Dersim'de yayla sezonu bitti, koçerlerin zorlu dönüş yolculuğu başladı
117
Artı Gerçek - Dersim'de yayla sezonunu tamamlayan koçerler, köylerine ulaşabilmek için sürüleriyle kilometrelerce yol yürüyüp, yaban hayvanları saldırılarına karşı mücadele ediyor.
217
Kentin Ovacık ve Pülümür ilçelerindeki 3 bin rakımlı yaylalar, her yıl Çemişgezek, Hozat ve Pertek ilçelerinde yaşayan çok sayıda koçer aileyi ağırlıyor.
317
Haziran ayında yaylalara çıkan göçerler, yaklaşık 4 ay boyunca sürülerini verimli meralara ve temiz su kaynaklarına sahip dağlarda otlatıyor. Bu sayede hayvanlarının kilo almasını sağlayan koçerler, günde iki defa sağımını yaptıkları koyunların sütünden de tulum peyniri üretiyor.
417
Koçerler, havaların soğuması ve mevsime bağlı otlakların azalmasıyla köylerine doğru dönüşe geçti. Gruplar halinde yaylaları terk eden göçerler, çobanların desteğiyle sürülerini dağlık ve ormanlık alanlardan geçirerek yorucu bir yolculuk yapıyor.
517
Genellikle Ovacık kırsalında mola veren koçerler, kimi zaman sürülerine saldırarak zarar veren bozayı ve kurt tehlikesiyle de karşı karşıya kalıyor.
617
Kangal köpekleriyle hayvanlarını koruyan göçerler, gece uyuduklarında ise sürünün hareketini kendilerine iple bağladıkları "bızbent koyunu" ile kontrol ediyor.
717
Mesleklerinin tüm zorluklarına göğüs geren koçerler, 15-20 gün süren seyahatin sonunda yaylalardan kışı geçirecekleri alanlara ulaşıyor.
817
Koçerlerden Yunus Elitaş, yıllardır Pertek ilçesine bağlı Çukurca köyünde hayvancılıkla uğraştığını söyledi.
917
Yarı göçebe bir hayatı olduğunu dile getiren Elitaş, koyunlarından daha iyi verim almak amacıyla dağ taş gezdiğini belirtti.
1017
Kış aylarını köyünde geçirdiğini anlatan Elitaş, şöyle konuştu:
"Hayvanlarımız ocak ve şubat aylarında kuzulamaya başlıyor. O zaman koyunlarımızı arpa ve samanla besliyoruz. Mayıs ve haziran aylarında kuzuları sattıktan sonra hayvanların sağımını yapıyoruz. Haziranın ilk haftasından sonra da arabalarla Pülümür ya da Erzurum yaylalarına çıkıyoruz, Sivas'a gidenler de oluyor. Yaylalarda hayvanlarımızı otlatıp süt elde ediyoruz. Yaptığımız peyniri de anlaştığımız tüccarlara satıyoruz."
1117
Elitaş, köyüne dönmek için Pülümür'den Ovacık'a gelip mola verdiğini ve Pertek'e kadar kilometrelerce yol yürüyeceğini aktardı.
1217
Havaların soğumasıyla sürekli yer değiştirmek zorunda olduklarını ifade eden Elitaş, "Yolculuğumuzun çok zor yönleri var. Bunlardan birisi sürülerimiz ayı ve kurt saldırılarına uğruyor diğeri ise yağışlı havalar. Yağış olunca keçenin içine giriyoruz ve konaklayabileceğimiz bir çadırımız olmuyor. Yiyecek ve içeceklerimizi de sürekli eşeklerle taşıyoruz. Yirmi günlük bir yolculuktan sonra köyümüze varıyoruz" dedi.
1317
Recai Daş ise yaz başında hayvanlarıyla Pülümür'deki Ferhat Çayırı Yaylası'na çıktıklarını belirtti.
1417
Yayla sezonunun sona ermesiyle dönüşe geçtiğini söyleyen Daş, "Pertek'in Çukurca köyüne kadar yol gideceğim. Çok zorlu bir yaşamımız var. Tüm malzemelerimizi 3-4 eşeğe yüklüyoruz, 4-5 köpek besliyoruz. Dağlık bölgelerden, vadilerden ve ırmaklardan geçiyoruz" ifadelerini kullandı.
1517
Evliya Koçaslan da atalarından kalma mesleğini devam ettirmeye çalıştığını vurguladı.
1617
Zorluklara rağmen hayvancılığın güzel yanlarının olduğunu ifade eden Koçaslan, "Genelde yayla dönüşleri ekim ayında başlıyor. Bu dönüş sürecinde de yollarda çeşitli sıkıntılarımız oluyor. Kurt ve bozayılar sürülere saldırıyor ya da koyunlar bölünüp kayboluyor. Sürümüzü gündüz dinlendirip araç trafiğinin yoğun olmadığı gece saatlerinde yürütmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
1717
(AA)
