Spectrum House'tan kayyım raporu: Her dört kişiden üçü kayyım atamalarını doğru bulmuyor

Spectrum House'tan kayyım raporu: Her dört kişiden üçü kayyım atamalarını doğru bulmuyor
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi'nin kayyım raporuna göre, araştırmaya katılan her dört kişiden üçü kayyım atamalarını doğru bulmuyor. Raporda dikkat çeken ise kayyım atamalarını doğru bulmayan ikinci kitlenin İYİ Parti seçmeni olması.

Artı Gerçek - Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Aralık 2023 tarihli 'Politika Raporu'nu yayımladı. 'Türkiye Yerel Yönetim Sisteminde Bir Kara Delik: Kayyum Uygulamaları' başlıklı raporda kayyım uygulamalarına ilişkin anket sonuçları paylaşıldı.

Anket, kayyım uygulaması olan 16 ilde gerçekleştirildi.

Araştırmaya yanıt veren katılımcıların cinsiyet dağılımlarına bakıldığında erkeklerin oranı yüzde 57.7, kadınların oranı ise %42.3'tür. NB (non-binary, yani ikili cinsiyet normlarına uymayan) katılımcıların oranı ise yüzde 0.1'dir.

Araştırmaya yanıt veren katılımcıların yaş dağılımına bakıldığında, katılımcıların büyük bir kısmının genç ve orta yaş gruplarından oluştuğu görülüyor. En yüksek oran yüzde 31.8 ile 25-34 yaş aralığında bulunuyor. Bu gruptan sonra, yüzde 25.2 ile 18-24 yaş aralığı geliyor. 35-44 yaş aralığı yüzde 19.6 oranında temsil edilirken, 45-54 yaş aralığında bu oran %12.3, 55-64 yaş aralığı için %7.7'dir. 65 yaş ve üzeri katılımcıların oranı ise %3.3 ile örneklemin en düşük oranını oluşturuyor.

Katılımcıların eğitim durumları incelendiğinde, araştırmanın en büyük grubunu yüzde 35.2 ile lise mezunlarının oluşturduğu görülüyor. Üniversite mezunları %20.9 ile ikinci, ortaokul mezunları yüzde 14.4 ile üçüncü sırada bulunuyor. İlkokul mezunlarının oranı yüzde 11.8, üniversite öğrencilerinin oranı yüzde 7.3, okuryazar oranı yüzde 4.1, lisansüstü mezunları yüzde 3.6 oranında temsil ediliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 2.5'i ise okuma yazma bilmiyor.

Araştırmaya yanıt veren katılımcıların hanede yaşayan kişi sayısına bakıldığında örneklemin büyük bir bölümünün orta büyüklükte olduğu ve 3-6 kişiden oluştuğu (yüzde 77.3), 1-2 kişi yaşayanlar veya daha büyük aile yapısına sahip olanların (7 kişi ve üzeri) azınlıkta olduğu görülüyor. 11 kişi ve üzeri hanelerin toplamı ise yüzde 1.3'tür.

Araştırmaya yanıt veren katılımcıların gelir durumu ise şöyle dağılıyor:

Araştırma grubunda yer alan katılımcılara "Son genel seçimlerde hangi partiye oy verdiği" sorulduğunda şu yanıtlar ortaya çıkıyor:

  • Yüzde 51: Yeşil Sol Parti
  • Yüzde 21.8: AKP
  • Yüzde 14.1: CHP
  • Yüzde 5.8: Oy kullanmayanlar

HER DÖRT KİŞİDEN ÜÇÜ KAYYIM ATAMASINI DOĞRU BULMUYOR

Araştırma grubunda yer alan katılımcıların "Belediyelere kayyım atamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna verdikleri yanıtlara göre, kayyım atamalarını doğru bulanların oranı sadece yüzde 13.1.

Her dört katılımcıdan üçü kayyım atamalarını doğru bulmazken, ne doğru ne de yanlış bulduğunu belirtenlerin oranı yüzde 8 olarak ölçüldü. 'Fikrim yok' ve cevap vermek istemeyen katılımcıların toplam oranı ise yüzde 3.4.

