Kadın sporcular Ankara’da bir araya geldi: Hepimiz takım arkadaşıyız
Oğulcan ÖZGENÇ
ANKARA- Kadınlar İçin Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği’nin (KASFAD) Ankara Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Kuşaklararası Bayrak Teslimi” etkinliğinde genç kuşak sporcular ile Türkiye’de çeşitli branşlarda başarılara imza atmış kadın sporcular bir araya geldi.
KASFAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Canan Koca, etkinliğin açılış konuşmasında “Bizler Türkiye’deki sporcu kadınlar olarak aynı takımın sporcularıyız. Hepimiz takım arkadaşıyız. Birimizin attığı bir top, birimizin attığı bir ok, attığımız adımlar Türkiye’deki kadınlara ve kız çocuklarına güç veriyor” dedi.
‘SAYISAL ARTIŞ, EŞİTLİK ANLAMINA GELMİYOR’
Artı Gerçek’e konuşan Prof. Dr. Canan Koca, kültürel miras olarak gördükleri ilk kuşak kadın sporcularla genç kuşak kadın sporcuların bir araya gelmesinin önemine dikkat çekti. Sembolik bir bayrak teslimin gerçekleşeceğini ifade eden Koca, “Bu bayrak, sporun değerlerini, barışı ve kız kardeşliği temsil ediyor. Bu bayrak, kadınlar ve kız çocukları için kendi başarılarımızı onlara adamayı da temsil ediyor” dedi.
Koca, günümüz kadın sporcuların başarılarının önceki kuşakların mücadelelerinin bir sonucu olduğunu söyledi. Eskiye nazaran Türkiye’de kadın sporcu sayısında bir artış olduğunu vurgulayan Koca, “Biliyoruz ki sayısal artış, eşitlik anlamına gelmiyor. Kadınlar dijital dünyanın da rüzgarını arkalarına alarak kendilerini görünür kılmanın yollarını çok iyi bulmaya başladılar. Bu, onları güçlendiriyor. Federasyonlara “Biz de varız” diyorlar. Spor alanında kadınların yükselişini ciddi anlamda görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Kadın Milli Voleybol takımına yönelik tepkileri de değerlendiren Koca şunları söyledi:
“Kadın sporcular, benzer negatif tepkileri başka spor dallarında da görüyor. Bunları önemsemiyoruz. Kadın sporculara yönelik eşitsizlik barındıran, cinsiyetçilik barındıran tavır, tutumlar ve kurumsal politikalar her zaman oldu. Ancak sporun gücü ve kadınların birlikteliği bunu altüst ediyor. Kadınlar da spor kurumları da bunun farkında.”
‘BİR HAYALİM DAHA GERÇEKLEŞTİ’
1979’da Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk kadın sporcu Nesrin Olgun, genç kuşak sporcularla buluşmanın spor tarihi açısından önemli olduğunu vurguladı. Kırk beş yıl önce bu başarıyla iz bıraktığını belirten Olgun, “Ağustos ayında Malatyalı genç sporcu Tuna Erdoğan’ın başarısına rastladım. Tuna Erdoğan’ın 25 kilometreyi 5 saat 15 dakikada yüzüp dünya 2’incisi olması beni çok heyecanlandırdı. Genç sporcularla bu şekilde bir araya geliyoruz. Bir hayalim daha gerçekleşti. İnsanlar, başarılı kadın sporcuların gözlerinin içine bakmalı” dedi.
‘BAŞKACA ŞEYLERİN BAŞARILARIN ÖNÜNE GEÇMESİ ÇOK ANLAMSIZ’
Etkinlik kapsamında Dijital Hikâye Anlatım Atölyesi’nin katkılarıyla, ilk kuşak kadın sporcuların hikayelerini içeren bir gösterim gerçekleşti. Etkinliğin bu aşamasında faaliyet gösteren Doç. Dr. Burcu Şimşek, “14 yıldır dijital hikâye anlatım atölyesinde kadınların seslerini, sözlerini, dolaşıma sokmak için harcadığımız emeği, bu ülkede kadın sporunun yeşermesi için emek vermiş kadınların hikayelerini toplamak için devreye soktuk. Umarım bu hikayeler çoklanır ve başka kadınlara ilham olur ve yol gösterici olur” diye konuştu.
Şimsek, kadınların spor dallarına verdiği emeğin önemini vurgulayarak, “Eşitlik için yürüdüğümüz yol hepimize faydalıdır ve emek verilmesi çok önemlidir. Kadınların spora verdikleri emeğin de görünür kılınması çok önemli çünkü çok büyük uluslararası başarılar getiriyorlar. Başkaca şeylerin de bu başarıların önüne geçmesi çok anlamsız” dedi.