Özgür Özel'den 'bildiri' açıklaması: Bundan sonra öyle yağma yok
Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 12 askerin ölümü sonrası dört partinin imzaladığı ortak bildiride yer alınmaması üzerine gelen tepkilere yanıt verdi. Özel, AKP Sözcüsü Ömer Çelik için "Ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış" dedi.
"Yoksul evlere, badanasız boyasız evlere, bazen camı bile olmayan evlere koca koca bayraklar asıyoruz. Sonra Meclis'te bildiri yayımlıyoruz. Sonra Cumhurbaşkanı, şehidimizin tabutuna elini koyup öbür elinde mikrofonla siyaset yapıyor ve mesele kapanıyor bir dahaki şehide kadar. Ben artık burada yokum, biz artık burada yokuz" ifadelerini kullanan Özel, "Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım" dedi.
"Hataları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidarla aynı A4 kağıdının üzerinde buluşup da ona meşruiyet kazandırmayacağız" diyen Özel, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik'in 'utanç verici tutum' sözlerine de cevap verdi. Özel, "Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış" diye belirtti.
'BİZ ARTIK BURADA YOKUZ'
Özel, şu ifadeleri kullandı:
"20 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu ülkeye yaşattığı bir şey var. Geldiklerinde yılda 3 tane şehit vardı. Şimdi bir gece 6, bir gece 6. Şehit veriyoruz. Yoksul evlere, badanasız boyasız evlere, bazen camı bile olmayan evlere koca koca bayraklar asıyoruz. Sonra Meclis'te bildiri yayımlıyoruz. Sonra Cumhurbaşkanı, şehidimizin tabutuna elini koyup öbür elinde mikrofonla siyaset yapıyor ve mesele kapanıyor bir dahaki şehide kadar. Ben artık burada yokum, biz artık burada yokuz. Şehit haberleri peşi sıra gelince şunu söyledik. 'Milli Savunma Bakanı gelsin, Meclis'i bilgilendirsin. Sonra bildiri mi imzalayacağız, ortak tavır mı takınacağız , yanlışı hatayı gidereceğiz, bir daha şehit gelmesin diye inisiyatif mi alacağız bunu hep beraber konuşalım.' Yanıt, 'Siz bildiriye imza atın.' Öyle yağma yok. Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım. Biz bildiriye imza atıyoruz, onlar bayrağı asıyorlar, Erdoğan propaganda yapıyor, bir sonraki şehide kadar herkes unutuyor. Unutmamak için itiraz ediyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN SORULAR
Bugün saat 11.00'de bekledik. Meclis açıldı. Meclis'te bakan vardı, Mehmet Şimşek. Soruldu 'Hükümet bilgilendirilecek mi?' diye. 'Hayır' dedi. Ve şimdi bambaşka şeyler konuşuluyor Meclis'te. Sormak istiyoruz
- 20 aydır Pençe-Kilit operasyonu sürüyor. Hedefleri neydi, hedefe ulaşıldı mı? Ulaşıldıysa niye oradayız? Ulaşılmadıysa hedeflerine ulaşmama sebebi nedir?
- Pençe-Kilit operasyon bölgesinde kaç mehmetçiğimiz var?
- Pençe-Kilit operasyon bölgesinde ilan edilen şehitlerimiz dışında şehitlerimiz var mı? Ya da bazı şehitlerimiz, terör örgütünün elinde mi? Ya da canlı olup olmadığını bilmediğimiz bir grup askerimiz acaba terör örgütünün elinde mi?
Bu soruları yanıtlamasını bekliyoruz. Ve bundan sonrası için, yeni şehitlerin gelmemesi için askeri alanda yapılan tartışmaları sormak istiyoruz.
Lojistik destek avantajları olduğu söyleniyor. Askerlere zaman zaman yiyecek bile ulaştıramadığımız söyleniyor. Bölgeden bazen şehitlerimizi geri çekerken bile diğer silah arkadaşlarının hayatlarının tehlikeye atıldığı söyleniyor. Bu sorulara cevap verilmesini istemek suç değil, hata değil; hakkımızdır, görevimizdir.
