Putin Ankara’yı sıkıştırıyor: Seçimini yap
Putin’in Ankara temaslarını yakından izleyen bir Rus diplomat: Aslında hedefi Türkiye’ye bir seçim yaptırmak. Amerika mı, Rusya mı?
ARTI GERÇEK - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara-Moskova hattında bitmeyen krizlere gönderme yaparak AKP hükümetinin ‘çelişkilerle dolu diplomasisi’ni sert eleştirdi. Bir günden az kaldığı Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki AKP heyetine, "Duygulara değil mantığa odaklanalım" mesajı veren Putin, Türkiye’nin ABD, Suriye ve Irak başta olmak üzere yürüttüğü dış politikaya açıklık getirmesini istiyor.
'AMERİKA MI, RUSYA MI?'
"Aslında hedefi Türkiye’ye bir seçim yaptırmak. Amerika mı, Rusya mı?" Bu sözler Putin’in Ankara temaslarını en yakından izleyen bir Rus diplomata ait. Öyle ki Putin; güvenlik gerekçesiyle bir günden az kaldığı Ankara’da bitmeyen krizlerin adresi olan Ankara-Moskova hattında ‘güvenli işbirliği’ sağlanabilmesinin tek koşulunun Ankara’nın bundan sonra yürüteceği ‘açık ve anlaşılır diplomasi’ olacağına işaret etti. Bunu yaparken de; 2015’te Türkiye’nin Suriye’de bir Rus uçağını düşürmesiyle başlayan ve Aralık 2016’da Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un Ankara’da şehrin merkezinde öldürülmesine kadar uzanan kriz silsilesinin Moskova’da yarattığı endişeleri tek tek anlattı. Rus diplomatın Putin’in Ankara ziyaretine dair kaydettiği bu notları Türkiyeli diplomatlar da doğruluyor. Peki, bu notların devamında neler var?
'KİMSE ESAT GİTSİN YA DA GİTMESİN TARTIŞMASI YAPMIYOR'
Ankara-Moskova hattında gerilimli ilişkiler sürerken Türkiye, İran ve Rusya’nın garantörlüğünde Suriye’de çözüm için Astana görüşmeleri süreci başlatıldı. Bu süreçte öyle bir noktaya gelindi ki; Suriye’de 4 çatışmasızlık bölgesi oluşturulmaya ve halkın tümünün ‘evet’ diyeceği bir yönetime geçilmesi için altyapı kurulmaya çalışılıyor. Bu noktada hiç kimse "Esad gitsin ya da gitmesin" tartışması yapmıyor. Suriye’de 6 yıl önce başlayan iç savaşın hemen ardından "Esad’ın gitmesi"ni savunan ve bu noktada bütünüyle Amerika öncülüğündeki koalisyon güçleriyle hareket eden Türkiye, bugün gelinen noktada Rusya ve İran’ın tezlerine daha yakın duruyor.
Ankara-Moskova hattında gerilim sürerken, tüm dünyanın dikkatle izlediği, hatta Amerika ve NATO’nun ‘neler oluyor’ dediği S-400 füze sistemlerinin alımına ilişkin Türkiye ve Rusya arasında bir anlaşma imzalandı. Ankara’nın NATO’yu bırakıp da, Rusya’nın yanına mı geçtiğine ilişkin şüpheli yaklaşımlar Türkiye’nin "NATO’yla da ilişkilerimiz sürüyor" açıklamasına karşın bir türlü bitmedi.
YPG'YE DESTEK MESELESİ
Özellikle Suriye’deki IŞİD ile mücadele boyunca Amerika’nın YPG’ye olan desteğini kesmemesi dolayısıyla sürekli bir ‘kırgınlık ifadesi’ ile Batılı müttefiklerine yaklaşan Ankara, izlediği dış politika yüzünden tüm dünyanın kafasında soru işaretleri yarattı.
Bölgesel Kürdistan Yönetimi’ni ise bağımsızlık referandumu konusunda "Yiyecek bulamayacaklar" sözüyle eleştirip, Amerika’dan "Tehdit etmeyin" uyarısı alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı önümüzdeki dönemde tam da "Amerika mı, Rusya mı" seçimi yaptırmaya götürecek bir süreç bekliyor.
'DUYGULARA DEĞİL, MANTIĞA ODAKLANALIM'
Putin’in Ankara’da Türkiye’ye bir yandan "İyi komşuluk diplomasisini işletin. Gerilimi bitirin ve işbirliğine odaklanın. Duygulara değil, mantığa odaklanalım" mesajı verdiğini belirten diplomatik kaynaklar, bir yandan da Ankara üzerindeki Rusya baskısının önümüzdeki dönemde daha da yoğunlaşacağını hesaplıyor. Öyle ki bu baskı, Türk siyasetini de şekillendirecek nitelikte. Çünkü Putin’in işbirliğinin önkoşulu olarak Ankara’dan istediği "Açıklık politikası"nın sadece Türkiye dış politikasında değil iç politikasındaki çelişkileri de ortaya çıkarma kapasitesi oldukça yüksek.