Sedat Peker hakkında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, yakalanan kokainleri bildiklerini söyledi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, suç örgütü lideri Sedat Peker ile ilgili açıklama yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü TV'de yayımlanan özel röportajda son günlerde gündemden düşmeyen suç örgütü lideri Sedat Peker ile ilgili açıklama yaptı.
"Yeraltı dünyası ile hiç ilgilenmedim, hiç ilgim olmadı" diyen Kılıçdaroğlu, "Yaptığımız son kurultayda yeraltı dünyasının AKP döneminde ne kadar güçlendiğini görüyorduk. Çubuk saldırısı, diğer saldırılar bunun örneğidir" dedi.
Yüklü miktarda yakalanan kokainleri bildiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar Türkiye'de olan olaylar dolayısıyla biz ikinci yüz yıl beyannamesinde yeraltı dünyası ile mücadele sürdürülecektir diye söz verdik. Suç örgütlerinin arkasında siyasi güç olmazsa suç örgütleri büyüyemez. Tonlarca kokainden bahsediliyor, olağanüstü paralar ve miktarlar. Peki bunları kim destekliyor? Bütün yetkiler kimde? Süleyman Soylu'da mı? Soylu Erdoğan'dan habersiz su içemez, tüm yetki Erdoğan'da" ifadelerini kullandı.
'SİYASİ DESTEK OLMAZ MAFYA AT KOŞTURAMAZ'
Kılıçdaroğlu, "Siyasi destek olmazsa Türkiye'de mafya at koşturmaz. Siyasi desteği varsa yürür, siyasetçiyi besler, her türlü desteği verir. Bu noktaya Türkiye'yi taşımaları asıl felakettir" dedi.
Soylu ile ilgili iddialar sonucunda bir gelişme bekliyor musunuz sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Ne olacak ki? Ne olacak yani? Olayın gerçeğine bakalım. Dava açılmadı, birisi kalkıp o savcıya sordu mu neden dava açmadın diye? Siyasi otorite bürokrasinin görevini yapmasını engelliyor.
Cemil Çiçek ne dedi, bunun yüzde biri bile gerçek olsa savcıların harekete geçmesi gerekir dedi. Savcılar talimat gelmediği için sustu, harekete geçemedi. Böyle bir yönetim ne Türkiye tarihinde ne dünya tarihinde yoktur."
Süleyman Soylu ve Erdoğan'ın halen görüşmemesi ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu; "Belki de Soylu'yu çağırsa sen bana yetki verdin ben yaptım cevabını alır" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'BİR GAZETECİ BULUYOR, ERDOĞAN BULAMIYOR'
Bugün Sözcü Gazetesi’nde İsmail Saymaz’ın aslında çok güzel gazetecilik örneği sergiliyor. Bu aralar onu da ifade edeyim. Sözcü Gazetesi gerçekten de tam anlamıyla gazetecilik yapıyor. Önce Saygı Öztürk konuştu eski İçişleri Bakanı’yla. Eski İçişleri Bakanı, ‘biz buraya çökmeseydik buraya mafya çökecektir’ dedi. Bunu da zaten ‘evet ben bunu söyledim’ dedi ama sonra özür diledi yani. Aslında bir gerçeği söyledi yani. Arkasından İsmail Bey’in bugün yaptığı, İzmit Limanı’na gelen yani Dilovası’na gelen artı Mersin’e gelen yani kokain kimlere geliyor belli. Adamı buluyor, düşünebiliyor musunuz? Bir gazeteci buluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümeti bulamıyor bunu. Erdoğan bulamıyor bunu. İçişleri Bakanı bulamıyor bunu. Adalet Bakanı bulamıyor bunu. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz ya? Bir gazetecinin bulduğunu bulamıyor bunlar. Dava bile açılmamış. 514 kilo, 600 bilmem kaç kilo dava açacaktınız hani? Güç. Siyasi güç. Bütün yetkiler kimde? Süleyman Soylu’da mı? Ya su bile içemez Erdoğan’dan talimat almadan. Nereden alıyor talimatı? Erdoğan’dan alıyor. Doğrudan doğruya oradan alınıyor.
