HPV aşısı için 10 aydır adım atılmadı: Her gün üç kadın ölüyor
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
ANKARA - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2022 kasım ayı HPV aşısının ücretsiz olacağı vaadinin üzerinden aylar geçmesine rağmen adım atılmadığı gibi bir de zam geldi. HPV aşısının ücretsiz olması için çalışmalar yürüten Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılınç, HPV’ye bağlı rahim ağzı kanserinden dolayı günde üç kadının öldüğün söyledi. Avukat İlayda Öner ise "HPV aşısının bedelinin karşılanmasının devletin yükümlülüğünde olduğuna ilişkin ulusal ve uluslararası birçok düzenleme var" dedi.
DAVALAR LEHTE SONUÇLANIYOR
HPV aşısının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ücretsiz karşılanmaması nedeniyle mahkemeye başvuran kadınlar, davaları bir bir kazanmaya başladı. HPV aşısı yaptıran kadınların, SGK’nin aşı masrafını karşılaması talebiyle açtığı davaların bir kısmının kazanılması sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 18 yaşın üstüne ücretsiz aşı çalışmalarına başladıklarını söylemişti. Koca, yaptığı açıklamada, "Rahim ağzı kanserine sebep olan HPV’nin tespiti ve bulaşmanın engellenmesi amaçlı aşıyla ilgili yol haritamız hazır. Belirlenen bir grupla aşılamaya başlayacağız ve kapsamını kademe kademe genişleteceğiz" vaadinde bulunmuştu.
AŞIYA TEMMUZDA ZAM GELDİ
Ancak ücretsiz HPV aşısı konusunda adım atılmadığı gibi temmuz ayında aşıya zam geldi. Yeni zamla birlikte HPV aşısının 4 valanlısı 1858 TL, 9 valanlısı 2 bin 575 TL oldu. 9-14 yaş arası 2 doz, 14-26 yaş arası ise 3 doz yapılması önerilen aşının 2 doz maliyeti 3 bin 716 TL, üç doz maliyeti ise 5 bin 574 TL.
‘BİNE YAKIN AŞIYI TÜRKİYE’NİN HER YERİNE ULAŞTIRDIK’
HPV aşısının ücretsiz olması için çalışmalar yürüten Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılınç, 2.5 yıl önce eczacı arkadaşlarıyla birlikte HPV aşısının ücretsiz olması için kampanya başlattıklarını söyledi. Bu süreçte ‘HPV Aşı Bursu’ adında bir dayanışma oluşturarak, bine yakın aşıyı Türkiye’nin her yerindeki kadınlara ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyen Kılınç, “Bunu yaparken amacımız aşıların ücretsiz olması gerektiğine yönelik vurguydu. Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği ile birlikte dava açtık. Davalarla birlikte hem SGK’den aşı ücretlerini almak hem de haklılığımızı kamuoyuna gösterebilmek adına çalışmalar yaptık. Bu konuyla ilgili çok yönlü bir baskı oluşturmaya çalıştık” dedi.
‘ÖNLENEBİLİR BİR KANSERDEN DOLAYI İNSANLARI NEDEN KAYBEDELİM?’
HPV’nin, Türkiye’de aşısız bir toplum olduğu için çok yaygın olduğunu aktaran Kılınç, virüsün başta rahim ağzı kanseri olmak üzere kadınlarda ve erkeklerde kansere ve kimi rahatsızlıklara sebep olabildiğini söyledi. HPV'den kaynaklı Türkiye'de yaklaşık 2 bin kadının rahim ağzı kanseri olduğunun altını çizen Kılınç, şu bilgileri paylaştı:
"Ölüm oranı çok yüksek. Neredeyse günde üç kadını bu nedenle kaybediyoruz. Biz bu süreci yürütürken ‘HPV aşısının ücretsiz olmaması sağlık politikalarıyla işlenmiş olan kadın cinayetidir’ dedik. Ankara'da verdiğim bir sunumda 28 yaşında kızını kaybeden bir anne gelmişti. Kadın, ‘Belki kızım aşık olmasa başına bu işler gelmezdi’ demişti. Ben de orada bizim daha sonra çok kullanacağımız 'Katil aşk değil bizi 9 yaşında aşılamayanlar' demiştim. Biz erken yaşta önüne geçebileceğimiz, önlenebilir bir kanserden dolayı insanları neden kaybedelim?”
‘YÜZÜN ÜZERİNDE ÜLKEDE ÜCRETSİZ UYGULANIYOR’
HPV aşısının 100'ün üzerinde ülkede ücretsiz olarak sunulduğunu aktaran Kılınç, şunları anlattı:
"Zaten modern ülkeler dediğimiz Avrupa'da aşı ücretsiz denilebilir ancak birçok ülkede bu uygulama var. Sağlık Bakanlığı bir ara 'Bizim toplumumuza uygun değil' demişti. Mesela Türkmenistan'da 2016 yılından beri kız ve erkek çocuklarına aşı yapılıyor. Muhafazakar bir ülke olduğumuz için yapılmadığı söyleniyorsa Birleşik Arap Emirlikleri'nde okula devam edebilmek için aşı şartı konuluyor. Suudi Arabistan'da öğretmenler farkındalık yarattığı için ödül alıyor. Ekonomik yükü işaret ediyorlarsa sürekli yardım malzemesi yolladığımız Myanmar'da HPV aşısı ücretsiz. Mozambik, Zimbabve'de ücretsiz. Kosova, Bangladeş bu ay HPV aşısını ücretsiz aşı takvimine aldı."