Katılımcıların belediyelere 'Kayyım atanmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna verdikleri yanıtlar eğitim durumlarına göre incelendiğinde tüm eğitim seviyeleri arasında, belediyelere kayyım atamalarını “doğru bulmuyorum” şeklinde değerlendirenlerin oranının genel olarak yüksek olduğu gözlemlendi.

Eğitim seviyesi arttıkça atamaları doğru bulmama oranı daha da arttı. Üniversite mezunu, lisansüstü eğitimli bireyler ve üniversite öğrencileri arasında bu oran yüzde 78.6-yüzde 85.7 aralığında seyretti. İlkokul mezunu seçmenler arasında belediyelere kayyım atamalarını doğru bulanların
oranı yüzde 31.9 ile en yüksek seviyede gerçekleşti.

Araştırma grubunda yer alan katılımcıların belediyelere kayyım atamalarını nasıl değerlendirdikleri cinsiyet durumuna göre incelendiğinde, kadın ve erkek seçmenler arasında kayyım atamalarını değerlendirme konusunda benzer eğilimler olduğu görüldü.

Her iki cinsiyet grubunun da, büyük bir çoğunlukla belediyelere kayyım atamalarını doğru bulmadığı ortaya çıktı. Erkekler arasında kayyım
atamalarını doğru bulanların oranı (yüzde 14.1) kadınlara göre biraz daha yüksek olsa da (yüzde 11.7), her iki grup da genel olarak bu uygulamayı olumsuz değerlendirdi.

KAYYIMI EN ÇOK 25-34 YAŞ ARALIĞI DOĞRU BULMUYOR

Katılımcıların belediyelere kayyım atamalarını nasıl değerlendirildiklerine yaş dağılımına göre bakıldığında, genç ve orta yaş gruplarındaki katılımcılar, kayyım atamalarını büyük oranda olumsuz değerlendirirken, üst yaş gruplarındaki katılımcılarda olumlu bulma eğiliminde artış görülüyor.
25-34 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 82.1’i belediyelere kayyım atamalarını “doğru bulmuyorum” diyor.

65 yaş ve üzeri seçmenler arasında bu oran yüzde 48.9 ile gözlemlenen en düşük değere sahiptir. Yaş ilerledikçe kayyım atamalarını doğru bulmama oranının azaldığı gözlemlendi.

AKP TABANINDA KAYYIMA BAKIŞ

Son genel seçimlerde farklı partilere oy veren seçmenlerin belediyelere kayyım atamalarına ilişkin görüşlerine bakıldığında, AKP seçmenlerinin sadece yarısının (yüzde 50.2) kayyım atamalarını doğru bulduğu görülüyor. Buna karşın yüzde 25.8'i doğru bulmadığını ifade ederken, yüzde 18.5'i ne doğru ne yanlış bulduğunu belirtiyor.

REKOR ORAN YEŞİL SOL PARTİ SEÇMENİNDE

Yeşil Sol Parti seçmenlerinin yüzde 95.9'u kayyım atamalarını doğru bulmuyor. CHP seçmeninin yüzde 83.7'si kayyım atamalarını doğru bulmazken, yüzde 9.5 kararsız gözükmektedir.

MHP seçmenlerinin yüzde 84.6'sı kayyım atamalarını doğru bulmuyor. Sadece yüzde 7.7'si doğru bulmadığını ifade ederken, aynı oranda seçmen de ne doğru ne yanlış bulduğunu belirtiyor.

YEŞİL SOL PARTİ'DEN SONRA EN YÜKSEK ORAN İYİ PARTİ'DE

İYİ Parti seçmeninin yüzde 85.7'si kayyım atamalarını doğru bulmuyor. Bu oran Yeşil Sol Parti seçmeninden sonra en yüksek oran.

Yeniden Refah Partisi seçmenlerinin yüzde 41.7'si kayyım atamalarını doğru bulmuyor. Yüzde 25'i doğru bulduğunu, yüzde 33.3'ü ise ne doğru ne yanlış bulduğunu ifade ediyor.

