Yeşil Sol Parti'den Antep'te coşkulu miting: Biz şampanya patlatmasını bilmeyiz, biz ampulünüzü patlatmaya geliyoruz

Yeşil Sol'un Antep'teki halk buluşmasının gündeminde, Bozdağ ile Soylu'nun seçimler hakkındaki 'şampanya ya da secde' ve 'darbe' benzetmeleri vardı. EMEP lideri Akdeniz, “Biz şampanya patlatmasını bilmeyiz, biz ampulünüzü patlatmaya geliyoruz" dedi.

Yeşil Sol Parti'den Antep'te coşkulu miting: Biz şampanya patlatmasını bilmeyiz, biz ampulünüzü patlatmaya geliyoruz

Artı Gerçek - Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 Mayıs seçimleri öncesinde Antep'te halk buluşması gerçekleştirdi. Şehitkamil ilçesindeki eski Çarşamba Pazarı’nda gerçekleştirilen etkinliğe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Satiye Ok ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul katıldı.

HALAY VE ZILGITLA KARŞILANDILAR

Partinin seçim bürosu önünde halaya duran halk, Sancar ve Aydeniz’i alkış ve zılgıtlarla karşıladı. Buluşmada Yeşil Sol Parti'nin Antep'teki milletvekili adayları halkı selamladı.

AKDENİZ: PATRONLARIN İTTİFAKINA KARŞI GELİYORUZ

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Emek ve Özgürlük İttifakı adına halkı selamlayarak, “Bizler Emek ve Özgürlük İttifakı dedik, neden emek dedik, neden özgürlük dedik? Bakın 1 Mayıs geliyor, bu kent işçi, emekçi kentidir, hepinizin 1 Mayıs’ını kutluyorum. 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a kadar çifte bayram yapacağız. Burada özellikle patronlara sesleniyorum, ihracat rekorları kırıyorlar ama işçiyi, emekçiyi soğana muhtaç ediyorlar. Yoksulluk düzeni son bulacak. Pandemide, selde, depremde onbinlerce insanı işten attılar. Antep’i en yoksul kent yaptılar. Patronlarına ittifakına karşı Emek ve Özgürlük İttifakı olarak geliyoruz, onların saltanatını hep birlikte değiştireceğiz” dedi.

SOYLU'YA 'DARBE' TEPKİSİ: AYNAYA BAKARAK KONUŞUYORSUN

Maraş merkezli depremlere değinen Akdeniz, "Hepimizin başı sağ olsun. Bunlar ne yaptılar, depremin ikinci gününde işçi emekçiye ‘fabrikaya gelmezsen kapı önündesin’ dedi. Onlara karşı birleştik. Bizler özgürlük dedik, özgürlüğün anlamı ne kadar büyük, en çok sizler biliyorsunuz. Özgürlük çığlığı için zindanlara, Kürt gazetecilere, sanatçılara, siyasetçilere, Demirtaş ve arkadaşlarına selam olsun. Operasyon üstüne operasyon yapıyorlar. Bu Bakan Soylu var ya, ’14 Mayıs’ta siyasi darbe hazırlığı yapıyorlar’ diyor. Bu Bakan nereye bakıyor, sen aynaya bakarak konuşuyorsun. Kendi yaptıklarını anlatıyorsun, kayyım rejimi ortada. Daha dün Amed’te operasyon yaptınız, Kürt gazetecileri içeri koydunuz. Seçim güvenliği, sandık güvenliği olur mu böyle. Gazeteciler haber yapmasın diye yaptılar. Ne yaparsa yapsınlar, nihai son belli. Gideceksiniz, size bye bye diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Akdeniz, Diyarbakır'da gözaltına alınan gazetecilerin tutuklanmasına tepki göstererek, "Ben Van’a gittim, bin 500 gündür toplantı ve gösteri yasak, basın açıklaması oluyor, engelleniyor, gazeteciler de haber yapamıyor. Bu haberleri Murat Sarısaç yapıyor, şimdi sizin adayınız, ona güçlü bir alkış. Sevda Karaca, sizin kızınız, size emanet, canla başla ona sahip çıkın” diye konuştu.

BOZDAĞ'A ŞAMPANYA TEPKİSİ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarına değinen Akdeniz, “Biz şampanya patlatmasını bilmeyiz, biz ampulünüzü patlatmaya geliyoruz. Antep’te oyları patlatacağız” sözlerinde bulundu.

