Deprem bölgesi için asbest uyarısı: Kansere neden oluyor, tedbir alınmalı

Deprem bölgesi için asbest uyarısı: Kansere neden oluyor, tedbir alınmalı
Çevre Mühendisleri Odası’nın Hatay’da yaptığı araştırmaya göre bölge yoğun asbest tehlikesi altında ve mevzuatlara uyulmadan yıkım çalışmaları yapıyor. Uzmanlar, önlem alınmadığında asbestin kansere ve kalp krizine neden olabileceğini söylüyor.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL – TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi, Türk Toraks Derneği ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 6 Şubat Maraş depremleri sonrasında bölgede havaya karışan asbest ve tozların zararlarına ilişkin Cağaloğlu’ndaki İTO binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda ÇMO İstanbul Şubesi adına konuşan Utku Fırat, bölgede gerçekleştirdikleri incelemeden aktarım yaptı.

Çevre Mühendisi Fırat, bölgede atık yönetimiyle ilgili hiçbir mevzuatın uygulanmadığını belirtti. İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Esin Tuncay ise asbestin solunum yolu hastalıklarına neden olduğunu ifade etti. Uzmanlar Sağlık Bakanlığı’nın bölgede tedbir alması ve asbestten etkilenen insanların yerleşim yerlerini güvenli bölgelere taşıması çağrısında bulundu.

‘ASBESTE KARŞI HİÇBİR ÖNLEM ALINMAMIŞ’

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi, 6 Şubat depremlerinin en çok etkilediği illerin başında gelen Hatay'da 2-3 Eylül 2023 tarihlerinde asbest inceleme çalışması gerçekleştirdi. Rapora göre, insanların yaşam alanlarından alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edildi. Raporu hazırlayan ekipte yer alan Fırat, çok basit uygulamaların dahi yapılmadığını söyledi. Bakanlıklar arasında koordinasyon olması gerekliliğine dikkat çekilen toplantıda, bölgede alınmış herhangi bir önlem bulunmadığı kaydedildi. Asbestin yayılmasını önlemek adına yıkımların sulama yardımıyla yapılabileceğini anlatan Fırat, yeterli su olup olmadığına ilişkin soruya, “Gerekirse denizden su alınarak işlem yapılmalı ya da sondaj yapılmalı” dedi.

‘SAĞLIK AÇISINDAN SORUNLAR EN AZA SU İLE İNDİRİLİR’

Yapılacak olanların “basit” olduğunu sözlerine ekleyen Fırat, “Hiçbir işçi maske takmıyor. Kamyon kasaları brandalar ile örtülmüyor” diye konuştu. Böylesine bir yıkımın yaşandığı yerde suyun tek yöntem olup olmadığı sorusuna ise Fırat, “Sulama tek yöntem. Toprağın da kirlenmesi söz konusu. Ancak tehlikenin minimize edilmesi gerekiyor.”

Dr. Esin Tuncay da asbestin solunum yoluyla alınmaması için maskeden sulamaya ya da kamyonların örtülmesine kadar çeşitli tedbirlerin alınabileceğini söyledi. Tuncay, “Depremin getirdiği yıkımı yaşayan insanlara bir de böylesi bir yıkım yaşatmamak lazım. Sadece deprem bölgesinde değil, kentsel dönüşümün olduğu İstanbul gibi kentlerde de benzer uygulamaların olması gerekiyor” dedi.

‘ASBEST KANSERE NEDEN OLUYOR’

Asbest ölçümünün düzenli bir şekilde yapılmasının gerektiği söylenen basın toplantısında sorunun yok sayıldığı ifade edildi. Türk Toraks Derneği adına da Dr. Haluk Çalışır konuştu. Çalışır, “Asbest toksik bir mineral. Endüstride çok yoğun kullanılıyordu. 2010 yılında ülkemizde de yasaklandı. Bu yıldan itibaren Türkiye’de kullanılmadığını varsayıyoruz. Ancak internet satış sitelerinde Amyant olarak satılıyor. Biz hep asbest üzerinden gittiğimiz için burayı atlıyoruz. Akciğer zarı kanseri, üst hava yolları ve yutak kanseri, mide ve bağırsak sistemleri kanserlerine neden olabilecek önem arz eden bir tehlikeden bahsediyoruz. Depremin olduğu günden beri bütün sivil toplum örgütlerinin yaptığı uyarılarda, binaların üzerinde çok yoğun bir toz olduğunu görüyoruz. Toz masum gibi görünen bir kirletici ancak biliyoruz ki gözle görmediğimiz partikül maddeler havada çok fazla olunca kanser riski artıyor. Kanser oluşturma riski uzun vadeli. Ancak yoğun toza maruziyetin damar sistemi içerisindeki sorunlara yol açtığı biliniyor. Kalp krizleriyle arasında bir bağlantıyı kurmak lazım. Verilere ne siz ne de biz ulaşamıyoruz” ifadelerini kullandı.

Öne Çıkanlar