Hey Kobe; binlerce çocuk dışında bir de kadın peşinde olabilir
Emre CAKA
ARTI GERÇEK- 41 yaşında bir helikopter kazasında hayatını kaybettiğinde sadece basketbol dünyası değil, tüm spor dünyası hüzne boğuldu. Kimse yakıştıramazdı ona ölümü. Çünkü o, kaybetmek bilmez, dirençli, inatçı, korkusuz ve en önemlisi bir neslin idolüydü. Aynı zamanda basketbola veda ederken çocukluk dünyasının kapılarını bizlere açan, ilk mektubunu bizimle paylaşan bir isimdi. Elbette bu kadar büyük bir figür, yalnızca Texas'ın arka sokaklarını, Fransa'nın banliyölerini, İstanbul'un varoşlarını, Brezilya'nın gettosunu süslemiyordu. O, NBA'in Micheal Jordan'dan sonraki kahramanı, Amerikan spor endüstrisinin yeni ikonuydu...
LAKERS İÇİN TALİH, CHARLOTTE İÇİN KÖR TALİH
NBA'in draft ve takas dönemleri her zaman renkli geçmiştir. Bir numaradan draft edilenlerin hayal kırıklıkları, son sıralardan seçilenlerin kariyerleri, 'Avantaj' olarak görülen takasların kör talihleri...
Charlotte için bu listeden sonuncusu olmuş, avantaj olarak görülen takas, kör talih olmuştu. Avrupa'nın en önemli pivotlarından, Yugoslavya'nın altın çocuklarından sadece biri olan Vlade Divac'ı Lakers'dan Kobe Bryant karşılığında koparmış, kadrosuna katmıştı. Tarih, henüz Charlotte'un Kobe'yi kaçırdığını kulaklarına haykırmamıştı.
'UZUN ZAMANDIR BU KADAR TERLEMEMİŞTİM'
Kobe, babasının İtalya'da basketbol kariyerini sürdürme kararı ile birçok Amerikalı çocuğun aksine genç yaşta Avrupa basketbolu ile tanışmıştı. NBA'in aksine oyunu çok yönlü oynayabiliyor, dönemin NBA sistemine göre çok da farklı gözüken orta mesafeli şut atabiliyordu.
1996 yılında Divac'a karşılık Kobe'yi kadrosuna katan Lakers taraftarları tarihlerinin yeniden yazılacağından haberdar değilken, bir sezon önce yılın savunmacısı seçilen Michael Cooper, "Karşımda 17 yaşında cılız bir çocuk vardı... Larry Bird gibilerine denediğim savunma numaraları denedim. Her seferinde sıyrılıp şutunu atmayı başarıyordu. Yorulmuştum. Uzun zamandır bu kadar terlememiştim. Herkes şaşkınlık içindeydi. Antrenman sonrası toplandığımızda 'Sen liseli bir velet değilsin. Geleceğin NBA yıldızısın' dedim" diyordu yıllar sonra.
KOBE, SHAQ VE PHİL JACKSON...
Kobe'nin takıma katılmasının yanı sıra NBA tarihinin en dominant pivotlarından Shaquille O'neal, namı değer Shaq da kadroya dahil olmuştu. İkiliyi muazzam bir noktaya çıkaracak isim arayışları sona ermiş, NBA'de yedi yüzükle efsane koç olmayı başarmış Phil Jackson, Lakers'ın dümenine getirilmişti.
"Parke üzerinde, soyunma odasında ve idmanlarda takım arkadaşlarıyla pek sosyalleşmiyor hatta bir çok kez günaydın demekten dahi uzak duruyordu Kobe."
Kazandığı beş şampiyonluğun da mimarlarından olan ünlü Koç Phill Jackson, ‘11 Yüzük’ adlı kitabında böyle tarif ediyordu Kobe Bryant'ı.
Jackson, Los Angeles Lakers'a geldikten hemen sonra, NBA Konferans Finalleri'nde Portland Trail Blazers'ı 7 maçlık zor bir serinin ardından eleyip, 2000 NBA Playoffları finalinde Indiana Pacers'ı 4-2 ile geçerek şampiyonluğu elde etmişti.
Kobe, 1997'de tarihin en genç smaç yarışması şampiyonu olduğu zaman 'Jordan'ın varisi mi?' sorularına artık karşılık vermeliydi. Ya Kobe olacaktı ya da Jordan'ın varisi...
NBA VE AMERİKA YÖNETİMİ JORDAN ARIYORDU
Şüphesiz Amerikan basketbolunun bu kadar sükse yaratmasının mimarıydı Michael Jordan. Milenyum çağı gelmiş, Jordan 40'ına merdiven dayamıştı. Artık eski atletikliği de yoktu, eski hırçın savunması da...
NBA yönetimi ve Amerika ise Jordan ile tüm dünyada zirve yaptığı Amerikan Basketbol Ligi NBA'in düşüş yaşamasını istemiyor, yeni bir reklam yüzü arıyordu. O isim ikinci sezonunda All-Star olmayı başarmış ve Jordan'a karşı 18 sayı, 6 asist üreten Kobe'ydi.
Amerika'nın o renkli panoları Jordan sonrasında Kobe ile doluyor, talk showlarda, ESPN yayınlarında sürekli kıyas konusu oluyordu. Oyun tarzı ise neredeyse 'kopya' olarak yorumlanıyordu. Cesareti, inatçılığı, kaybetmeye karşı olan nefreti ve kazanmaya karşı olan tutkusu onu yıllarca zirvede tuttu. Jordan ile kıyaslanmasına ise "Elma ile portakalı kıyaslamak" olarak bakıyor, hatta "Jordan, Shaq ile oynasa neler olacaktı. Farkı kariyerler, farklı yollar" diyerek de tartışmayı sonlandırmaya çalışıyordu.
