Tuncer Bakırhan Diyarbakır’dan seslendi: ‘Tecrit devam ediyorsa, çözüme dönük bir niyet yoktur’

Tuncer Bakırhan Diyarbakır’dan seslendi:  ‘Tecrit devam ediyorsa, çözüme dönük bir niyet yoktur’
HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kayyımları göndereceklerini belirterek, ‘Belediyelerimizi bırakmayacağız, biz alacağız’ dedi. Bakırhan, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırmasının Kürt meselesinin çözümünde büyük rol oynayacağını söyledi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindeki heyet, Siirt ziyaretlerinin ardından Diyarbakır’da Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri ve Diyarbakır Kent Koruma ve Yaşatma Platformu bileşenleriyle Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası (DTSO) konferans salonunda bir araya geldi.

'SAVAŞLAR ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE ÖNLENİR '

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptıkları yanlışlardan ders çıkartarak, halk toplantılarında yapılan öneriler ve eleştiriler doğrultusunda yeni bir yapılanmaya gittiklerini dile getiren Bakırhan, şunları söyledi:

"Geçmişten bize devredilen değerli mirasla birlikte bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Bizi çok önemli bir süreç bekliyor. Vekalet savaşların yürütüldüğü, emperyalistlerin dikkatini çeken bir coğrafyada yaşıyoruz. Filistin-İsrail savaşına şahit olduk. Bizde kırk yıldır ciddi bir çatışma içinde olduğumuzu biliyoruz. Bunları önlemenin yolu örgütlü mücadele ve güçlü yerel demokrasidir. Biz parti olarak gerçekten çatışmalara, savaşlara karşı mücadele eden bir partiyiz. Barış, demokrasi, haklarımızı istediğimiz için bu ülkeyi yönetenler tarafından 'terörist' olarak adlandırılıyoruz. Gazze'de İsrail'in yapmış olduğu katliamdan rahatsız olanlar söz konusu Kürtler ve Rojava olunca üç maymunu oynuyorlar. Seslerini çıkarmıyorlar. Bu iki yüzlülüğü eleştirmek, tartışmak gerekiyor. Umarım önümüzdeki dönem coğrafyalarda çatışmaları ve kapitalizmden kaynaklı savaşları bir daha görmeyiz. En önemlisi kendi coğrafyamızda ret ve inkar süreci biter. Çalışmamız, çabamız onun üzerine."

YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE ADAYLARI HALK SEÇECEK

AKP ile ittifak söylentilerine karşı "AKP ile aramızda kesinlikle bir ittifak trafiği yok’ ifadelerini kullanan Bakırhan,ittifaklara kapalı olmadıklarını şu sözlerle vurguladı:

"İlkeli, açık, demokratik olan emekçilere halka, kentte yaşayanlara hizmet üretecek bir siyaseti benimseyen kesimlerle ittifak yapacağımızı da belirtmek istiyoruz. Adaylarımızı kentlerimiz, halkımız belirleyecek. Zira aday yönetimine yönelik ciddi eleştiriler aldık ve halk kendisi önersin, kendisi seçsin dedik. Halkın yanlışından bir zarar gelmez. Kaldı ki yanlış yapacağını da düşünmüyorum. Yakın zamanda yapılacak seçime yeni yöntemlerle gireceğiz. Umarım başarılı oluruz. Siz kentin vicdanısınız. Halkla daha fazla iç içe olan kurumlar olarak bizlere yardımcı olabilirsiniz. Burada bir araya gelen insanların ortak düşüncelerini almak istiyoruz. Yol hattımızı burada oturan bileşenlerin ortaya koyduğu düşüncelerle belirlemek istiyoruz."

'KAYYIMLARI GÖNDERECEĞİZ'

Kent Platformu'nun önemine değinen Bakırhan, Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nin utanç müzesi olmasına ilişkin yapılan açıklamayı değerli bulduklarını ifade etti.