'DÎLOK SEÇİMLERE DAMGASINI VURACAK'

kitleyi Kürtçe selamlayan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, gençleri ve kadınları coşkularından dolayı kutladı. “Haki Karer’in yoldaşları hoşgeldiniz” diyerek sözlerini sürdüren Aydeniz, “Dîlok halkı tarih boyunca direndi, özgürlük hareketinin mirasını sürdürüyor. Bu direniş, özgürlüğü sağlayacaktır. Dîlok her zaman direndi, 14 Mayıs’ta da seçimlere damgasını vuracak. Dîlok temsilcilerini Meclis’e gönderecek” dedi. Aydeniz’in sözleri sık sık “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla kesildi.

‘HİLELERE KARŞI SANDIKLARA SAHİP ÇIKALIM’

11 kenti etkileyen depremlerde ölenleri anarak sözlerini sürdüren Aydeniz, “Acımız ilk günkü gibi devam ediyor. Bu depremi felakete dönüştürenlerden 14 Mayıs’ta hesap soracağız. Dîlok bugün IŞİD’in karargahı haline getirildi. Bugün Efrîn’de neler yaşandığını en iyi siz bilirsiniz. Dîlok halkı bu iktidara karşı mücadeleyi büyütmeli ve 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndermeli. Her kadın, her genç, her emekçi sandıklarda sorumluluğunu yerine getirmeli ve Yeşil Sol Parti’ye oy vermeli. Bu iktidar Kürtlerin geleceği, emekçilerin geleceğine en büyük tehlikedir. Dîlok halkı herkesi ikna edip, sandıklara gitmesini sağlamalı. Oy kullandıktan sonra sorumluluğumuz bitmiyor, sandıklara sahip çıkmalıyız. Onların hilelerine karşı sandık güvenliğini sağlamalıyız” diye konuştu.

'2015'TEN BERİ DARBE ÜSTÜNE DARBE YAPIYORLAR'

Aydeniz, Yeşil Sol Parti’nin kadınların, halkların ve emekçilerin umudu olduğunu vurgulayarak, "14 Mayıs'ta siyasi darbe hazırlığı olduğunu söyleyenler, 2015’ten beri darbe üstüne darbe yapıyor. Darbe ittifakının kaybetmesi yakındır, 14 Mayıs’ta Dîlok halkı buna son verecek. Kürt düşmanlığı yürütenler, Kürtlerin kazanımlarına saldırmaya devam ediyor. Rojava’da, Başur’da savaş politikalarını sürdürüyor. Bu iktidar çözüm istemiyor, tecridi ağırlaştırıyor. Tecridin ağırlaştırılması savaştır, eşitlik ve özgürlük karşıtlığıdır. 14 Mayıs’ta tecride karşı Yeşil Sol ‘a oy vereceğiz” dedi.

SANCAR: 14 MAYIS HESAP SORMA GÜNÜ

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise konuşmasında şunları söyledi:

"Bu coşkunuz için hepinize teşekkür ediyorum. En çok gençler ve kadınlar sizler var olun, sizler var oldukça bizler hep kazanacağız, mutlaka kazanacağız. 6 Şubat’ta deprem yaşandı, bu depremden en çok etkilenen şehirlerden biri de Antep oldu, İslahiye ve Nurdağı’nda şehirler enkaza döndü, binlerce canımızı kaybettik. Diğer şehirlerde de onbinlerce can yitirdik. Bunun sorumlusu bu siyasi iktidardır. Depremi felakete dönüştüren iktidarın kendisidir. Bu iktidarın rant politikalarıdır. Bu iktidarın talan anlayışıdır. İşte o nedenle yitirdiğimiz canlara karşı borcumuz var. Bu iktidara hesap sormak bu canlara karşı borcumuzdur. Bu iktidardan, hesap sormaya geliyoruz. 14 Mayıs’ta hesap sorma günü var.