Toplum tarafından bu konudaki ilginin ve baskının Sağlık Bakanlığı'nı adım atmaya ittiğini ifade eden Kılınç, aradan 10 ay geçmesine rağmen ne kamuoyuna yönelik bir bilgilendirme yapıldığını ne de aşılamanın söz konusu olduğunu söyledi. Konuyla ilgili mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Kılınç “Bakanlığa, elimizdeki verileri göstererek verdikleri sözü hatırlatmaya devam edeceğiz. Kolektif bir şekilde mücadeleyi büyüteceğiz. Aşıya ulaşmak çok pahalı. Emekçi kadınlar, yoksullar, öğrenciler bu aşıya ulaşamıyor. Dolayısıyla onların sesi olmaya, herkes için erişilebilir sağlık hakkı için çalışmalara devam edeceğiz. Ne kadar erken yaşlarda aşılamayı başarabilirsek çok sayıda insanı korumuş olacağız" dedi.
‘HPV CİNSİYET FARK ETMEKSİZİN HERKESİ ETKİLİYOR’
HPV’nin kampanyalar ve davalama süreçlerinden kaynaklı yeni duyulmaya başlandığını anlatan Avukat İlayda Öner, toplumda, virüsün sadece kadınlarda görüldüğüne ilişkin yanlış bir kanı olduğunu ifade etti. HPV’nin cinsiyet fark etmeksizin kadınları, erkekleri ve LGBTİ+’ları etkilediğini vurgulayan Öner “Ne yazık ki patriyarkal sistemden kaynaklı hayatın her alanında olduğu gibi hukuk uygulayıcıları da erkek egemen anlayışa sahip. Bu yüzden kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan rahim ağzı kanserine de sebep oluyor ancak bununla birlikte genital bölge, anal, boğaz, gırtlak kanserlerine de sebep olabiliyor. HPV’ye ilişkin ikili cinsiyet üzerinden bir değerlendirme yapılıyor” diye konuştu.
‘BEDELİ ÖDENECEK İLAÇLAR LİSTESİNDE YER ALMIYOR’
SGK tarafından yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nde bedeli ödenecek ilaçlar listesinde HPV aşısının yer almadığını hatırlatan Öner “Bu yüzden SGK’ye başvurulduğunda aşının bedeli karşılanmıyor. İnsanlar kendi imkanlarıyla HPV aşılarını almak zorunda bırakılıyor. Bu aşıya erişememek büyük bir toplumsal sorun. Bundan dolayı, STK’ler stratejik davalama yoluna gitti. Ancak SGK’ye karşı açılan davalar bireysel davalar. Bununla birlikte, bu stratejik davalar her ne kadar bireysel bir kazanım da olsa hak ihlaline sebep olan toplumsal sorunu değiştirmek amacıyla açılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘ULUSAL VE ULUSLARARASI MEVZUATTA SAĞLIK HAKKI DÜZENLENMİŞ DURUMDA’
SGK tarafından sigortalı hastalara sağlanacak tedavi edici ve koruyucu hizmetlerin niteliğinin ulusal ve uluslararası mevzuatta düzenlenmiş durumda olduğunu vurgulayan Öner, şunları söyledi:
"HPV aşısının bedelinin karşılanmasının devletin yükümlülüğünde olduğuna ilişkin birçok düzenleme var. AİHS’de açıkça sağlık hakkı düzenlenmemiş olsa da AİHM’in kararlarında ve ek protokollerle güvence altına alınmış olan yaşam hakkı, kişinin özgürlüğü ve güvenliği çerçevesinde sağlık hakkının değerlendirildiğini görüyoruz. Anayasada da yine yaşam hakkı, beden ve ruh sağlığının korunması, bu kapsamda tedbirlerin alınmasının istenmesi hakkı mevcut. Diğer yandan da Türkiye’nin sosyal devlet ilkesi sebebiyle sağlık hakkımız düzenlenmiş durumda. Biz bunlara dayanarak ‘Bu bizim sağlık hakkımız, buna uygun düzenlemeler yapmalısın’ diyoruz. AYM’nin bu kapsamda kararı var. 2010 tarihli kararda, ‘Kişilerin maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmesinin, mutlu ve huzurlu olabilmenin başlıca şartı, ihtiyaç duydukları anda sağlık hizmetlerine ulaşıp, bu hizmetlerden yararlanabilmesidir. Devlet için bir görev, kişiler için bir hak olan bu amacın gerçekleşmesinde, bu haktan yararlanmayı zorlaştırıcı ya da zayıflatıcı düzenlemeler anayasaya aykırıdır’ diyor.”