Pervin Buldan: AKP, kadınların başına gelmiş en büyük felakettir!
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parlamento Kadın Grubu toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parlamento Kadın Grubu toplantısında konuştu.
Parlamento toplantısına, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Ayşe Erdem, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşim, KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kadın Sekreteri Selma Atabey, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kadın Sekreteri Simge Yardım Dağ, Yeni Yaşam Derneği, Demokrat Kadın Hareketinden Kadınlar, Şişli Etfal İnisiyatifinden Kadınlar, Barış Anneleri ve KHK’li Akademisyen Sevilay Çelenk de katıldı.
'İZMİR KATLİAMI MÜCADELEMİZİ PEKİŞTİRMİŞTİR!'
Grup toplantısına katledilen Vedat Aydın'ı anarak başlayan Buldan, "Vedat Aydın'ı katleden zihniyet 30 yıldır değişmedi. Son olarak da İzmir'de karşımıza çıktılar. Deniz Poyraz'ı katlettiler, Deniz'i bir kez daha anıyorum. Deniz'i katleden zihniyet, baskıyla, tutuklamayla başaramayanlar, katliamla başarmaya çalışanlardır. Deniz'i katleden zihniyet, muhalefeti, kadını terörist diye gösteren faşist zihniyettir. Baskıyla korkmadığımı, zulüm ile pes etmediğimi, vazgeçmediğimizi çok iyi bilirler. Bir kez daha haykırıyorum; İzmir katliamı hak mücadelemizi daha da pekiştirmiştir!" ifadelerini kullandı.
Buldan, kadınların meydanlarda yalnızca cins mücadelesi vermediğini, demokrasi, ülke ve gelecek mücadelesi verdiğini söyleyerek, "Selam olsun İstanbul Sözlesmesi 'nin feshedilmesine karşı mücadele eden kadınlara, selam olsun Cumartesi Anneleri'ne, selam olsun sokakta mücadele edenleri" diyerek kadın mücadelesinin engellenemeyeceğini ve kazanacaklarını söyledi.
'AKP EN BÜYÜK FELAKETTİR'
Buldan, "AKP, kadınların başına gelmiş en büyük felakettir" diyerek, "Kimsenin şüphesi olmasın ki kadınlar bu felaketi yürürlükten kaldıracak, AKP-MHP ittifakını fesih edecektir" açıklamalarında bulundu.
Buldan'ın öne çıkan açıklamaları şu şekilde:
"AKP iktidarda olduğu süre içinde 16 bine yakın kadın katledildi. Kadına yönelik şiddet, görülmemiş oranda yükselmiştir. Sadece adalet bakanlığı verilerine göre 145 bin 939 çocuk istismarı davası açılmıştır. 2 milyona yakın kadın hayatta kalmak için koruma talep etmiştir. Kadın işsizlik oranı resmi rakama göre yüzde 45'e ulaşmıştır. Kadınların bütün hakları AKP hükümeti tarafından tehdit edilmiş, saldırıya uğramıştır.
Bu mudur sizin kadına yönelik şiddetle mücadeleniz? Yargısından medyasına bütün kurumlarına kadar, kadını her türlü şiddete mahkum etmek için elinizden geleni yaptınız.
AKP Genel Başkanı, Kadına Yönelik Şiddet Eylem Planı açıkladı. Biz sizin eylem planınızı; Deniz Poyraz’ın, Taybet Ana’nın ve binlerce kadının katledilmesinden biliriz! Kadınlara karşı polis şiddetinizden, çıplak aramadan, köpekli işkencenizden biliriz!
Meclis'te bizim ısrarımızla kadına yönelik şiddeti araştırma komisyonu kurulduğunu herkes biliyor. Bu komisyon bırakın kadınla yönelik şiddetle mücadelenin yöntemlerini tartışmayı, erkek şiddetini ve İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasını meşrulaştırmak üzere çalıştırıldı.
UTANMAZLIK!'
Tek adam kendi saltanatını muaf tutarak tasarruf tedbirleri açıkladı. Bir yıllık harcaması 2,8 milyar dolar olan saray ailesinin ferdi ise halka 'kemerleri sıkalım, porsiyonları küçültelim' telkinleri veriyor. Fakat halkın kemerinde ne sıkacak delik, ne tabağında küçültecek porsiyonu kalmamıştır. İnsanların çöplerden, pazar artıklarından karnını doyurmaya çalıştığı şu ülke ortamında bu açıklamalar utanmazlıktan başka bir şeyle açıklanamaz. Sarayın saltanatından hiçbir tasarruf yok. Her ay 3-5 maaş alanların huzur hakkından tasarruf yok. Yandaşların vergi affından hiçbir tasarruf yok. ÖSO ve çetelerine ödenen maaşlardan, savaşa aktarılan devasa bütçeden hiçbir tasarruf yok. Patronlara halkın cebinden peşkeş çekilen vergi affından tasarruf yok. Şu ülke ortamında bu açıklamalar utanmazlıktan başka şekilde açıklanamaz.
'SARAY DOYMADIĞI İÇİN EKONOMİK KRİZ VAR'
Maaşlara zam yok, gelire zam yok ama elektriğe doğalgaza, elektriğe zam ile bir çorba kaynatacak imkanı insanlarda bırakmadılar. Enflasyon oranına yansımasın diye 1 Temmuz'dan itibaren yapılan zamlar, doymak bilmeyenlerin halkın ekmeğine çökmesidir. Saray rejimi doymadığı için bugün bu ülkede ekonomik kriz var, yoksulluk, işsizlik var.
Güya Avrupa'da aşı ücretliymiş, yalanın biri bin euro! Aşı Avrupa'da ücretli olsaydı, iktidarınız o aşıyı burada en az 150 euroya yapardı. Aşının parasını zaten zamlarla, vergi artışlarıyla fazlasıyla halktan çıkartıyorlar. Aşıyı satamıyorlar ya, yalan satmaya çalışıyorlar. Bu yalanların hiçbir alıcısı artık yok."