Oy kullanmamış seçmenlerin yüzde 67.9'u kayyım atamalarını doğru bulmazken sadece %3.8 doğru bulduğunu belirtiyor.

KAYYIMIN BELEDİYE HİZMETLERİ BEĞENİLMİYOR

Katılımcılara 'Kayyım atamalarının belediye hizmetlerine etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu soruldu. Buna göre belediye hizmetlerini “olumsuz etkiliyor” şeklinde değerlendirenlerin oranı yüzde 70.3 ile oldukça yüksek.

“Olumlu etkiliyor” şeklinde cevap verenlerin oranı yüzde 14.4 olarak ölçüldü. “Ne olumlu ne olumsuz” şeklinde bir yaklaşım sergileyenlerin oranı yüzde 9.8'dir. “Fikrim yok”, “kararsızım” ve “cevap vermek istemiyorum” şeklinde cevap verenlerin toplamı yüzde 5.5 ile sınırlı.

EĞİTİM DURUMUNA GÖRE DAĞILIM

CİNSİYETE GÖRE DAĞILIM

YAŞ GRUPLARINA GÖRE DAĞILIM

PARTİ TERCİHLERİNE GÖRE DAĞILIM

Son genel seçimlerde kullanmış olduğu oya göre seçmenlerin kayyım atamalarının belediye hizmetlerine etkilerini nasıl değerlendirdiklerine bakıldığında, AKP'yi tercih eden seçmenlerin yüzde 55'i kayyım atamalarının belediye hizmetlerine etkilerini olumlu olarak değerlendiriyor. Yüzde 19.6'sı olumsuz etkilediğini düşünürken, yüzde 19.2'si ne olumlu ne olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Yeşil Sol Partiyi tercih edenlerin büyük bir çoğunluğu (yüzde 92.5) kayyım atamalarının belediye hizmetlerine etkisini olumsuz olarak değerlendiriyor. CHP seçmenlerinin yüzde 78.9'u kayyımın belediye hizmetlerini olumsuz bulurken, yüzde 7.4'ü olumlu olarak değerlendiriyor.

MHP'ye oy verenlerin yüzde 53,8'i kayyım atamalarının yerel hizmetlere olumlu, yüzde 7.7'si olumsuz etkiliyor diyor.

Katılımcıların yüzde 38.5'inin ne olumlu ne olumsuz şeklinde yanıt vermesi dikkat çekti. Oy kullanmayan seçmenlerin ise sadece yüzde 5.1'i kayyım atamalarının belediye hizmetlerini olumlu etkilediğini belirtiyor.

KAYYIMLAR, SEÇİME KATILIMI ETKİLEYECEK Mİ?

Katılımcılara 'Kayyım atamalarının seçimlere katılımı ne yönde etkileyeceğini düşünüyorsunuz?' sorusu soruldu. Buna göre, seçimlere katılımın “azalacağını düşünüyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 38.6 ile en yüksek oranı oluşturdu.

“Seçimlere katılımın artacağını düşünüyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 26.6'dır. “Aynı kalacak” şeklinde cevap verenlerin oranı yüzde 19.7 ile dikkat çekti. “Kararsızım” cevabını veren seçmenlerin oranı yüzde 7.1 ve “Fikrim Yok” diyenlerin oranı yüzde 7.0 ile benzer seviyededir.

PARTİLERE GÖRE DAĞILIM

Kayyım atamalarının önümüzdeki seçimlere katılımı ne yönde etkileyeceği düşüncesine katılımcıların son genel seçimlerde oy vermiş oldukları partilere göre bakıldığında; AKP seçmenlerinin yüzde 41.3'ü kayyım atamalarının seçimlere katılım üzerinde herhangi bir değişikliğe sebep olmayacağını düşünüyor. Seçimlere katılımın artacağını düşünen AKP seçmenlerinin oranı yüzde 26.9 iken kayyum atamalarının seçimlere katılımı azaltacağını düşünenlerin oranı yüzde13.7'dir.