Kent Platformu'nun uyuşturucu, fuhuş gibi durumlar karşısındaki rahatsızlıklarına da değinen Bakırhan, Kürdistan kentlerinin kayyımlarla yönetildiğini hatırlatarak şöyle konuştu:

"Toplumun istemediği en kötü adaylar bile kayyımlardan daha değerlidir. En kötü adaylar bile olsa kayyımlardan milyon kat daha iyidir. Bu kayyım sistemine de karşı gelmemiz gerekiyor. Kayyım bu kentteki bütün dinamizmlere karşı kötülük yapıyor. Buna dur demeliyiz. Kayyım sadece bizim irademizi çalmıyor. Aynı zamanda kentin doğasını, doğal kaynaklarını, tarihi-kültürel mirasını yani kentin bütününe büyük kötülük yapıyor. Umarım kayyımları göndereceğiz. Halkın iradesini gasp eden kayyımları da gönderip daha demokratik adaylarla gerçek anlamda bu kenti koruyan insanlarla bu süreci beraber yaratırız."

'AKP İLE ARAMIZDA BİR TRAFİK YOK'

Ardından gazetecilerin sorularını alan Bakırhan AKP ile ittifak sorusu üzerine, böyle bir şeyin olmadığını ifade etti. Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

"Israrla Kemalist, ulusalcı ve milliyetçi tayfa var. Bizi böyle bir ittifaka yönlendirmeye çalışıyor. Meclisin üçüncü büyük partisinin Adalet Bakanı ile cezaevleriyle ilgili yapılan görüşmeni bir ittifak olarak değerlendirilmesini kınıyoruz. AKP ile aramızda kesinlikle bir ittifak trafiği yok. Sizin de yoğun olarak izlediğiniz cezaevlerindeki vahşeti ve infaz yakmaları görüştük. İttifak konusunda ne AKP’nin ne de bizim bir talebimiz yok. Yani ne onların ne de bizim bir talebimiz yok. Biz demokrasiyi sağalacak, kayyım zihniyetini ortadan kaldıracak, Türkçü, milliyetçi ve erkek bakış açısından uzaklaşacak ittifaklar olursa tabi ki bizde varız. Yani meseleyi direk açık olarak konuşacağımız bir konumda olacağız."

‘MUTLAK TECRİT ÇÖZÜLMELİ’

‘Kürt meselesi Cumhuriyetin 2'nci yüzyılında artık çözülmelidir’ diyen Bakırhan, şöyle devam etti:

"Kürt meselesinin çözümünden daha önce de söylediğimiz gibi Sayın Abdullah Öcalan'ın rolünün çok büyük olduğunu ama iktidar ve hükümet tarafından bilerek tecride maruz bırakıldığını söylüyoruz. Çözüm isteyen bir hükümet bir iktidarla keşke karı karşıya olsaydık. İlk önce o mutlak tecritin çözülmesi gerekirdi. Kürt meselesi çözülecekse, en önemli aktör olarak Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin sonlandırılmalıdır. 2'nci yüzyılda çözüm için çok önemli rol oynayabileceğini söylüyoruz. Tecrit devam ediyorsa, çözüme dönük bir niyet yoktur. Tecrit devam ediyorsa, hukuksuzluk devam eder. Haksızlık devam eder. Bizi bir insan olarak bir yurttaş olarak, bu konuda bütün kurumların da duyarlılık içinde olması gerektiğini düşünüyoruz."

‘BELEDİYELERİMİZİ ALACAĞIZ’

Yerel seçimlerden sonra Kürt illerine kayyım atanma durumuna yönelik soruya yanıt veren Bakırhan, "Devletin kayyım politikası başarıya ulaşmadı. Kürt Sorunu derinleşti. Kentlerdeki sorunlar da derinleşti. Sadece borç batağına saplamadı. Belediyeye ait semt pazarlarını ve arazileri da satarak aslında uyuşturucun ve diğer kriminal suçların da sürmesine neden oldu. Amed’li kurumlar olarak, halklarımız olarak bir araya gelebilirsek en güçlü iktidarın bile kayyım atama şansı yok. Kentin kendi seçtiği adaylarla çıkabilirsek, kayyım atanamayacağını düşünüyorum. Kayyım atamayı düşünenler iyi düşünmeli. Bu sefer kayyım atamak o kadar kolay olmayacak. Belediyelerimizi bırakmayacağız çünkü zaten belediyelerimizi biz alacağız."

Buluşma, gazetecilerin soruları yanıtlandıktan sonra basına kapalı olarak devam etti.

Öne Çıkanlar