'İKTİDARA MEŞRUİYET KAZANDIRMAYACAĞIZ'
Bundan sonra da şunu söylüyoruz. Hataları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidarla aynı A4 kağıdının üzerinde buluşup da ona meşruiyet kazandırmayacağız.
Sorulara cevap versinler bizim üzerimize ne düşüyorsa yapalım. Ancak ezbere anlayışla ana muhalefet partisi, biz ne yaparsak yapalım bizimle birlikte imza atar. Atmayız, o metne imza atmadık. O metinde terörü kınıyorlar. Bizim yayımladığımız metinde açıkça lanetliyoruz.
'NEDEN İKTİDARA GÜÇ VERİYORSUNUZ?'
Bir başka siyasi partiden bir sözcü demiş ki 'Bu metinde ne vardı imza atmadınız?' Ne vardı da siz imza attınız? Bir öncekinden ne farkı var da imza attınız? Bir önceki şehitle bugünkü şehit arasında bir fark var mı? O günden bugüne ne değişti de imza attınız? O bildiriye imza atmak yerine bizlerle birlikte çok daha etkili bir muhalefet yapmak yerine neden iktidarın arkasında hizalanıyorsunuz? Neden iktidara güç veriyorsunuz, nefes oluyorsunuz? Onlar bu ülkeye güç mü veriyorlar? Onlar bu sorunları çözüyorlar mı? O yüzden bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nden ezbere bir muhalefet bekleyenler, iktidar ne zaman isterse iktidara destek bekleyenler hiç beklemesinler. Biz bu ülkede haklıyı, mazlumu, mağduru, şehit ailesinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ezbere bir siyasetle iktidarlarını sürdürenler bundan sonra otursunlar kendi durumlarını düşünsünler. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tavrı nettir, durumu nettir.
ÖMER ÇELİK'E YANIT: EZBERİ BOZULDUĞU İÇİN NE DİYECEĞİNİ ŞAŞIRMIŞ
(Ömer Çelik'in açıklamaları) Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış. Ömer bey, bir bizim imzaladığımız bildiriye bak, bir senin grubunun imzaladığı bildiriye bak. Eğer terörün karşısında dimdik durmaksa bizim bildirimizde var. Senin şaşırdığın ana muhalefet olarak kolayca arkana dizilmemiş olmamız. Senin şaşırdığın bizim sorumluluğunuzu hatırlatmış olmamız. Senin şaşırdığın bizim bugün Milli Savunma Bakanı'ndan bilgi istiyor olmamız. O bilgilendirmeyi yapamayacak acziyetteyseniz benim Ömer Çelik'e söyleyecek sözüm yok. Ömer Çelik bundan sonrasını kendisi düşünsün. Cumhuriyet Halk Partisi'nin terörle mücadele konusunda en ufak bir sıkıntısı, tavizi, eksikliği olmaz. Ama terörle mücadele ederken silahlı kuvvetlere destek vermek başka bir şey; hatalarını yapan iktidarı tartışmamak başka bir şeydir. Bundan sonra öyle yağma yok."
ÖMER ÇELİK NE DEMİŞTİ?
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, Özel ve CHP'nin tutumuna ilişkin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Yüce Meclis’te partilerin terörü lanetleyen ortak bildirisine imza atmak için şartlar öne sürmesi utanç verici bir tutumdur” ifadelerini kullanmıştı.
“CHP yönetimi, TBMM çatısı altında Mehmetçiğin yanında saf tutmak ve PKK terörünü lanetlemek yerine bahaneler ileri sürerek başka hesapların peşinde koşmuştur” iddiasında bulunan Çelik, “CHP yönetiminin bu tutumu, Türkiye'nin milli güvenliği açısından elzem olan tezkereler konusundaki siyasi savrulmalarının bir devamıdır” demişti.
Çelik, CHP’nin yayınladığı bildiriyi ise “CHP yönetimi tepkileri görünce bir bildiri yayınlamak zorunda kalmıştır. CHP yönetiminin bu tutumu kendileri için bir itirafnamedir” sözleriyle değerlendirmişti. (HABER MERKEZİ)
CHP'den 'bildiri' açıklaması: CHP, AKP'nin kirli siyasetine ortak imza atmak zorunda değil