Yeşil Sol Parti seçmenlerinin çoğunluğu yüzde 47.5 ile kayyım atamalarının seçimlere katılımı azaltacağı yönünde görüş belirtirken, katılımın artacağını düşünenlerin oranı yüzde 31.2'dir. CHP seçmenlerinin yüzde 44.7'si kayyım atamalarının seçimlere katılımı azaltacağı görüşünde. Oy kullanmayanların da yüzde 46.2'si kayyım atamalarının seçimlere katılımı azaltacağı yönünde görüş belirtiyor.

KAYYIM, SEÇME VE SEÇİLME HAKKINDA MÜDAHALE Mİ?

Katılımcıların “kayyım atamalarının seçme ve seçilme hakkıma müdahale olduğunu düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılıyorum” cevabını veren katılımcıların oranı yüzde 61.7 ile en yüksek oranı oluşturdu. “Katılıyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 15.3,
“Ne katılıyorum ne katılmıyorum” cevabını veren seçmenlerin oranı yüzde 9.1 olarak ölçüldü. “Kesinlikle katılmıyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 7.6, “katılmıyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 6.2'dir.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIM-İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KIYASLAMASI

Katılımcılara “kayyım atamalarının ifade özgürlüğünü olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre “kesinlikle katılıyorum” yanıtını veren seçmenlerin oranı yüzde 57.4, “katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 18.5 olarak ölçüldü. “Ne katılıyorum ne katılmıyorum” cevabını verenlerin oranı yüzde 8.4, "katılmıyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 8.8 ve “kesinlikle katılmıyorum” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 7'dir.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

'KAYYIM, ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE' GÖRÜŞÜ HAKİM

Katılımcılara “kayyım atamalarının örgütlenme özgürlüğüne bir müdahale olduğunu düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 50.8 olarak ölçüldü. “Katılıyorum” yanıtını verenlerin oranı yüzde 20 ile ikinci sırada yer aldu. Bu iki oran toplandığında, katılımcıların yüzde 70.8'lik bir çoğunluğunun kayyım atamalarını örgütlenme özgürlüğüne bir müdahale olarak değerlendirdiği anlaşıldı.“Katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” cevaplarını verenlerin toplam oranı yüzde 17.6'dır.

PARTİ TERCİHLERİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIMIN KÜLTÜREL FAALİYETLERE ETKİSİ

Katılımcılara “kayyım atamalarının kültürel faaliyetleri olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılmıyorum” seçeneğini tercih eden katılımcıların oranı yüzde 33.2 ile birinci sırada. “Katılmıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 27,0 ile ikinci sırada. “Kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” seçeneklerini tercih eden katılımcıların toplam oranı yüzde 23.3'tür.

PARTİ TERCİHLERİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIM, ANADİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDE ENGEL OLARAK GÖRÜLÜYOR

Katılımcılara “kayyım atamaları çocukların anadilde eğitim almasını kolaylaştırıyor” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılmıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 36.9 ile en yüksek oranda. “Katılmıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 25.3 ile ikinci sırada. “Ne katılıyorum ne katılmıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 21.3 olarak ölçüldü.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIM-KADINA ŞİDDET İLİŞKİSİ

Katılımcılara “Kayyım atamalarının belediyelerin kadına yönelik şiddeti önleme konusundaki hizmetlerini kötü yönde etkilediğini düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 33.3 ile en yüksek oran. “Katılıyorum” seçeneğini tercih edenler ile birleştiğinde katılımcıların yüzde 49.7'sinin kayyım atamalarının kadına yönelik şiddeti önleme hizmetlerini kötü yönde etkilediğini düşündüğü ortaya çıktı. “Ne katılıyorum
ne katılmıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı olan yüzde 24.4, “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” seçeneklerini tercih edenlerin toplamı ise yüzde 26'dır.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIM, TOPLUMSAL BARIŞI KÖTÜ ETKİLİYOR

Katılımcılara “kayyım atamalarının toplumsal barışı kötü yönde etkilediğini düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 45.8 ile en yüksek oran. “Katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı olan yüzde 21.2 birleştiğinde, katılımcıların yüzde 67'sinin kayyım atamalarının toplumsal barışı kötü yönde etkilediğini düşündüğü ortaya çıktı.

“Katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” seçeneklerini tercih edenlerin toplamı olan yüzde 21.4 ise kayyım atamalarının toplumsal barışı olumsuz etkilemediğini belirten bir kesimi temsil etti.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

KAYYIMIN KAMUSAL ALANDA ANADİL KULLANIMINI SINIRLANDIRDIĞI DÜŞÜNÜLÜYOR

Katılımcılara “kayyım atamalarının kamusal alanda anadil kullanımını sınırlandırdığını düşünüyorum” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Buna göre, “kesinlikle katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 41.1.
“Katılıyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı olan yüzde 19.2 ile birleştiğinde (yüzde 60.3), katılımcıların ekseriyetinin kayyım atamalarının kamusal alanda anadil kullanımını sınırlandırdığı görüşünde olduğu
ortaya çıktı. Kayyum atamalarının kamusal alanda anadil kullanımını sınırlamadığına inananların oranı ise yüzde 24.6 olarak ölçüldü.

PARTİ TERCİHİNE GÖRE DAĞILIM

Raporun sonuç ve öneriler bölümünde ise şunlara yer verildi:

  • "Kayyum uygulamalarıyla seçme ve seçilme hakkıyla beraber, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve yerel yönetimlerin özerklik hakkı ihlal edilmiştir. Türkiye’nin başta Anayasa olmak üzere hem kendi yasalarını hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlâl etmesi ve bunun karşısında bir yaptırımla karşılaşmaması, yerel seçimler arifesinde önemli bir sorundur.
  • Kayyum atamaları, işleyiş mekanizmaları ve arka planı itibariyle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerleşim birimlerinin “yeniden merkezileştirilmesine” dayanan bir uygulama olarak hayata geçirilmektedir. Bu uygulama Kürt kentlerindeki halk iradesinin gasp edilmesi ve yerel temsilin ortadan kaldırılmasıyla, otoriterleşen yönetimin, iktidarını Kürtleri yasal siyaset dışına iterek tahkim ettiğini ortaya koymaktadır.
  • Kayyum uygulamaları aynı zamanda yerel hizmetlerde aksamalara sebep olan, yerel dinamiklerin ihtiyaçlarını göz ardı eden bir uygulamadır. Bu uygulama yerelin merkez karşısındaki dezavantajlı durumunu daha da derinleştirmektedir. Yerel hizmetlerde demokratik denetimin de kayyum uygulamalarıyla ortadan kaldırıldığı unutulmamalıdır. Bu itibarla, yerel yönetimlerin hesap verebilirliği ve şeffaflığı kısıtlanmış, kaynakların kullanımı üzerindeki denetim icra edilemez hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak çeşitli rant gruplarına fayda sağlandığı, belediyelerin mülkiyetindeki taşınmazların usulsüz olarak satıldığı, devredildiği veya tahsis edildiği yönündeki haberler basına yansımaktadır. Bu gibi uygulamaların gerek idari gerekse yargısal denetlenme imkânı, kayyum uygulamasının bir sonucu olarak ortadan kalkmıştır.
  • Kayyum uygulamalarıyla hukuk, iktidarın arzusu uyarınca araçsallaştırılmıştır. Seçilmiş yerel yöneticilerin temel hak ve özgürlüklerinin icrasından ibaret olan siyasi faaliyetlerinin, basın açıklamalarında sarf ettikleri sözlerin, katıldıkları toplantı ve yürüyüşlerin suç kapsamına sokulması başlı başına hukuka aykırıdır. Buna belediyelere kayyum atanması sonucunun bağlanması ise, yerel yönetimlerin keyfi uygulamalarla yeniden merkezileştirilmesi sonucunu doğurmaktadır.
