Ülkü Ocakları'ndan üç gün sonra Sinan Ateş açıklaması: 'Bahçeli yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır'

Ülkü Ocakları'ndan üç gün sonra Sinan Ateş açıklaması: 'Bahçeli yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır'
Ülkü Ocakları, eski başkanları Sinan Ateş‘in öldürülmesinin ardından sessizliğini üç gün sonra bozdu. Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Yavuz Akgül, "Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır" dedi.

Artı Gerçek - Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş‘in öldürülmesinin ardından MHP'deki sessizlik sürerken, ilk açıklamanın Mersin Ülkü Ocakları'ndan gelmesi dikkat çekti. Mersin İl Başkanı Yavuz Akgül, "Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır" dedi.

Akgül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır. Şöyle cenazeye katılanlara bakın!" dedi. Akgül açıklamasında, "Liderimizi, Ülkü Ocakları Genel Başkanımızı cenazeye sahip çıkmamakla suçlayanlar olayın yaşandığı gün attıkları iftiralar ile MHP ve Ülkü Ocakları’nı lekelemeye çalışanlardan hangisi cenazeye katıldı? Başsağlığı mesajı paylaşanlar, MHP ve Ülkü Ocakları’nı suçladılar ama cenazede yoklardı" ifadelerini kullandı.

'MERSİN GERİLİMİ'Nİ HATIRLATTI

Ülkü Ocakları'nda 2019-2020 arasında genel başkan olarak görev yapan Ateş, MHP'de bazıları tarafından 'FETÖ'cülük' ve 'hizipçilikle' suçlanmıştı. Ateş'e destek veren eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel de, mart ayında bir grup Ülkü Ocağı mensubunun bıçaklı saldırısına uğramıştı. Bu saldırıya ateşle karşılık veren Ünel'in silahından çıkan mermilerle Emrullah Kaplan adlı ülkücü ölmüştü.

'NEDEN MHP'DEN UZAKLAŞTIRILDI?'

Mersin Ülkü Ocakları'nın yeni başkanı Akgül'ün, Ateş'in öldürülmesi hakkındaki açıklamasında bu olayı hatırlatması da dikkat çekti. Ateş için "Biraz sorgulayın, biraz olayın iç yüzünü araştırın. Neden bir gecede Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı? Neden MHP ve Ülkü Ocakları çatısı altından uzaklaştırıldı?" diyen Akgül, şöyle devam etti: "Bir de şuradan bakalım Mersin’de yaşanan olayda Ülküdaşımız hayatını kaybetti? Peki neden ona başsağlığı dilenmedi? Neden sosyal medyadan ağzını açanlar o gün suskun kaldılar? Öldürülen kardeşimiz değersiz miydi?" (HABER MERKEZİ)


Akgül’ün yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

"Yaşanan olaylar göstermektedir ki MHP ve Ülkü Ocakları’nın temelini sarsmaya yönelik iftiralar atılıp, karalama kampanyaları yapılıp algı operasyonlarıyla düşürmeye çalışanlar apaçık ortadadır. Ülkü Ocakları ve MHP böyle şeylere yem olmayacak kadar kutlu bir harekettir. Olaylara karşı yorum yapanlara bakınız ki hiçbirinin ne MHP ile ne Ülkü Ocakları ile alakası kalmamış, Ülkücü Hareketin zamanında ekmeğini yiyip bugün Ülkücü Hareketi düşürmeye karşı, kötü göstermeye karşı and içmiş üç beş zavallıdır.

Olayın iç yüzünü bilmeden, olayın müsebbibini MHP ve Ülkü Ocakları olarak gören, suçu tamamen MHP ve Ülkü Ocakları’na yıkmaya çalışanlar hatta ve hatta “Biz katilin kim olduğunu biliyoruz” diyecek kadar alçalanlar, “Ahde vefa imandandır” sözünü hiç ettiler diyenler, “MHP ve Ülkü Ocakları benim için bugün bitmiştir” diyenler pişman olacaklarını bilmemekle beraber MHP ve Ülkü Ocakları’nı başsağlığı dilememekle suçlamışlardır. Ülkücü Milliyetçi Hareket'in Lideri Sn. Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır.

Şöyle cenazeye katılanlara bakın! Liderimizi, Ülkü Ocakları Genel Başkanımızı cenazeye sahip çıkmamakla suçlayanlar olayın yaşandığı gün attıkları iftiralar ile MHP ve Ülkü Ocakları’nı lekelemeye çalışanlardan hangisi cenazeye katıldı? Başsağlığı mesajı paylaşanlar, MHP ve Ülkü Ocakları’nı suçladılar ama cenazede yoklardı. Kendi döneminde görev yaptığı yöneticileri ve Ocak başkanlarının kaç tanesi cenazedeydi?

Biraz sorgulayın, biraz olayın iç yüzünü araştırın. Neden bir gecede Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı? Neden MHP ve Ülkü Ocakları çatısı altından uzaklaştırıldı? Biraz aklınızı çalıştırın, kolayı seçmeyin, etraftaki MHP’yi ve Ülkü Ocakları’nı zedelemeye çalışanların algı operasyonlarına katılıp kendinizi yemeyin. Bir de şurdan bakalım Mersin’de yaşanan olayda Ülküdaşımız hayatını kaybetti? Peki neden ona başsağlığı dilenmedi? Neden sosyal medyadan ağzını açanlar o gün suskun kaldılar? Öldürülen kardeşimiz değersiz miydi?

Ülkücü Hareket Liderinin emrindedir ve Lider neyi nasıl işaret ediyor, neyin nasıl olmasını istiyorsa öyle olacaktır. Lider – Teşkilat – Doktrin bu üçlüyü idrak edemeyen, sadık kalamayan bir zahmet ben Ülkücüyüm demesin."

Öne Çıkanlar