'BU ÜLKENİN ONURUNU BEŞ PARALIK YAPAN İNSANLAR HALA İKTİDARINI SÜRDÜRECEKLER Mİ?'
Daha dün televizyonda gençlerle konuşuyor. Turistler gelmişler. Turistlere hoşgörüyle davranmak lazımmış falan filan. Oradan 3-5 dolar veya avro girecekse bırak girsin diyor. Yahu bir ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi, üç beş avroya muhtaç hale gelmiş ya. Bu memleketi bu hale getirdin yahu. Bırakın turist ne yaparsa yapsın. Bu ülkenin onurunu sattı bu adamlar yahu. Turizm Bakanı ne yaptı? Maske. Keyfine bak diyor. Aşımı oldum diyor. Ben aşı oldum sen keyfine bak. E ben? Senin onurun ne? Bu ülkenin onurunu beş paralık yapan insanlar hala iktidarını sürdürecekler mi? Hala kalacak mı bu koltuklarda. Çekil kardeşim. Mahvettin bu memleketi ya. Bu yükü, bu kadar yükü millet çekemez.
'BEN ÜÇÜNCÜ ORTAK DEDİĞİM ZAMAN KIZIYORLAR'
Demokratik bir ülkede, mafya bir bildiri yayınlıyor. Cumhur İttifakını destekliyoruz, Kılıçdaroğlu’na karşıyız... Allah aşkına bakın. Ben üçüncü ortak dediğim zaman kızıyorlar. Bunu söyleyen ben değilim. Onlar söylüyorlar zaten. Bildiri yayınlıyor mu? Yayınlıyor. Altına kapı gibi imza atıyor mu? Atıyor. E bunu yapan kim? Üçüncü ortak. Böyle bir ortamda evet, Cumhurbaşkanı’nın değişmesi lazım. Malvarlığı dolayısıyla bir başka ülke tarafından tehdit edilen adamdan Cumhurbaşkanı olmaz.
'BELGEN VARSA GETİRİR KOYARSIN ORTAYA'
Sen İçişleri Bakanı değil misin? Belgen varsa getirir koyarsın ortaya. Emrinde olan bir sürü havuz medyası var. Zaten öyle bir belge olsa, sabah, öğle, akşam her yerde yayınlanmıştı. Kim öyle bir taahhütte bulunmuş? Yok öyle bir şey. Kaldı ki doğmamış çocuğa don biçmek gibi bir şey. Ortada bir şey yok ki bakanlıkları konuşuyoruz. Çıkarsın bakalım. Biz de görelim bakalım neymiş bu belge? Hakkında en çok karalama kampanyası yapılan genel başkan benim.
'KİMSEYE EL ALTINDAN ADAM GÖNDERMEM'
Kimseye el altından adam göndermem. Yalova Belediye Başkanı’yla ilgili tabi grup başkanvekilimize söyledim. Gidin konuşun diye. Bir haksızlık yapılıyor orada. Bütün Yalovalılar biliyor bunu. Hakkında hiç kimse gitti bu kişi buradan çıkar sağladı diye hiçbir ifade yok. Ama açığa aldılar. Kendisine de söyledim. Eğer rüşvet aldığına dair bir şey gönderirsen biz zaten onu partiden çıkarırız.
'VATANDAŞTAN ALDIĞIMIZ HER KURUŞUN HESABINI VERMENİN ONURUNU YAŞAYACAĞIZ'
Vatandaşlarımız şunu bilsinler. Türkiye’yi mükemmel yöneteceğiz. Vatandaştan aldığımız her kuruşun hesabını vermenin onurunu yaşayacağız. Bu ülkede hiç kimseyi aç açıkta bırakmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin saygınlığını koruyacağız. Kimse Türkiye’yi tehdit edemeyecek. Gençlere şunu söylüyorum: ‘Bana oy verin.’ İktidarı özgürce eleştirme hakkınız olacak.