' statüsüne soktuk. Bir aymazlıktır bu, dış faktörlerden daha fazla.

"Ergene hayat vereceğine ölüm saçmaya başladı, eğer Kızılırmak konuşsaydı bize ne anlatırdı, Fırat konuşsaydı bize nelerden şikâyet ederdi, Büyük Menderes, Sakarya ses verebilseydi ne söylerdi?

"NEHİRLER YAŞARSA BİZ YAŞARIZ"

"Bizim için binlerce yıl boyunca verdikleri emek ve hayati hizmetin karşılığında sadece muhtemelen yaşamayı ve bu hizmeti vermeye devam etmeyi isterlerdi. Bu yüzden, Anadolu'nun tüm akarsularına, nehirlerine tüzel bir kişilik kazandırarak onların haklarını koruyacak bir yasal çerçeve oluşturmalıyız. Su Havzalarını Koruma Yönetmeliği ya da alan başkanlıkları tek başına bu işi göremiyor.

"Öyle olsaydı eğer, kullanılabilir su havzalarımızın miktarı her sene vahim bir şekilde bir önceki yıla göre düşmezdi. Bu yalnızca bir çevre meselesi değil, bu yönüyle baktığımızda bir insanlık onur meselesidir de.

"Nehirler yaşarsa biz yaşarız, ülkemiz var olur. Bu çağrıyı yalnızca bir örnek olarak değil, bir vicdan meselesi, bir gelecek manifestosu olarak değerlendirmenizi diliyorum. Gelin, Anadolu'nun bütün sularına ses olalım, onları yaşatalım ki bizde yaşayabilelim." (HABER MERKEZİ)


sırrı süreyya önder su kaynakları