'HADİ ORADAN, DARBECİ SİZSİNİZ'

14 Mayıs bu iktidarı göndereceğimiz ve düzeni değiştirmenin günüdür. Korkuyu o kadar çok büyüttüler ki o korku AKP’nin, MHP’nin yüreğine salan sizlerin kararlı duruşudur. Halkın özgürlük ve demokrasi isteğidir. Bakın, İçişleri Bakanı Soylu ne demiş bugün, ‘14 Mayıs bir darbe girişimi günü olacak’ diyor. Sandık ne zamandan beri darbe oldu, seçim ne zamandan beri siyasi darbe olarak niteleniyor. Seçim sizlerin kaybedeceği gün olacağı için korkunuz büyük, en büyük kumpası, her türlü oyunu ortaya koymaktan da geri durmuyorsunuz. 14 Mayıs’ta bu halk sizleri sandığa gömecek. Soylu 14 Mayıs siyasi darbe olacak diyor, bu iktidar darbe iktidarı, darbeci anlayışın ürünüdür. Her gün yeni bir siyasi darbe operasyonu yapanlar, daha geçen gün özgür basın, avukatlar, partimizin yöneticilerini kumpaslarla, hukuksuzca gözaltına alıp, tek tek tutuklayanlar bunlar, darbe işte tam da budur. Siyasi darbe dediğimiz şey, sizin bu operasyonlarınızdır. Yıllardır siyasi darbe operasyonlarıyla ayakta kalıyorsunuz. Ayakta kalmaya çalışan bu iktidar darbecilikten medet umuyor. Şimdi de seçim darbe diyor, hadi oradan, darbeci sizsiniz. Bu halk size sandıkta darbeyi indirecek.

'SAVAŞ POLİTİKALARINA DUR DEMEYE GELİYORUZ'

Bugün yaşadığımız ekonomik çöküşün temel nedeni bu iktidarın savaş politikalarıdır. Savaştan besleniyorlar, güvenlikçi politikalara milyar dolarlar aktarıyorlar. Bunların hepsi sizin sofranızdan, aşınızdan gidiyor. Savaşa ayrılan her kuruş, halkın cebinden gidiyor. Savaş derinleştikçe halk daha çok yoksullaşıyor. Bizler bu savaş politikalarına dur demeye geliyoruz. Savaş politikalarını durduracağız. Savaş politikalarında ısrarın nedeni, Kürt sorununda çözümsüzlüktür, Kürt sorununda çözümsüzlük, savaş politikalarını büyüten temel nedendir. Kürtlere düşmanlık savaş politikalarının kaynağıdır. Bu politikalar halkı yoksullaştırıyor. Canımızı aldığı yetmiyormuş gibi, aşımızı da elimizden alıyorlar.

'HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ'

Kürt sorununa demokratik çözüm vazgeçilmezdir, şarttır, çözüm bizimle gelecek. Kürt sorununda çözüm, demokratik çözüm bu ülkeye barış getirecektir. Sadece bu ülkeye değil, yaşadığımız bölgeye de getirecektir. Türkiye ve Ortadoğu’da barış demektir. Biz de barış için varız, barış için mücadele ediyoruz. Savaş politikalarının faturasını en ağır şekilde ödeyen şehirlerimizden biri de Antep’tir. Bu iktidar Antep’i özel savaş politikalarının merkezi haline getirmiştir. Ama biz söz veriyoruz, hep birlikte, burada yaşayan halklarla birlikte, Ortadoğu halklarıyla birlikte bu politikaları durduracağız. Antep’i barışın merkezi haline getireceğiz. Herkes şunu iyi anlasın, savaş politikaları yoksullaştırır, barış kazandırır. Biz de hep birlikte kazanacağız.

'BU AĞACIN ALTINDA BULUŞALIM'

Az önce huzurlarınıza çıkan adaylarımızı gördünüz, bu arkadaşlarımız hepinizin adayı. Onlara hepiniz, hep birlikte sahip çıkacaksınız. Yeşil Sol Parti’nin listesinde yer alan her bir aday, sizin adayınızdır. O nedenle şimdi Yeşil Sol Parti etrafında kenetlenme, adaylarımıza sahip çıkma zamanıdır. Yeşil Sol Parti’yi Meclis’e en güçlü şekilde gönderme zamanıdır. Bu zulüm iktidarını göndermek, bu talan, sömürü ve savaş düzenini değiştirmek için oylar Yeşil Sol’a. Özgürlük, eşitlik, demokrasi ve emeğin hakkı için oylar Yeşil Sol’a. Antep’i barışın, demokrasinin, özgürlüğün, emeğin haklarının merkezi haline getirmek için sizden en az 3 vekil bekliyoruz. Kenetlenelim, Yeşil Sol Parti etrafında kenetlenelim. Bu ağacın altında buluşalım. Hep birlikte mücadeleyi büyütelim, mutlaka başaracağız. Dîsa em, dîsa serkeftin.” (MA)