"Kobe’yi tanıyorsam eğer, her kategoride birilerini geçmeye çabalayan birisi olduğunu biliyorum. Onu sürükleyen şey bu" diyordu eski Lakers koçu Byron Scott.
KAPİTALİZM İÇİN PAHA BİÇİLEMEZ KAFTAN
Spor endüstrisinin belki de en net örneklerinden biriydi Kobe. İstatistiklerde devamlılık, 'çok çalışırsan kazanırsın' figürü ve en önemlisi başarının kupalar ve madalyalar ile kıyaslanması. 'İyi sporcu' anlayışının karşılığı, madalya ve kupalar olmasında en büyük etkenlerden bir tanesi de şüphesiz spora bakış açısıyla farklı bir dünya olabileceğini gösteren Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıydı. (Resmi yıkımından önce bu gerçekleşmişti)
Bireysel başarının ayyuka çıktığı dönemde Bryant, bireysel başarıları alt üst etmiş, kazanmak için her şeyini veren bir makineye dönüşmüştü.
KAHRAMAN TACİZCİ OL(A)MAZDI
2003 yılında Denver'da bir kadın, polise giderek Kobe Bryant'ın tecavüzüne uğradığını söylemişti. Bryant tecavüz ile suçlanıyor ve sorgulanıyordu. Ancak şikâyetçi olan kadın ifade vermeyi reddedince dava düştü. Uzun bir dönem bu davanın Kobe'nin medya gücü ve Amerika'nın yüzü olması sayesinde düştüğüne dair iddialar oldu.
Bu iddiları doğrularcasına bir dava daha gündeme geldi Kobe hakkında. Ancak bu dava da açılmadan taraflar uzlaşmaya gitti. Kobe'nin kimliği hâlâ bilinmeyen kadına 2 milyon doların üzerinde ödeme yaptığı ABD basınında yazıldı.
Kadının susturulduğuna dair söylentiler hiçbir zaman Kobe'nin attığı sayılar kadar konuşulmadı. Cılız sesler olarak kulaklara fısıldandı ancak Meksika dalgası yaratmasına müsaade edilmedi. Ölümünün hemen ardından tecavüz davalarını hatırlatan gazeteci Felicia Sonmez de baskıyla karşılaşıp, susturulan kadınlardan sadece en bilineniydi.
'KAHRAMAN'IMIZ HEP BİZİMLE
Spor dünyasının en iyi sporcularından Kobe, tacizci olamazdı, olmamalıydı. Tüm Amerika'nın, Avrupa ve Asya'ya açılan yüzü tecavüz ile anılamaz, panolardan fotoğrafları kaldırılamazdı. Öyle de oldu. Tüm 'iddialar' (Kobe, otel odasında kadın ile birlikte olduğunu kabul etmiş, düzenlediği basın toplantısında tecavüzü reddetmişti. Kadının anlattığı tüm olay örgüsü sadece tecavüze kadar kabul edilmişti ve tecavüz reddedilse dahi 'malumun ilanı' olarak yorumlanmıştı) adeta bir bulut olmuştu atılan 81 sayının ve şampiyonluk yüzüklerinin arasında.
Adı bilinmeyen kadından bir daha bahsedilmedi, bahsettirilmedi. Ama erkek spor endüstirisinin bize adını ezberlettiği 'kahraman'ımız hep bizimle.
Şüphesiz bastırılan bu tecavüz davasından bilgisi olmayan binlerce çocuk Kobe gibi olabilmek için hayal kuruyordur.
Kim bilir belki de Kobe gibi bir figüre karşı 'tecavüzcü' diyebilecek güçte olan gizli kahramanımız da onunla yüzleşmek için peşinden gidiyordur...
Kobe, geçen yıl bugün (26 Ocak) yaşanan helikopter kazasında 13 yaşındaki kızı Gianna ile birlikte yaşamını yitirdi.
KOBE BRYANT'IN BAŞARILARI
Kobe Bryant'ın kariyerindeki istatistikler ve rekorlar şöyle:
- NBA şampiyonluğu: 5 kez
- Kerim Abdülcabbar, Karl Malone ve LeBron James'in ardından NBA tarininin en skorer 4'üncü oyuncusu: 33 bin 643 sayı
- Bir maçta 2'nci en fazla sayı atan NBA oyuncusu: 81 sayı
- 60 sayı atan en yaşlı NBA oyuncusu: 37 yaş, 234 gün
- Kariyeri boyunca 40 sayının üstünde skor ürettiği maç sayısı: 135
- Wilt Chamberlain'den sonra 50 sayı barajını üst üste en fazla geçen NBA oyuncusu: 4 maç
- NBA sayı kralı: 2005-06 sezonu (35,4) ve 2006-07 sezonu (31,6)
- NBA All-Star maçında MVP Ödülü'nü en fazla alan oyuncu: 4 kez
- NBA All-Star maçına üst üste en fazla seçilen oyuncu: 18 kez
- NBA All-Star maçı ilk 5'ine en fazla seçilen oyuncu: 16 kez
- Bir NBA maçına ilk 5'te başlayan en genç oyuncu: 18 yaş, 158 gün
- NBA All-Star maçına ilk 5'te çıkan en genç oyuncu: 19 yaş, 169 gün