  • Bugüne dek neredeyse münhasıran Kürt siyasi hareketinin kazandığı belediyelere atanan kayyumlar, Kürt dilinin kamusal alanda kullanımını da kısıtlamıştır. Kürtçe sanatsal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra, kreşlerde Kürtçe ve çok dilli eğitim, kadın sığınma evlerinde Kürtçe hizmet gibi uygulamalar da kayyum atamaları sonucu ortadan kaldırılmıştır. Böylece yerel azınlıkların, çocukların, kadınların ve dini grupların kamusal alanda aldıkları hizmetler sınırlanmış, bazı hallerde ise tamamen ortadan kaldırılmıştır.
  • Sonuç olarak, kayyum atamaları hukuka aykırı olmakla beraber, Kürt siyasetinin yasal siyaset zemininden dışlanmasının bir adımı olarak toplumsal barışa zarar vermektedir. Yalnızca siyasi temsilcilerin değil, bizatihi Kürt seçmenin de yasal siyaset alanının dışına itilmesinin etkileri, yerel yönetim sorunu olmanın çok ötesinde sonuçlar doğurabilecek ağırlıktadır. Bu bağlamda, başta OHAL’le sınırlı olarak öngörülen bu uygulamanın sona ermesi, Türkiye’nin idari teşkilatını Anayasa’da çizilen çerçeveye uygun haline dönmesi, yerel seçimlerin demokratik bir zeminde yapılmasının ön koşuludur.
  • Yerel seçimlerin demokratik niteliği, yerinden yönetim organlarının, çerçevesi Anayasa ve uluslararası hukukla çizilen güvencelerine yeniden kavuşmasına bağlıdır. Yerel seçimler kayyum gölgesi olmaksızın yürütülmeli, kayyum politik bir pazarlık malzemesi olmaktan çıkarılmalıdır.
  • Bugüne kadar kayyum uygulamasıyla görevden uzaklaştırılan seçilmiş yerel yöneticilerin haklarının iade edilebilmesi için uygun ve etkili hukuki mekanizmalar ihdas edilmelidir.
  • Kayyum döneminde yapılan icraatın etkili bir biçimde denetlenebilmesi için şeffaflığın katılımcı ve etkili-denetim mekanizmaları öngörülmeli, geçmişe dönük olarak kayyum uygulamalarının denetlenmesi sağlanmalıdır.
  • Ana muhalefet partisinin kayyum uygulamasını soyut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi önüne taşımadığını dikkate alarak, yaratılan hukuki, siyasi toplumsal tahribatın etkilerinin azaltılması için çaba göstermesi de oldukça önemlidir. Bu hukuka aykırı uygulamanın tüm muhalif partilerin kazandığı/kazanacağı belediyeleri de etkilemesi yakın bir tehlike olarak karşımızdadır. Bu itibarla, hukuka aykırılığı yukarıda da ortaya konulmuş olan bu uygulamanın hukuk düzeninden kaldırılması için TBMM’de gerekli girişimlerde bulunulması ve yerel seçimler öncesinde bu hukuksuzluğun gündemde tutulması önerilir.
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) gerek HDP’nin siyasi parti tüzel kişiliği olarak muhatap kaldığı kapatma davasıyla gerekse seçilmiş temsilcilerine yönelik hukuki ve siyasi operasyonlarla hedef haline gelmesinin yarattığı güçlükleri akılda tutarak, bu saldırılara karşı hukuki yolları etkili bir biçimde işletmesi önemini korumaktadır.
  • DEM Parti’nin özellikle yerel seçimler öncesinde, kayyum uygulamasının yarattığı etkiyi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve şartların yetkili organlarıyla gerek hukuki gerek diplomatik yollarla paylaşması büyük bir ihtiyaç olmaya devam etmektedir.
  • DEM Parti’nin, sivil toplum ve insan hakları örgütleriyle beraber, kayyum uygulamalarının halk ve yerel yönetimler üzerindeki etkilerine ilişkin derinlemesine incelemeler yapması, kayyum uygulamalarının insan hakları bilançosunun çıkarılabilmesi açısından önemlidir." (HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar